Bu ikizlerin toplam tartı ağırlıklarını duyduğunuzda inanamayacaksınız!
Doruk Ali ve Rüzgâr Ali kardeşler anne karnında sadece 5,5 ay kalabildikleri için doğduklarında biri 360, diğeri 760 gramdı. Üstelik dünyaya gelme öyküleri sadece erken doğumdan ibaret değil. Onlar anne babalarının yıllarca süren umut mücadelesinin karşılığı...
Habertürk'ten Ceyda Erenoğlu'nun haberine göre, Sibel ve Volkan Ayık çifti 7 yıllık evliliklerinde önce doğal yollarla bebek sahibi olmayı denedi. İstekleri gerçekleşmeyince çift tüp bebek tedavisine başvurdu. Bundan sonrası Ayık çifti için hem mutluluk hem de kaygı dolu günlerin başlangıcı oldu. Çiftin infertilite sorunu için ortada çok belirgin bir neden bulunmuyordu. Ancak doğru tanı ve uygun tedavilerle ilk denemede gebeliğe ulaşılması büyük mutluluk yaratmıştı.
Yeditepe Üniversitesi Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, çifte yapılan uygulamalarla ilgili şunları söyledi; “Yumurtalar toplandıktan sonra rahim içini özel yöntemlerle hazırladık. Rahim içini hazırlamak için PRP veya G-CSF adını verdiğimiz iki yöntemden yararlanıyoruz. Bu hastamızda da rahimde tutunmayı artırmak amacıyla granülosit koloni uyarıcı faktör (G-CSF) olarak tanımladığımız ilaç tedavisi uyguladık. Hazır olduğunda da 5. günde rahim içine kaliteli dondurulmuş embriyoları transfer ettik. Tedaviye başladıktan yaklaşık 3 ay sonra ikiz gebelik oluştu.”
GEBELİK SADECE 25 HAFTA SÜREBİLDİ
Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, daha başından itibaren gebeliğin sorunlu ilerleyeceğini öngördükleri için anne adayını yakın takibe aldıklarını söylüyor. Böylece Sibel Ayık için zorlu geçecek bir gebelik süreci başlıyor. Sibel Ayık bu sürece ilişkin duygularını şöyle anlatıyor; “Gebelik haberini almak bizi çok mutlu etmişti. İkizlerimiz olacağını öğrendiğimizde yaşadığımız heyecanı ise anlatamam. Buna karşın gebeliğin riskli olduğunu biliyor, bebeklerimizin sağlıklı olup olmayacaklarından emin olamıyorduk. Daha önce yaşadığımız olumsuz deneyimler bizi ciddi şekilde korkutmuştu. Hamileliğim bu duygularla mutlu ama kaygılı başlamıştı. 20. haftaya ulaştığımızda rahmim açılmaya başlayınca doğumu erteleyebilmek amacıyla rahmime dikiş attılar. O tarihten sonra günlerimi sürekli yatarak geçirip neredeyse hiç ayağa kalkmaz olmuştum. Tek isteğim bebeklerimin biraz daha dayanmalarını sağlayabilmekti. Tüm çabalarıma rağmen bu mücadeleyi gebeliğimin 25. haftasına kadar sürdürebildim. Doğum sancılarım başladığında eşimle yaşadığımız korkuyu tarif edemem.”
HAYATA İNATLA TUTUNDULAR
Bebekler 10 Ocak 2018 tarihinde dünyaya geldiğinde herkeste yaşayıp yaşamayacakları konusunda endişeler vardı. Bunun en büyük nedenlerinden biri de düşük doğum ağırlıklarıydı. İkizlerden Doruk 360 gr, Rüzgar ise 760 gr ağırlığındaydı. Küçük doğan Doruk Ali 3 ay, Rüzgâr Ali 4 ay boyunca yoğun bakımda kaldı. Rüzgar Ali doğumdan sonra beyin kanaması geçirdiği için kendisine Mayıs ayında bir ameliyatla şant takıldı.
SABAH İLK İŞİMİZ “YAŞIYORLAR MI” DİYE SORMAKTI
Yoğun bakımda geçirilen birkaç ay sonunda ikizlerine kavuşan Sibel Ayık hatırlamak istemediği o günlerle ilgili şöyle konuşuyor: “Doğumdan sonra her ikisi de hemen yoğun bakıma alınmıştı. İlk 15 gün boyunca gözümüze uyku girmedi. Geceyi geçirip sabah olunca hemen hastaneyi arıyor, ‘yaşıyorlar mı’ diye sorup yaşadıklarını öğrenince derin nefes alıyorduk. Tüm bunlara karşın umudumuzu hiç yitirmedik.”Hastaneden çıktıktan sonra bir iki önemli sağlık sorun yaşanmış olmasına rağmen büyüme ve gelişmeleri normal sınırlarda kalan Doruk ve Rüzgar bugün 7 buçuk aylık sağlıklı iki kardeş olarak büyümeye devam ediyor.
LİTERATÜRDE SAYILARI ÇOK AZ
Günümüzde infertilite tedavisinde önemli gelişmelerin yaşandığını hatırlatan Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, “Ancak tedavinin başarıya ulaşması ve eve sağlam bebek götürebilmede anne yaşı gibi bazı faktörlerin çok önemli olduğu unutulmamalı. Bu vaka hem gebe kalınması hem de gebeliğin sürdürülmesi açısından oldukça zorlayıcıydı. Fakat bu süreçte gerek uyguladığımız tedaviler gerekse bu tedavilerde çiftin uyumu sayesinde mutlu sona ulaşıldı. Literatürde böyle küçük doğan ve yaşayan bebekler olmasına karşın sayıları çok az” diyor.
