Bu çocukların gülmesi imkansız değil
Öyle bir sorun ki bebek ve çocuklara en çok yakışan şeyi engelliyor. Dudak - damak yarıkları sorunu bulunan çocuklar gülemiyor, duygu ve düşüncelerini gönüllerince yansıtamıyor. Her hastada farklı bir yarık oluşabildiği için yaşanan sorunlar vakalara göre değişiklik gösteriyor. Çözüm ise çok yönlü bir tedavi anlayışı, sabır ve destek gerektiriyor. Habertürk'ten Ceyda Erenoğlu'nun haberi...
ABONE OLDudak-damak yarıkları, anne karnında yüzün normal gelişiminin herhangi bir etkenden dolayı engellenmesiyle gelişen bir anomali olarak tanımlanıyor. Bu anomali, dudağın tek tarafında küçücük bir çentikten, burun-dudak ve damağı içeren iki taraflı çok geniş (göze, kulağa, alına çeneye doğru uzanan, yüz iskeletini de içerecek derecede) yarıklara kadar değişebiliyor. Bu sorunu yaşayan bebek ve çocukların büyük bölümü ne gülebiliyor ne de duygu ve düşüncelerini yüzleriyle gerektiği gibi ifade edebiliyor. Dudak Damak Yarıkları Derneği Eş Başkanları ile Prof. Dr. Servet Doğan, konuyla ilgili sorunlara ve tedavinin gerekliliklerine dikkat çekerek, “Kraniyofasiyal anomaliler adı verilen bu yarıklar gebeliğin 3 - 12’nci haftaları arasında gelişip aynı haftalarda ortaya çıkan diğer organ anomalileri ile birlikte de görülebiliyor. Bir kısmında genetik faktörler öne çıkarken bir kısmında çevresel faktörler rol oynuyor. Uzun soluklu bu tedavinin içinde; Plastik-rekonstrüktif ve estetik cerrahi, ortodonti ve dil-konuşma tedavisi uzmanları başta olmak üzere, kadın - doğum, çocuk, çocuk kardiyoloji, çocuk nöroloji, anestezi, yoğun bakım, KBB, odyoloji, genetik, psikoloji - psikiyatri, çocuk diş hekimliği ve protez uzmanlarını kapsayan alanlar yer alıyor. Bu noktada hemşire ve hasta ailelerini içeren büyük bir nüfusu da unutmamak gerekiyor. Dudak-damak yarıklarının dünya genelinde 300-2000 doğumda, ülkemizde ise 1/500-700 canlı doğumda bir olduğu tahmin ediliyor” diyorlar.