Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Kanser Bahar aylarında özellikle gençlerde artış gösteren kanser: Lösemi | Sağlık Haberleri

        Mevsim geçişlerindeki ısı değişimleri, güneşe aldanıp giyilen ince kıyafetler, beslenme ve uyku düzenindeki değişimler bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin vücut direncini düşürerek hastalıklara yakalanma riskini artırabiliyor. Bu aylarda sadece mevsimsel rahatsızlıklar değil hızlı seyirli bir kan kanseri olan löseminin görülme oranı da yükseliyor. Hematoloji Bölümü Sorumlu Uzmanı Doç. Dr. Şebnem İzmir Güner, löseminin bahar aylarında görülme sıklığının artmasının en önemli nedeninin bağışıklık sisteminin zayıflaması olduğunun düşünüldüğüne dikkat çekiyor.

        Doç. Dr. Şebnem İzmir Güner
        Doç. Dr. Şebnem İzmir Güner

        BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ZAYIF OLANLAR ETKİLENİYOR

        Vücudun kan üretim sistemi olan kemik iliği ve lenfatik sistemini etkileyen lösemi, tedavi edilmediği takdirde ilerleyici seyir gösteriyor ve kötü huylu bir hastalık olarak değerlendiriliyor. Lösemi, olgunlaşmış akyuvarların kontrolsüz artışına bağlı oluşursa kronik ve yavaş seyirli ilerliyor. Olgunlaşmamış akyuvarların kontrolsüz artışına bağlı gelişen lösemiler ise akut yani hızlı seyirli olarak tanımlanıyor. Hızlı seyirli olan kan kanserleri sıklıkla ani başlangıç gösteriyor ve 1-2 ay içerisinde klinik bulgu ve belirti veriyor. Bu nedenle tanının en hızlı şekilde konması ve zaman geçirmeden tedaviye başlanması gerekiyor.

        REKLAM

        GENÇLER NEDEN DAHA FAZLA RİSK TAŞIYOR?

        Doç. Dr. Şebnem İzmir Güner, "Bahar aylarındaki ısı değişimlerine bağlı olarak tercih edilen ince kıyafetler, değişen beslenme ve uyku düzeni, kişilerin bağışıklık direncini düşürebilir. Bağışıklık direncindeki bu düşüklükler başta mevsimsel olmak üzere birçok hastalığın tetiklenmesine neden olur. Klinik bulgular, bahar aylarında löseminin de artış gösterdiğini ortaya çıkarsa da bunun nedeni kesin olarak bilinmiyor. Buna karşın gençlerde daha sık rastlanan hastalığın tüm dünyada bahar ayları gibi mevsim dönüşümlerinde mikrobik enfeksiyonlarla birlikte artış gösterdiği belirlenmiştir. Gece ve gündüz arasındaki ısı farkları lösemi hastalığına yol açan bazı virüslerin ortaya çıkmasını sağladığı için özellikle bahar aylarında mikrobik enfeksiyonlara karşı dikkatli olmak gerekir" diyor.

        CİLDİNİZDEKİ MORARMALARI HAFİFE ALMAYIN

        Lösemi riskinin bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde (Solid organ tümörleri, kronik ottoimmun hastalıklara sahip olanlar) daha fazla olduğu belirtiliyor. Bu nedenle ailesinde lösemi hastalığı hikayesi bulunan kişilerin hastalıktan korunmak için bağışıklık sistemini güçlü tutmasının risk oranını azaltabileceği belirtiliyor.

        Ciltteki nedensiz morarmalar ve kansızlığa bağlı solukluklarla belirti verebilen löseminin belirtileri şöyle sıralanıyor:

        *Kansızlığa bağlı olarak solukluk

        *Halsizlik ve çabuk yorulma

        *Efor sırasında nefes darlığı

        *Burun, diş etleri ve cilt altında beklenmeyen kanamalar

        *Ciltte sık görülen morarmalar (toplu iğne başı büyüklüğünde)

        *Basmakla solmayan kırmızı döküntüler

        *İştahsızlık

        *Kilo kaybı

        *Hiçbir enfeksiyon olmadan gelişen ateş

        REKLAM

        *Eklem ağrısı

        *Diş etinde şişlik

        *Kemik ağrıları

        KÖK HÜCRE NAKLİ

        Erken tanı tüm hastalıklarda olduğu gibi lösemide de büyük önem taşıyor. İlaç tedavisiyle erken dönemde hastalığı kontrol altına alınan hastalarda, hastalığın tekrarlama riski yüksekse, elde edilen erken yanıtın devamlılığının sağlanması gerekiyor. Bu durumda seçeneklerden birinin de kök hücre nakli olduğu belirtiliyor. Kök hücre nakli, hastanın kendisinden (otolog) veya doku uyumlu kardeş, diğer yakın akraba veya akraba dışı gönüllü bağışçılardan alınan kök hücrelerle (allojenik) yapılıyor. Nakil için gerekli kök hücreler, vericiye anestezi uygulayarak kalça kemiğinden veya kök hücreleri uyarıcı ilaçlar kullanıldıktan sonra özel cihazlarla damardan çekilerek toplanıyor. Kök hücre nakli öncesi hastaya yüksek dozda ilaç veya ışın (radyoterapi) tedavisi uygulanıyor. Bu aşamanın amacının, hastanın vücudunda kalma olasılığı olan kanser hücrelerini yok etmek ve hastanın kemik iliğindeki hücreleri boşaltmak olduğu belirtiliyor. Nakil bu uygulamaların sonrasında gerçekleştiriliyor. Uygun kök hücre vericisi bulunamayan hastalarda otolog nakil yapılabilse de asıl etkili tedavinin allojenik kök hücre nakli olduğuna dikkat çekiliyor. Nakil sonrası hastaların ciddi problemlerle karşılaşmaması için uzun yıllar doktor kontrolünde takip edilmeleri gerekebiliyor.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa