'3391 kilometre'yi anlattılar

OTTO Entertainment ile Böcek Films’in yapımcılığında, yönetmenliğini Deniz Enyüksek’in üstlendiği film hakkında Ömer Faruk Sorak, filmin gösterime 12 Ocak'ta vizyona gireceğini söyleyerek, "Bizi çok heyecanlandıran bir maratonun sonuna geldik. En heyecanlı yerine geldik. Biz bu filmi yaparken klasik ama gerçekten bir aile duygusuyla çok eğlenerek, inanarak, birbirine her anlamda destek olan bir ekiple bugüne geldik" dedi.

Yönetmen Deniz Enyüksek, Ömer Faruk Sorak'ın kendisine yönetmenlik teklif etmesinin çok kıymetli olduğunu ifade ederek duygularını; "Bunu hayata geçirmek için elimden gelen her şeyi yapmaya çalıştım ve çok güzel bir süreç geçirdik birlikte. Harika bir ekiple çalıştık. Herkes elinden gelenin en iyisini yaptı. Bir ay gibi çok kısa sürede hazırlandık. Bir anda ülkeler, şehirler değiştirip çok hazırlanması normalde çok daha uzun sürecek bir işi iki ayda bitirdik. Hazırlık, çekim ve Paris dahil olmak üzere ben filmden çok razıyım. Çok içime sindi. Umarım sizler de çok seveceksiniz. Bu film sadece bu kitabın okuyucuları için değil, aynı zamanda benzer hisleri yaşayan o yaştaki kitleyi ve kitabı hiç bilmeyenlerin de kendinden bir şeyler bulabileceği bir film olduğunu düşünüyorum" şeklinde dile getirdi.

Otto Entertainment’tan Burak Demiral ise duygu ve görüşleri için; "Bir yatırım holdingi olarak tüm yatırımlarımıza yenilikçi ve ezber bozan bir perspektif ile yaklaşıyoruz. Böylelikle piyasalarda menkul kıymetlere değer katan yatırımlar yapmaya çalışıyoruz. Yönetim Kurulu Başkanımız Melih Dinçer de dâhil olmak üzere yatırım yaptığımız bütün projelerde bilfiil işin içinde yer alarak katma değer sağlamayı hedefliyoruz. Bu projede de aynı anlayışla hareket ettiğimiz için hem yazarımız Beyza'nın inanılmaz kitlesini hem de oyuncularımızın harika ışığını, enerjisini ve Deniz hocamızın çok uzun zamandır açıkçası beyaz perdede uzun zamandır görmediğimiz bir aşk filmi çıkartmış olmasını yakından tecrübe etmiş olduk. Tabii ki bir marka olarak Ömer Faruk Sorak projenin her anında yanımızdaydı, arkamızdaydı. Çıkan işin bu kadar iyi olması gerçekten şans eseri olan bir şey değil. Seyredecek olan herkes aynı şeyi düşünecektir. Bundan adım gibi eminim" cümlelerini sarfetti.

Beyza Alkoç: Ben küçük yaşlardayken, ailemle yaşadığım evin bir odasında, bilgisayar başında yazmamla başladı bu serüven. Önce kitap oldu hayallerim. Yıllar sonra beyaz perdede film olarak izleyeceğiz. Ben şahsen her süreçte çok içime sinerek çalıştım tüm ekiple. O yüzden herkese çok teşekkür ediyorum, bu kadar uyumlu ve özverili olduğu için. Kitapta yaşadığınız duyguları filme vermek için gerçekten çok çalıştık. Öncelikle senaryo üzerinde çok uzun çalıştık, günlerce toplantılar yaptık ki istediklerinizi size verebilelim. Aynı zamanda kitabı okumamış seyircilerimize de ulaştırabilmek ve onlara da hitap edebilmek için aynı şekilde çok çalıştık. Bence ortaya çok güzel, çok masum ve çok naif bir aşk hikâyesi çıktı. Uzun zamandır da bu kadar güzel bir aşk hikayesi izlediğimi şahsen hatırlamıyorum ki filmin son halini izlememiş olmama rağmen söylüyorum bunu. Seveceğinize eminim. Şimdiden iyi seyirler diliyorum. Kitabı daha önce okumuş olan kitapseverler, filmde 3391 Kilometre’yi şimdi yazsaydım nasıl olurdu sorusunun cevabını da bulacaklar.

Derya Pınar Ak: Günün sonunda bence hepimiz çok güzel bir iş çıkardık. Çok keyifli, çok severek çalıştığımız bir iş oldu. Umarım seyirci de bizim hissettiklerimizi hisseder. Umarım beğenirler. Hepinizi 12 Ocak'tan itibaren sinemalara bekliyoruz.

Ahmet Haktan Zavlak: Film; hayatıma çok güzel şeyler kattı. Öncelikle çekim ortamı o kadar güzeldi ki Hem Paris hem İstanbul hem de İzmir çekimlerinde çalışıyor gibi değil, tatildeymiş gibi hissettik kendimizi. Gerçekten sevgili yapımcılarımız da sağ olsun, onların sayesinde çok güzel bir çekim süreci yaşadık.