Yazarlardan Fenerbahçe derbisinin ardından Beşiktaş yorumları

ERMAN TOROĞLU: Fırat'ın Fenerbahçe lehine verdiği penaltı tartışmaya açık. Yorum meselesi. İki türlü de hiçbir şey diyemezsiniz. Yalnız benim şuna ihtiyacım var. VAR'da bu işe karar verecek adam Hakan Ceylan. Hiçbir gün hakem olamamış bir isim. Babası sayesinde oralarda geziyor. Böyle bir maçta bu isme VAR'da görev vermek son derece hatalıdır. Dün gecenin yıldızı ilk paragrafta olduğu gibi sahada pırıl pırıl parlayan Souza idi.

AHMET ÇAKAR: Fırat Aydınus, bir pozisyon dışında mükemmel. O pozisyon da verdiği penaltı. Çok gri bir pozisyon. Ben olsam vermem. Zira bir kafa topunda top hızını kesmiş şekilde Larin'in eline düşüyor. Larin'in eli biraz açık ama bence doğal konumunda. Dediğim gibi yoruma çok açık ama ben vermezdim. Ayrıca Szalai'nın ilk yarıda verilmeyen bir kartı var.

ÖMER ÜRÜNDÜL: Maça Beşiktaş iyi başladı ama gol F.Bahçe'den geldi. Yeri geldikçe vurgularım; forvet oyuncusu defansa yardım için '18 içine' geldiğinde tehlike var demektir. Nitekim Larin, gereksiz penaltıya neden oldu. Beşiktaş, Josef'in güzel golü ile beraberliği bulup moral kazandı.

ÖMER ÜRÜNDÜL: Dengeleri lehine çeviriyordu ki Vida'nın büyük hatası ile tekrar skor dezavantajına düştü. 2. devre ile birlikte oyunu domine eden Beşiktaş'tı. Bu da beklediğim bir şeydi. Çünkü kadrosu daha çok birbirini tanıyanlardan kurulu.

ŞANSAL BÜYÜKA: Fenerbahçe çoğu maçta olduğu gibi, bu karşılaşmada da savunma kenarlarını çok boş bıraktı ve bunun faturasını ikinci beraberlik golüyle ödedi. Fenerbahçe savunma kenarlarını ısrarla böyle boş bırakmaya devam ederse, yoluna her maçta ikişer ikişer gol yiyerek devam eder.

ŞANSAL BÜYÜKA: Sonuçta 2-2 beraberlikle, iki takımın ikişer puandan kaybettiği 4 puan var. Önceki gün Galatasaray’ın kaybettiği 2 puanı koy üstüne, etti 6 puan... Trabzon kazandı, yaz 9 puan... Bir de işe toptan bakalım. Ligin ilk yarısı henüz bitmedi. Trabzonspor; Fenerbahçe‘den 14, Beşiktaş‘tan 17, Galatasaray‘dan 18 puan önde... İstanbul saltanatı sallanıyor. Ne sallanması, yıkıldı yıkılıyor...

TURGAY DEMİR: Derbi beklentilerimize uygun şekilde beraberlikle bitti. İlk yarıda iki takımın da doğru düzgün pas yapamadığını gördük. Buna karşılık biri penaltıdan üç gol geldi. Beşiktaş adına Josef De Souza büyük oynadı ve derbide skoru tek başına yüklendi. Bravo! Kartal'ın en büyük problemlerinden biri Larin… Bu oyuncunun dağınık görüntüsü Batshuayi'i de bozuyor ama maalesef kenardaki hocaların dünyaları başka!..

TURGAY DEMİR: Larin son on dakikaya kadar oyunda kalır mı!? Ghezzal çıkar mı!? Ayağında paten varmış gibi oynayan Gökhan Töre kurtarıcı olarak oyuna girer mi!? Sevgili Önder hocam, ayağına bir fırsat gelmiş, göstersene kendini, cesur davransana. Sergen Yalçın'ın ezber değişikliklerini yapacaksan hiç yapma daha iyi!

GÜNTEKİN ONAY: Açıkçası Vida’nın bireysel hatası ve tartışmalı penaltı olmasa Fenerbahçe’nin dünkü görüntüsüyle gol bulması pek de mümkün görünmüyordu. Puan olarak liderin bu kadar gerisindeki kaybedecek bir şeyi olmayan Fenerbahçe neden İrfan, Sosa, Gustavo gibi isimleri kullanmaz? Derbide Beşiktaş adına Josef ve Pjanic; Fenerbahçe’de ise Kim MinJae takımlarının en iyi isimleriydi. Fırat Aydınus ise birçok kartlık pozisyonu es geçti ve sertliğe göz yumarak sınıfta kaldı.

ALİ GÜLTİKEN: Beşiktaş açısından yine de cepte artı bir şeyler var. Bir derbi maçını deplasmanda kaybetmemek, iyi bir oyun ortaya koymak, deplasmanda iki gol atmak, birçok oyuncusunun mücadele anlamında sahada var olması gibi birçok şeyi söyleyebiliriz. Bu maçtan Fenerbahçe'ye oranla Beşiktaş başı daha dik olarak ayrıldı.

ALİ GÜLTİKEN: Karşılıklı goller va ama Beşiktaş aleyhine verilen penaltı beni ikna etmedi. Oyunun doğallığı içinde ele çarpan topu penaltı olarak değerlendirmesi çok yerine oturmadı. Ama Beşiktaş'ın yediği golden sonra Josef de Souza'nın liderliğinde direnç göstermesi Batsuhayi'nin, Rıdvan'ın, Pjanic'in ona katılması Beşiktaş'ı sahada daha dik tuttu.

ATTİLA GÖKÇE: Hırçın ve çılgın bir derbi izledik… Oyuna baktık, hakem kararlarına takıldık. Kavga eder gibi çatışanları, gerenleri ve gerilenleri gördük. Yere yatıp dinlenenler de vardı, anlaşılmaz hatalarla takımını zor duruma düşüren arkadaşlarına söylenenler de.

ATTİLA GÖKÇE: Haydi, gelin itiraf edelim: Golleri alkışladık. Bu maçın kazananı yoktu ama, kahramanı vardı: İddiasız ve sakin görünüşünün altında yürekli, bilgili, becerili oyunu ve çifte golü ile genç futbolculara ustalık örneği verip takımının başını dik tutan Josef de Souza, Kadıköy’den kişisel zaferiyle döndü.

SİNAN VARDAR: Maçın hakkı Beşiktaş'ındı. 90+5'te Batshuayi'nin vuruşunda direkten dönen şutundan çıkan ses Beşiktaş semtinden bile duyuldu. Beşiktaş iki haftadır doğru futbolu oynuyor. Önder Karaveli'nin takıma dokunuşları takdire şayan... Önder Hoca göreve devam etmeli. Fenerbahçe kulübesi çoktan görevden ayrılmış gibi...

OKTAY DERELİOĞLU: Josef'in bence iki tane çok muhteşem golü vardı. Beşiktaş daha derli topluydu. Orta saha hakimiyeti yüzde yüz bir takıma geçmedi ama oyunda daima var olma savaşını Beşiktaş üst seviyeye taşıdı. Batshuayi'nin son dakikada direkten dönen topu da bunun en büyük göstergesiydi.

OKTAY DERELİOĞLU: Beşiktaş 2-2'yi yakaladıktan sonra Fenerbahçe hiç tepki gösteremedi. Pozisyon üretemedi diyebilirim. Zaten 2-2'den sonra maçın durduğu anlar oldukça fazlaydı. Sonuçta her iki takım da 1 puana razı oldu. Zirveden birer adım daha uzaklaştılar.

BİLAL MEŞE: Beşiktaş mı? Hiç sağda - solda adam aramaya gerek yok, işte Önder hoca, yardımcısı Serdar Topraktepe... Onların yanına mı, üstüne mi, bilemem o kadar çok Beşiktaşlı teknik adam var ki, hangisini saysak, getirin onları... Yabancıya ne gerek var?

HASAN SARIÇİÇEK: Dolu tribünler önünde oynanan kıran kırana derbide yeni teknik direktörü hâlâ belirlenemeyen Beşiktaş dün aslında psikolojik olarak rahat ve topa daha fazla sahip olan taraftı. Josef de Souza’nın iki golle yıldızlaştığı gecede “emanetçi hoca” Önder Karaveli benden tam not aldı. Çok cesurdu, Fenerbahçe’ye karşı Beşiktaş’ı 4-3-3 düzeniyle sahaya sürmesi takdire şayandı.

HASAN SARIÇİÇEK: Özellikle Josef de Souza’yı Rıdvan’ın önüne, Larin’in arkasına atıp sol kanadı hareketlendirerek bir kanat forvete dönüştürmesi akıllıcaydı. Karaveli’nin eleştirilebileceğim tek yanı maça iki hafta önce kırmızı kart gören Necip’le başlamış olmasıydı. Nitekim Necip bu defa da sakatlandı. Ancak Önder Hoca’nın Oğuzhan hamlesi yerindeydi.

ÖNDER ÖZEN: 5 ayrı skor oynandı maçta. Bu 5 ayrı skorun tamamınsa Beşiktaş, deplasmanda olmasına rağmen, eksik oyuncuları olmasına rağmen hem oyunu hem skoru istedi. Bunu gördüm. İkisini birden istemek Kadıköy'de kolay değildir. Bu cesareti Önder Hoca gösterdi. Kulüplerin misyonu vardır.

ÖNDER ÖZEN: Kulübün içinden çıkan insanlar bunu daha iyi bilir. Beşiktaş'ın Türk futbolundaki misyonunun ne olduğunu bilen bir teknik adam Önder Hoca. Ama doğru, ama yanlış bugün bunu göstermeye çalıştı. Beşiktaş, hem topu, hem sahayı, hem skoru istedi. Beşiktaş'ın misyonu budur diyen bir Önder Karaveli vardı.

RIDVAN DİLMEN: Beşiktaş, deplasmanda oynamasına rağmen yürekli, cesur bir oyun ortaya koydu. Beşiktaş'ı bundan dolayı tebrik ederim. Beşiktaş, 1-1'i yakaladıktan sonra %80 Vida, %20 Ersin'in hatasıyla 2-1 geriye düştü. İlk yarıdaki sonuç oyunu yansıtmıyordu. Beşiktaş'ta kaybedecek bir şeyi yoktu.

RIDVAN DİLMEN: Kazanmaya gelmiş bir görüntü sergiledi. Benim kaybedecek gidecek bir şeyim yok, bari gideyim kazanayım diye düşündü. Maç Beşiktaş'a daha yakındı. %55'e Beşiktaş üstünlüğü gördüm eğer oran verecek olursak. Ersin'in ikinci yarıda kurtardığı pozisyon var mı? Beşiktaş, son anlarda ise 2-2'ye razı oldu. Sıkıştırabilirsem belki bir tane diye düşündü sonda da yakaladı Batshuayi ile ama olmadı.