Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Aslı Tandoğan: Çünkü gidecek yeri yok, parası yok, işi yok - Güncel magazin haberleri
        • 1

          'Kadınlara Mahsus', kişisel dönüşüm kampında bir araya gelen 8 kadının hikâyesini konu edindi. Film; hayatlarındaki erkeklerle olan ilişkilerinde sorunlar yaşayan, artık kendilerini büyük bir çıkmazda hisseden, birbirlerini tanımayan 8 kadının kamp günlerinde birbirlerinden ilham alarak yaşadıkları aydınlanmayla sorunlarının üstesinden gelmelerini izleyicilere oldukça keskin bir anlatımla sundu.

          Serdar Akar'ın yönettiği, Nergis Otluoğlu Akoğlu’nun senaryosunu yazdığı Limit Yapım imzalı 'Kadınlara Mahsus'ta 'Melek'i canlandıran Aslı Tandoğan, başrolleri; Müjde Uzman, Melisa Aslı Pamuk, Merve Çağıran, Ceyda Düvenci, Şebnem Sönmez, Başak Parlak, Elifcan Ongurlar, Halil İbrahim Yılmaz, Yurdaer Okur ve Nami Esatgil ile paylaştı.

          Aslı Tandoğan, Habertürk'ten Mehmet Çalışkan ile yaptığı röportajda çarpıcı açıklamalarda bulundu.

        • 2
        • 3

          • 'Kadınlara Mahsus', ile ilgili duygu ve düşünceleriniz nelerdir?  Filmin kadınlar için de erkekler için de ayna görevi göreceğini düşünüyorum. İzleyen kadınlar; "Biz de böyle olaylar yaşayabilir miyiz? Yaşarsak böyle yapmalıyız" düşüncesine sahip olacaktır. İzleyen erkekler de biraz kendilerini sorgulayacaklardır.
          Biraz eğitici bir film olduğunu söyleyebiliriz. Farklı şekillerde şiddete uğrayan kadınlar var. Bunun birçok çeşidi var. En çok bildiğimiz fiziksel şiddet, ama psikolojik de, ekonomik şiddet de var. Birçok şekilde şiddete uğrayan kadın olduğunu biliyoruz. Biz de filmimizde farklı noktalara değindik. Hatta içinde tam tersine, eşine şiddet uygulayan kadınlar da var. Tabii ki şiddet her tarafa doğru olabiliyor ama genelde tabii ki kadına şiddet oluyor.

           

           

           

        • 4

          • Teklif geldiği zaman filmin hangi özellikleri sizi çok etkilediği için bu filmde olmak istediniz?
          Ben gerçekten kadın dayanışmasını çok seven bir insanım. Kadın arkadaşlarıma çok değer veririm, onlarla çok vakit geçiririm. Filmdeki kadın karakterlerin bir arada dayanışma içinde olması ve yaralarını birlikte sarmaları fikri çok hoşuma gitti. Zaten filmin de en vurucu sözlerinden biri; "Kadın kadının kurdu değil, yurdudur." Öyle de olmalıdır... Senaryosu çok hoşuma gitti, çok etkilendim.

        • 5

          • 'Melek' karakterini canlandırmaya hazırlanırken özel bir çalışma yaptınız mı? Çevrenizde 'Melek'e benzer hayatlar yaşayan kişilerle görüştünüz mü ya da gözleme mi dayalıydı?
          Çok özel bir çalışma gerektiren bir karakter değildi. Zaten hepsi etrafımızda çokça gördüğümüz karakterler. Fiziksel şiddete uğrayanından psikolojik şiddete uğrayanına kadar çokça karşılaştığımız karakterler oldukları için aslında çok sindirerek oynadık.

        • 6

          • Kadınlara fiziksel ve psikolojik şiddet ne yazık ki son bulmuyor. Bu konuda kadınlara, erkeklere ve yetkililere ne söylemek istersiniz? Bir kadının güçlü olması için en başta hangi düşünce yapısına, hangi özelliklere sahip olması gerektiğini düşünüyorsunuz?
          Aslında her şey ailede başlıyor. Bir kere kız çocuklarının inanılmaz iyi bir şekilde okutulması gerekiyor. Kız çocukları; çok iyi okuyacaklar, ileride ayaklarının üzerinde duracaklar, ekonomik bağımsızlıkları olacak, kimseye muhtaç olmayacaklar ki ancak o zaman kimse onları deviremez. Ailelerin kız çocuklarını çok iyi yetiştirmesi gerekiyor. Sadece özgüven değil, maddi -  manevi ayakta durabilecek şekilde olmaları gerekiyor. Erkeklere de öyle... Eğitim, başta aileden geliyor. Ailesinde gördüğü; babasının, annesine uyguladığı şiddeti görüyor, onu o şekilde algılayıp sonra kendi ailesinde uyguluyor. Ailelerde bitiyor bu iş... Birçok ailede buna çok dikkat edilmiyor. Eğer bu eğitim ailede başlarsa bir sonuç alınacağını düşünüyorum. Sözün özü; kadınların kendi ayaklarının üzerinde durması gerekiyor, maddi manevi bağımsızlığını kazanması gerekiyor.

        • 7

          • Yetkililere neler söylemek istersiniz? 
          Şiddete uğrayan birçok kadın sonunda mağdur oluyor. Cezalandırılmayan da suçlu erkekler oluyor. Bence cezalar yeterince caydırıcı değil. Cezalar caydırıcı olsa belki birazcık daha önüne geçilebilir. Keşke daha caydırıcı olsa.

        • 8

          • Sizce kadınların yanlış ilişki ya da yanlış evlilik yapmasında, tercih edilmeme endişesinin önemli bir payı var mıdır?
          Tabii ki binbir çeşit ilişki, binbir çeşit de insan var. Sadece o değildir ama o da bunlardan biridir.  Az önce de söylediğim gibi eğer kadınların bağımsızlığı elinde olsa kimseye muhtaç olmaz. Birçok kadın ekonomik bağımsızlığı olmadığı için erkeklere mecbur kalıyor. Ailelerinde öyle yetiştirildikleri için kimi zaman; "Gelinlikle gidersin, ancak kefenle geri gelirsin" denildiği için geri gelemiyorlar, ailelerine dönemiyorlar. Bence ailelerin her zaman, özellikle kızlarına, evlense bile kapılarının açık olması lâzım. Onların o özgüveninin olması lâzım. Nasıl olsa aileme, yuvama geri dönemem" düşüncesiyle birçok kadın maalesef yıllar boyunca kocasının şiddetine maruz kalmak zorunda kalıyor. Çünkü gidecek yeri yok, parası yok, işi yok.

        • 9

          • Araştırma üzerine kaleme alınmış bir makalede okumuştum. Kadınlar erkeği memnun etmek için bir adanmışlık hissiyle dolu olduğu zaman, eşinden ya da sevgilisinden şiddet görme ihtimali daha fazlaymış. Adanmışlık konusunda ne düşünüyorsunuz?
          Fedakârlık başka bir şey... Kadınlarda zaten bir anaçlık olduğu için içlerinde her zaman eksik tamamlama, bakım yapma gibi şeylerde daha kavrayıcı bir güçleri oluyor. O yüzden de duygusal bakımdan kadın; erkeğin her zaman etrafında, erkek ise her zaman alıcı tarafta oluyor. O yüzden de kadın bu konuda çok daha fazla sömürülebiliyor.

        • 10

          • Bütün bu konuştuklarımızın toplamında 'Kadınlara Mahsus'un özellikle hangi konunun altını çizmesini umarsınız?
          Filmde, farklı şiddet türlerini yaşayan kadınları canlandırıyoruz. İzleyenler arasında bazı kadınlar belki kendilerine bir çıkar yol bulabilir. Belki; "Şöyle yaparsam bu şiddetten kurtulabilirim" derler. Keşke, ne güzel olur. Ya da izleyenler arasında bir erkek yaptıklarının farkına varıp bunu yapmaktan vazgeçebilir. Ya da bazı aileler; bu filmi izledikleri zaman, kızlarına, oğullarına nasıl eğitim vermeleri gerektiğini görebilir.

        • 11

          • Kariyerinizin bu döneminde kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
          Çok mutluyum... Hem çalışıyorum hem çocuklarımla vakit geçiriyorum. Hatta geçen gün, "Ailem, işim, her şey ne kadar yolunda gidiyor" diye düşündüm. Çok mutluyum.

          • Şöhretli bir oyuncusunuz ama şöhreti 'bildiğimiz' anlamda yaşamıyorsunuz. Öyle bir haliniz var. Şöhret sizi hiç mi ilgilendirmiyor?
          Şöhret beni hiç ilgilendirmiyor... Ben filmlerde, dizilerde oynamayı, kamera karşısında olmayı çok seviyorum. Şöhret de aslında bu işin ayrı yorucu bir bölümü. Çünkü sürekli insanların gözü önündesiniz, sürekli bakılıyorsunuz. Bu beni yoruyor. Ben daha içe kapanığım, daha evcimenim. Gerektiği kadar işimi yapıyorum, onun dışında da çocuklarımla ve ailemle vakit geçiriyorum.

        • 12

          • Mesleğiniz size yeterince cömert davranıyor mu?
          Bence şöyle bir şey var. İnsan dönüp baktığı zaman, evlenmeden önce, çocuğu olmadan önce, özellikle yine kadınların kariyerine olan farklı bir bakış açısı var. Mesela, çocuğu olduktan sonra kadın oyuncuların kariyerleri tamamen değişiyor. Çocuğu olmayan kadın oyuncularla çocuğu olan kadın oyuncular daha farklı oluyorlar. Anne olan oyuncular, hayatını ve işini dengelemek için rol alacağı projeleri ona göre seçiyor. Aslında sen, anne olarak da belirli bir zaman ayırabiliyorsun zaten. Mesela, dizide bir hafta başrol oynadığında, 5 günün her günü çalışıyorsun. Sen şimdi anne olarak küçücük çocuğu 5 gün bırakıp bir yere gidemezsin. O yüzden farklılaşıyor durumlar. Çalışma saatlerini, rolünü ona göre seçiyorsun, kariyerini ona göre yönlendiriyorsun.

        • 13

          • Mesleğiniz adına en büyük hayaliniz nedir?
          Oyunculuğun inanılmaz eğlenceli bir iş olduğunu düşünüyorum. Yaşı çok ileri, 90'larındayken bile sette olan, oyunculuk yapmaya devam eden insanlara inanılmaz gıpta ediyorum. Umarım ki yaşım çok ilerlediğinde de hâlâ setlerde olur, hâlâ oyunculuk yapmaya devam ederim.

        BURÇLAR

        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa