Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika "Artık bizi hasım olarak görmüyorlar" | Son dakika haberleri

        CHP İstanbul Milletvekili adayı Habertürk'ten Serap Belet'in sorularını yanıt verdi.

        Berberoğlu'nun konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

        "ADALETSİZLİĞE UĞRAYAN TEK BEN DEĞİLDİM"

        Tutuklanmam bardağı taşıran damla olmuştu. Bütün adalet yürüyüşünde benim adım hiç geçmedi. Bu işi adalet meselesi olarak algıladı genel başkanımız, bence en doğrusunu yaptı. Adaletsizliğe uğrayan tek ben değildim. Tetikleyen benim tutuklanmam oldu. Referandumu parti meselesi haline getirseydik CHP oyu kadar alacaktık. Onlar 'evet'i çıkarmakta zorlanmayacaklardı. Biz parti bayraksız, amblemsiz, hatta CHP yazmayan otobüslerle 'hayır' cephesini oluşturduk. Bize sorarsanız biz kazandık, çalındı bizim o tarihteki referandum zaferimiz. Adalet yürüyüşünde yanyana duran bir insan topluluğu oluştu. Değişik siyasetlerden. Bir yanda Ahmet Türk vardı, o zaman İYİ Parti olmasa da tabanı vardı. Siyasetin özü bu zaten. Belli amaç uğruna seferber olabilmek. Daha sonra Millet İttifakı. Bugün sokaktayız. Burada siyaset tarzında fark var. Bir tarafta çoğulcu cephe var; Millet İttifakı. Çok ses olsun. Karşı tarafa gönül almaya gidelim, kalp kırmaya gitmeyelim. Cumhurbaşkanlığını ve Meclis'i kazandığımızda 'bu insanların rızası ile yapalım' diyen bir ittifak.

        "BİZİM KARŞIMIZDA RADİKAL BİR CEPHE OLUŞTU"

        REKLAM

        Cumhur İttifakı ise çoğunlukçu. Yüzde 50+1 kişi bana yeter mantığı. Yönettikleri üslup da bu. 'Ben çoğunluğu sağladım, muhalefetten bana ne'. Çok açık seçik ifade edeyim, kaybediyorlar ve biz kazanıyoruz. Böyle olunca sinirler bozuluyor ve istenmeyen hadiseler oluyor. Erzurum'da taş atılması, il binasına kurşun sıkılması. 35 senedir gazeteciyim. Aşağı yukarı 5 yıla yakın milletvekiliyim. Buradan edindiğim izlenim sokağın tercihi Millet İttifakı ve Kılıçdaroğlu'ndan yana yaptığı. Karşımızda radikal bir cephe oluştu. Onların sloganları garibime gidiyor. '1 milyon 750 bin kişi topladım İstanbul'da'. Yok, yalan. İnsanlar birbirinin omzuna tırmansa o kadar olmaz. Verdiği mesaj; biz çok kalabalığız. Ama biz savaşa gelmedik. Senin 1 kişi fazla olman meselenin çözümü değil, demokrasinin ruhuna da uygun değil. 1 fazlasın diye kafana göre bu ülkeyi yönetemezsin.

        "HDP'NİN KARARINI HDP'YE SORMAK LAZIMDIR"

        Biz Tayyip Erdoğan'a verilen o yetkilere baştan da karşı çıktık, hala da karşıyız, sayın genel başkan asla ve kata kullanma yanlısı değil. Bu yetkileri en kısa zamanda Meclis'e vereceğiz. Ben kendi maaşımı belirleyemiyorum. Bana muhalefetin bir tane önerdiği ve geçen yasayı gösterin. 5 yıl çalıştı bu Meclis. Meclis'in iki tane görevi var, biri yasama, biri denetim. Denetim hiç yok. Böyle bir Meclis olur mu? Biz Abdullah Öcalan'ı nasıl serbest bırakacağız. Biz öyle hakim barındırmayacağız ki. Gelen talimata göre karar veren hakim olmayacak. Bize iftira atanlar da adil yargılanacak. Bizim herhangi kanunu esnetip, birini serbest bırakmak, ötekini ödüllendirmek diye bir derdimiz yok. Bizim söylediğimiz şudur; ne yapacaksak Meclis'te yapacağız. HDP'nin tercihi de bu olabilir. HDP'nin kararını HDP'ye sormak lazım. Bize niye soruyorlar ki, onu da anlamıyorum. HDP kendisi aday çıkarmayarak destek kararı verdi. Meselenin özü bu kadar.

        "BEN SİYASETÇİYİM KAVALA SİYASETÇİ DEĞİL"

        Adamı kapının önüne çıkardılar Osman Kavala'yı tahliye ederken geri aldılar. Bir karar versinler. Adamı içeride tutmak için o kadar hukuki cinayet işlediler ki. Kendim için kızmam onların mağduriyetine daha fazla kızarım. Ben siyasetçiyim Osman Kavala siyasetçi değil. 6 senedir neden yattığı belli olmayan bir adamdan bahsediyoruz. Benim Anayasa Mahkemesi'ni tanımayan kahraman arkadaş bugün bakan yardımcısı yapıldı. Kim adalete karışıyor, karışmıyor?

        "SÜREKLİ TUZAK KURULACAĞI HAVASI VAR"

        Ekrem İmamoğlu anasının ak sütü gibi kazandı. Saydık yine kazandı. Sokakta bunun tartışılmasından bile utanıyorum. Ne demek; bu ülkeyi yöneten insanlar sürekli tuzak kuracağı havasında yaşıyor. Biz germemeye çalışırken karşı tarafın söylemleri bu. Sadece HDP, milli beka değil ki mesele. Memleketin İçişleri Bakanı. Nasıl utanmazlık? Bu insan boyuna seçimlere müdahil olmaya çalışıyor. Her defasında YSK'dan hayır cevabını alıyor. İçişleri Bakanı 14 Mayıs demokrasi darbesi diyor. Birisi açıklama yapıyor, Türkiye'nin bağımsızlığı tehlikeye düşecek diyor.

        "BİR HUSUMET ÇOK UZUN SÜRMÜYOR"

        Benim bölgem Adalet ve Kalkınma Partisi'nin seveni çok olduğu, Tayyip Erdoğan'a çok teveccüh olduğu bölge. Kağıthane, Esenler, Şişli'nin arka tarafı. Oy verip vermemekten bahsetmiyorum, bize bakış değişti. Bizi hasım olarak görmüyorlar. Bu iktidar artık sokağı doğru okuyamıyor. Bir husumet çok uzun sürmüyor.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa