Bıçaklayıp boğdular! Ünlü işletmeci vahşet kurbanı oldu
İçeri giren polis ekipleri tüyler ürperten bir manzarayla karşılaştı. Ünlü işletmeci Cevat Tuksavul, boğazında turuncu renkli kaşkol ile yüzüstü ve kanlar içinde yerde yatıyordu. Bir yandan kaşkolla boğulmaya çalışılan Tuksavul, diğer yandan defalarca bıçaklanmıştı. Sol avucunda bulunan bir saç teli ile olay yerinde bulunan 2 parmak izi cinayeti aydınlattı. Türkiye'yi sarsan bu vahşetle ilgili soruşturmada yer alan emekli cinayet uzmanı Ekrem Tokgöz, detayları Habertürk'e anlattı. Mustafa Şekeroğlu'nun özel haberi..
En zor ve fedakarlık gerektiren mesleklerden biri de polis olmaktır. Özellikle şubelerde çalışmak, hayatınızdaki zaman kavramını adeta yok ediyor. Çünkü ne zaman eve gideceğiniz belli olmaz. Sevdiklerinizden uzak suçlu peşinde koştuğunuz saatlerde kimi zaman mutlu haberi, kimi zaman ise acı haberi alabilirsiniz. Ama o görev bitmeden de bir dönüş yapamıyorsunuz. İşte Türkiye’yi sarsan bir cinayet vakası da tam bu anlatılanların detaylarını göz önüne getirecek.
DİKKAT ÇEKEN İHBAR
Tarih yaprakları 3 Aralık 2001’i gösteriyordu. Gece yarısı gelen bir ihbar haber merkezini harekete geçirdi. Cihangir’de bir evden bağırış sesleri geliyordu. Bu ihbar hemen Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerine iletildi. Cihangir’e giden polis ekipleri, bağırış seslerin geldiği apartmanı bulamadı. Olay yerini bulamayan polis ekipleri, merkeze öyle bir konuyla karşılaşmadıklarını belirten açıklama yaptı. Yani ilçe ekiplerine göre, ihbar asılsızdı. Ancak o seslerin bir gün sonra Türkiye’yi sarsan bir cinayet vakasına dönüşecek ihbarın başlangıcı olduğu ortaya çıkacaktı.
CANSIZ BEDENİ BULUNDU
İstanbul'un ünlü eğlence mekanlarının işletmecisi Cevat Tuksavul’dan haber alınamıyordu. Bir gündür kendisine ulaşılamamıştı. Telefonu kapalı ve evinde olup olmadığı da bilinmiyordu. Arkadaşlarının ihbarı ile polis ekipleri çilingirle içeri girdi. Daireye giren polis ekipleri, hemen girişteki çamaşır odasında, Tuksavul’u yüzü koyun kanlar içinde buldu. Boğazında turuncu renkli kaşkol, üzerinde ise sandalye bulunuyordu. Defalarca bıçaklandığı görülen Cevat Tuksavul vahşi bir cinayete kurban gitmişti.
SOSYETEYİ SARSAN CİNAYET
Tuksavul’un cansız bedeninin bulunduğu yer, bir gün önce kavga ihbarı yapılan adresin yeriydi. Yani ilçe ekiplerinin gelip bulamadığı asılsız ihbar denilen adresti. Hemen ekiplere haber verildi. Bu cinayet vakası sosyeteyi sarsttı. Olay yerine cinayet masasının önemli isimleri Ekrem Tokgöz, Ziya Bağdat ve Aydın Sarıca gitti. Dosyaya artık bu üç cinayet uzmanı bakacaktı.
OLAY İKİ KİŞİYİ GÖSTERİYOR
Olay yerine giden cinayet uzmanı emekli polis memuru Ekrem Tokgöz, boğuşma ve olay yerindeki bulguların şüphelilerin iki kişi olduğunu gösterdiğini söyledi. Olayı anlatan Tokgöz şöyle devam etti: “Maktulün defalarca bıçaklandığını gördük. Ama bir yandan da boğazı kaşkolla sıkılmaya çalışılmış. Kapıda herhangi bir zorlama olmadığı için, cinayeti işleyen katil ya da katillerin rahatça eve girdiklerini düşündük. Katil tanıdık ya da yeni tanıştığı kişiler olabilirdi. Evi iyice inceledik. “
AVUCUNDAKİ SAÇ TELİ
Ünlü işletmeci Cevat Tuksavul yalnız yaşayan ve çevresi tarafından çok sevilen saygı duyulan bir kişiydi. Olay yerinde inceleme sonucunda Tuksavul’un sol elinde bir adet saç teli bulundu. Tuksavul katilleri ile boğuşmuştu. Saç teli önemli bir delil olabilecekti. Olay yerinden sigara izmaritleri ve kan örnekleri de alındı. Her zaman olduğu gibi cinayet vakalarında öldürülen kurbanın, kimlerle bağlantısı vardı, en son kimlerle görüşmüştü, katil kimdi? Tüm bu sorularnı cevabı yapılacak çalışmalarla ortaya çıkacaktı.
“ANKARA’DAN YEĞENİM GELECEK”
Cinayet uzmanı emekli polis memuru Ekrem Tokgöz, hemen çevresinde tüm kişilerden ifade almaya başladıklarını belirterek “En son iş yerinden çıkarken, ‘Ankara’dan yeğenim gelecek’ demiş. Yaşayış tarzına baktığımızda yegenim dediği kişiyi biz akrabası olarak düşünmedik. Biz maktulün iş yerinde gece çıkınca kimle buluştuğunu tespit etmeye çalışıyorduk. Bir görgü tanığı da bulmaya çalışıyorduk. İstanbul dışından biri gelmişse Gümüşsuyu’ndaki otobüs firmalarından inmiş olabilir diye düşündük. Gümüşsuyu’ndaki firmaları mercek altına aldık.” dedi. Yapılan çalışmalarda bir taksicinin otobüs firması önünden birini aldığı tespit edildi. O dönemler kamera kayıtları olmadığını anlatan Tokgöz “Bir kişi İstanbul dışından gelmişti. Ancak olay yeri bize şüphelilerin iki kişi olduğunu anlatıyordu. Bir kişinin daha sonra onlara katıldığını düşünüyorduk” dedi.
PARMAK İZİ BİR HIRSIZA AİT ÇIKTI
Evde bulunan parmak izlerinin de önemli olduğunu anlatan Tokgöz, şöyle devam etti: “Bu arada maktulün cep telefonu ve bilgisayarı kayıptı. Şüpheliler hırsız mıydı? Olay yerinde bulunan yabancı kişilere ait iki parmak izi bizim işimize çok yarayacaktı. Biz maktulün internet üzerinde bazı kişilerle chat üzerinden tanıştığını öğrendik. Bu olayın da deneyimlerimize göre öyle olma ihtimali çok yüksekti. Maktulün sohbet odalarında tanıştığı kişiler tarafından öldürülmüş ihtimalini değerlendik. Derken bir parmak izi sabıkalı bir hırsıza ait çıktı. Bu soruşturmamızın seyrini değiştirdi."
BU İSTANBUL HIRSIZI DEĞİLDİ
Ortaya bir isim çıktığını anlatan Tokgöz, ekip olarak çalışma başlattıklarını anlatarak “Biz maktulün avucunda bulunan saç teli kime aitse katilin o olduğunu düşünüyorduk. Çünkü bazı olaylar vardır. Sadece parmak izi yeterli olmayabiliyor. O yüzden her şeyi iyi yerine oturtmamız lazımdı. Parmak izi tutan hırsızı araştırmaya başladık. Ancak bu isim İstanbul hırsızlarından biri değildi” şeklinde konuştu.
CEP TELEFONU BULUNDU
Tuksavul’un kayıp cep telefonu için de teknik takip çalışması yapılıyordu. Ve kısa bir süre sonra Tuksavul’un kayıp olan cep telefonu Beşiktaş’ta sinyal verdi. Telefon Beşiktaş’ta bir cep telefonu satışı yapan dükkanda bulundu. Cep telefonu iki kişi tarafından dükkan sahibine satılmıştı. Tokgöz, dükkan sahibine parmak izi tutan hırsızın fotoğrafını gösterdi. Dükkan sahibi ‘Benziyor’ dedi. Diğer kişinin de eşkali alındı.
“KARDA MAHSUR KALDIK”
Çalışmalar yapıldı ve hırsız ile diğer arkadaşının ismi tespit edildi. Bunlar İstanbul dışından gelen kişilerdi. Yapılan çalışmalar sonucunda kimliği tespit edilen hırsız ve arkadaşının önce Ankara’ya oradan da Çorum Osmancık ilçesine kaçtıkları tespit edildi. Şüphelileri yakalamak için harekete geçtiklerini anlatan Tokgöz şöyle devam etti: “Biz bunların Osmancık’a gittiklerini tespit edince, hazırlığımızı yaptık. Ve aracımızla yola çıktık. Tabi o zamanın şartları çok iyi değildi. Kullandığımız araba sıkıntılıydı. Ekipler şimdi uçakla gidip geliyor. Bizim olanaklarımız çok kısıtlıydı. Biz İstanbul’dan çıkarken güneşliydi. Bolu’ya geldiğimizde arabanın iki lastiği patladı. Bolu'da çok sıkıntı yaşadık. Kendi cebimizden iki lastik aldık değiştirdik. O geceyi Bolu’da arabada geçirdik ve sabah kalktık bir metre kar vardı. Araba kar içinde kalmıştı. Orada mahsur kaldık. Daha sonra zar zor çıktık yola."
BİRİ MUTLU HABER BİRİ ACI HABER ALDI
Cinayet uzmanları Aydın Sarıca, Ekrem Tokgöz ve Ziya Bağdat Çorum, Osmancık ilçesine doğru yol almaya başladı. Türkiye bu cinayetle sarsılmıştı. Medyada cinayetin kimler tarafından ve neden işlendiği bilinmiyor diye yazılıyordu? Oysa 3 cinayet uzmanı, kısa bir süre sonra bu cinayetin adını koyacaklardı. Zor şartlarda yol alan cinayet ekiplerinden Aydın Sarıca’ya bir telefon geldi. Arayan yakın akrabası ona “İkiz babası oldun” diye müjdeli haberi verdi. Aydın Sarıca’nın eşi hamileydi ve ikiz bekliyorlardı. Sarıca, bu müjdeli haberi de İstanbul dışına çıktığı bu operasyonda almıştı. Bu haber diğer iki arkadaşı da mutlu etmişti. Sarıca arkadaşları tarafından tebrik edilirken, bir telefon da Ekrem Tokgöz’e geldi. Ancak bu mutlu bir haber değildi. Tokgöz’ün süt annesi vefat etmişti. Kısa sürede yaşanan bu sevinç ve hüzünlü anlarla Osmancık’a yolculuk devam etti.
İKİ ŞÜPHELİ YAKALANDI
Türkiye soğuk hava dalgasına girmişti. 15 Aralık 2001 günü Osmancık’a varan cinayet masasından Ziya Bağdat için Osmancık’ın ayrı bir önemi vardı. Bağdat oralıydı ve annesinin evi Osmancık’taydı. Yorgun gelen üç arkadaş önce Ziya Bağdat’ın annesinin evini ziyaret etti. Ardından, ilçe ekipleriyle irtibata geçti. Ve düzenlenen operasyonla ismi tespit edilen iki şüpheliyi yakaladı. Yakalanan şüphelilerin evinde Cevat Tuksavul’un bilgisayarı bulundu. Şüphelileri yakaladıklarını anlatan Tokgöz “Şüphelilerin evinde maktule ait eşya bulduk. Bunları arabaya aldık. Artık bir numaralı katil zanlıları bunlardı. Geriye bunların itirafı ve maddi olarak eldeki delillerin dışında o saç telinin DNA’sı kaldı" dedi.
TÜYLER ÜRPERTEN İFADELER
Parmak izi çıkan sabıkalı hırsız cinayeti itiraf etti. Yolda gelirken polise tüyler ürperten cinayeti nasıl işlediklerini tek tek anlattı. Katil zanlısının iddiasına göre, olay günü Tuksavul ile Taksim’de buluşmuştu. Kendisinin istediği üzerine diğer arkadaşını da çağırıp Tuksavul’un evine gitti. Evde yaşanan tartışma cinayetle sonuçlandı. Arkadaşı Tuksavul’un boğazını kaşkol ile sıkarken kendisinin ise bıçakladığını söyledi. Ceset üzerinde yapılan incelemede 14 ayrı bıçak darbesi tespit edilmişti.
BÜYÜK TEHLİKE ATLATTILAR
Yollarda kar yoğunluğu vardı. Tokgöz, Bolu’da büyük bir tehlike atlattığını da anlattı. Tokgöz “O zaman yollar gidişli gelişliydi. Öyle geniş de değildi. Bolu’dan gelirken, yolda çok kar vardı. Karşımızda yoldan çıkan bir araç üzerimize doğru hızla gelmeye başlamıştı. Biz arabada 5 kişiydik. Direksiyonda ben vardım. Son anda direksiyonu kırdım. Gelen araç kara saplandı. Büyük tehlike atlattık” dedi.
AYDIN SARICA VEFAT ETTİ
Uzun bir yolculuktan sonra İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü’ne getirilen 2 zanlı cinayeti itiraf etti. Cinayet sonrası evde ziynet eşyalarıyla, paraları aldıklarını da ifadelerine ekleyen zanlılar “Telefon ve ziynet eşyasını sattık. Ancak bilgisayara müşteri bulamadık. Satamadık” dedi. Yapılan DNA sonucunda da Tuksavul’un avucunda bulunan saç teli katil zanlısına ait çıktı. Türkiye’yi sarsan bu cinayeti kısa sürede çözen üç arkadaş emekli oldu. Bu olayda ikiz babası olduğu müjdesini alan cinayet uzmanı Aydın Sarıca 2015’de hayatını kaybetti.
SOKAK POLİSLİĞİNDE UZMANLAR
Cinayet masasında birlikte çalışan Ekrem Tokgöz, Aydın Sarıca ve Ziya Bağdat sokak polisliğinde uzman isimlerdi. Ekrem Tokgöz, 10 yıl cinayet büro amirliğinde cinayet dosyalarına baktı. Teşkilat içinde sokak içinde yaptığı iyi çalışmalarıyla tanınırdı. Daha sonra Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne tayini çıktı. Ve ilçede de cinayet dosyalarını çözen polis memuru olarak emniyet kayıtlarına geçti. Ziya Bağdat da yıllarca cinayet masasında çalıştı. Emekli olduktan sonra memleketine yerleşti.