Sosyal medyadan alınan psikolog tavsiyeleri tedaviye erişimi engelliyor
Sosyal medyada ruh sağlığına ilişkin yapılan önerilerin kişilere faydadan çok zarar getirebileceğini savunan Türk Psikologlar Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Cemşafak Çukur, "Sosyal medya önerileri kontrolden çıktı. Bir tarafta küçük sorunlar veya farklılık olarak kabul edebileceğimiz konular abartılıyor. Diğer tarafta da çok ciddi denilebilecek sorunlar basit bir şekle indirgeniyor. Mesleğimize yakışmayan görüntüler görüyoruz. Bu nedenle yardıma ihtiyaç duyan kişiler, bir uzmana, psikologa gitmiyor" açıklamasında bulundu. Habertürk'ten Demet Demirkır'ın haberi
Sosyal medyada yüksek takipçisi olan bazı psikolog, psikiyatrist veya herhangi bir sertifikayla uzman olduğunu öne süren kişilerin yaptığı öneriler, tedavi edilmesi güç sorunlara yol açabilir. Sosyal medya önerilerinin kontrolden çıktığını belirten Türk Psikologlar Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Cemşafak Çukur, "Mesleğimize yakışmayan görüntüler görüyoruz. Belli etik ilkelere sahip olmamız gerekiyor; ama artık tamamen bir pazarlamaya dönüşmüş durumda" dedi.
"SOSYAL MEDYA ÖNERİLERİ KONTROLDEN ÇIKTI"
Sosyal medya yaygınlaşmadan önce bu tartışmanın kişisel gelişim kitapları için yapıldığını anımsatan Prof. Dr. Çukur, bilimsel çalışmalara atıfta bulunarak şunları söyledi: "Eskiden de kişisel gelişim kitapları eleştiriliyordu ama bunlar daha kontrollü süreçlerdi. Öneriler sosyal medyaya yansıdı ve artık durum gerçekten kontrolden çıktı. Bir taraftan bireysel farklılık olarak algılanabilecek konular çok abartılıyor. Basit bir farklılığı olan kişiler o zaman 'bende bir sorun mu var?', 'çocuğumda bir sorun mu var?', 'evliliğimde sorun mu var?' gibi sorular içerisinde boğulmasına yol açıyor" ifadelerini kullandı.
AİLE İLİŞKİLERİ İSTİSMARA ÇOK AÇIK
Prof. Dr. Cemşafak Çukur, "İnsanlar farklıdır. Bu yaşa, cinsiyete, kültürel farklılıklara, ekonomik koşullara göre farklılıklar gösterir. Ancak bunları göz ardı ederek yani çok ufak problemleri 'büyük bir sorununuz var' gibi gösterirsek bu doğru olmaz. Örneğin; 'evliliğiniz bitmek üzere mi?', 'çocuğunuzda şu sorun mu var?' gibi paylaşımlar gerçekten insanları büyük bir telaşa sokuyor ve kandırıyor. İnsanlar arasında olan bireyler farklılıklar, özellikle de aile ilişkileri birdenbire adeta bir patolojiye dönüştürülüyor" diye konuştu.
YA NORMALİ ANORMAL GÖSTERİYOR YA DA BÜYÜK BİR SORUNU BASİTE İNDİRGİYORLAR
Toplumumuzda ebeveynlerin çocuk konusunda oldukça duyarlı olduğunu belirten Prof. Dr. Çukur, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aileler çocukları için en iyisini yapmaya çalışıyor. Sosyal medyada gördüğü bir paylaşımla, çocuk için normal olan gelişim evresindeki birçok özelliği bir sorun gibi algılamaya başlıyor. Bu da insanları paniğe itiyor. Bir tarafta küçük sorunlar veya farklılık olarak kabul edebileceğimiz konular abartılıyor. Diğer tarafta da çok ciddi denilebilecek sorunlar basit bir şekle indirgeniyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafından ruhsal sorun olarak kabul edilebilecek ve gerçekten çok karmaşık sorunlar bazen çok basite indirgeniyor. Bunların kısa sürede çözülebileceği ifade ediliyor."
YARDIMA İHTİYACI OLANLARIN PSİKOLOGA ULAŞMASINI ENGELLİYORLAR
Kişilik bozuklukları, şizofreni, intihara eğilim, cinsel işlev bozuklukları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi çok karmaşık sorunların değil tedavisi, teşhisinin bile çok uzun sürdüğünü aktaran Prof. Dr. Cemşafak Çukur, şöyle konuştu: "Bu tür sorunlar gerçekten çok karmaşıktır ve bir uzman tarafından birçok açıdan değerlendirilmesi gerekir. Dikkat çekmek için insanlara mucizevi çözümler sunanlar var. Birkaç seansta tedavi edeceğini söyleyenler var. Bazıları da bilimi, tıbbı para kazanılan bir alan gibi gösterip komplo teorileri üretiyor. İnsanlar olmayan bir sorunu büyütmek kadar büyük bir problemi de çok kolay çözebileceğine inandırıyor ve bu defa yardıma ihtiyaç duyan kişiler, bir uzmana, psikologa gitmiyor."
İNTİHARA EĞİLİMLİ İNSANLAR OLABİLİR
Türk Psikologlar Derneği olarak, klinik psikologlara başvuranların çoğunlukla sosyal medyadaki önerileri önceden deneyip gelenler olduğunu deneyimlediklerini kaydeden Prof. Dr. Çukur, "Önce burada (sosyal medyada) deniyorlar. Böylece kişinin sorunları daha da karmaşık hale geliyor ki bunlar çok riskli gruplardır. İntihara eğilimli biri olabiliyor. Bunlar basit konular değildir" dedi.
5 ADIMDA SORUN ÇÖZENLERE İNANMAYIN
Sosyal medyadaki '5 adımda sorun çözme', 'ilişkideki 7 kritik sorunu belirleme' gibi içeriklerle sıklıkla karşılatıklarını kaydeden Prof. Dr. Çukur, "Bu durum insanlarda olayın algılanması konusunda ciddi zorluklar ortaya çıkarıyor. İnsanlar gerçek bir uzmana gittiği zaman genelde de kendi teşhisini koyarak gitmiş oluyor. Burada da çok ciddi sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Çünkü kişide farklı bir beklenti oluşuyor. Psikoloji uygulamaları bilimsel temelli uygulamalardır ve insanlar bir bütün içerisinde yaşına, cinsiyetine ve yaşadığı sorunlara bağlı olarak değerlendirilir" diye konuştu.
"RUH SAĞLIĞI YASASI YOK"
Sorunu basitleştiren sosyal medya paylaşımlarının yarardan çok zarar getirdiğini aktaran Prof. Dr. Çukur, "Ne yazık ki ruh sağlığı yasası yok. Bu konudaki düzenlemeler çok yetersiz. Kontrol mekanizması yok. Buna bir de sosyal medya eklenince işler daha da çığırından çıkıyor. Bunların cezaları çok sınırlı. Ülkemizde ruh sağlığı yasasının olmaması, psikologlar meslek yasasının olmaması bu boşluğu yaratıyor. Biz dernek olarak sosyal medyada veya özelde çalışan kişilerle ilgili etik ihlalleri yakaladığımızda bunları mahkemeye taşıyoruz; ancak çok düşük cezalar alıyorlar. Alandaki yasal boşluk çığ gibi büyüyor" ifadelerini kullandı.
"MESLEĞİMİZE YAKIŞMAYAN GÖRÜNTÜLER GÖRÜYORUZ"
Prof. Dr. Çukur, şöyle devam etti: "Mesleğimize yakışmayan görüntüleri de görüyoruz. Belli etik ilkelere sahip olmamız gerekiyor; ama artık tamamen bir pazarlamaya dönüşmüş durumda. Profesyonellerin, psikologların işlerini nasıl yapacağı konusunda çok ciddi etik kodlar var. Bunlar yasalara dönüşmediği için insanlar rekabet içerisinde çok farklı uygulamalar yapılabiliyor."
ÜCRETSİZ SEANS TUZAĞI
Son dönemlerde ücretsiz seanslarla karşılaştıklarını söyleyen Prof. Dr. Çukur, "Bu, markete gittiğinizde size yapılan bir yemek sunumu gibi... Psikoterapi böyle bir şey değil. Bu tip pazarlama tekniklerinin kesinlikle kullanılmaması gerekiyor. Danışanın ciddi sorunları, umutsuzluğa yol açabilir. Maalesef insanlar çoğu zaman hızlı çözümler peşinde, bu sebeple de bu tip mecralara çok gidiyorlar. Bu gerçekten çok zararlı" dedi.
PSİKOLOJİ ALANI DOLANDIRICILARIN DA GÖZDESİ
Dolandırıcıların en sık başvurduğu alanlardan bir tanesinin de psikoloji olduğunu aktaran Prof. Dr. Çukur, "Online psikoloji diploması, psikoterapist diploması verdiklerini iddia ediyorlar. Bunların hiçbir yasal geçerliliği yok. Çoğu zaman verilen bir eğitim de yok. Sohbet odalarında eğitim adı altında bazı PDF'ler dağıtılıyor, kendilerine psikolog diyen çoğu kişinin diploması bile yok. Bu alan çok uzun eğitimler gerektiren bir alan; çünkü insanı tanımanız lazım. Yani normali bilmeden anormali bilemezsiniz. Psikolojik danışmanlık hizmetlerinin yalnızca konuşma olduğuna inanan insanlar var. Alttaki bilimsel temeli bilmezseniz kişilere çok ciddi zararlar verebilirsiniz. Bilgisizliğin verdiği bir güç de var. Diyorlar ki psikolog da konuşuyor, ben de konuşuyorum. Ben birçok psikologdan daha iyi konuşuyorum diyenler var ama bu sadece bir konuşmadan ibaret değil" diye konuştu.
VATANDAŞ PSİKOLOJİK SAĞLIK HİZMETLERİNE EŞİT BİR ŞEKİLDE ULAŞAMIYOR
Türkiye'de kamu sektöründe yeterli istihdam yapılmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Çukur, "Vatandaş psikolojik sağlık hizmetlerine eşit bir şekilde ulaşamıyor, böyle bir sorun var. Bir taraftan da hızlı çözümler sunduğunu iddia edenler, 'ilaç kullanma ilacını bırak' diyenler, 'şu hareketi yaparsan psikoterapiye ihtiyacın kalmaz' gibi ilginç önerilerde bulunanlar var. Fiziksel sağlıkta olduğu gibi ruh sağlığında da erken teşhis çok önemli. Sorun daha büyümeden, yani kişinin kariyerine, evliliğine, ilişkilerine zarar gelmeden engellenebilir. Bu yüzden bu alanların gerçekten düzenlenmesi gerekiyor. Sorunlar uzman tarafından ilk etapta yakalanırsa, o zaman insanlar büyük ihtimalle sosyal medyayı sadece keyif için kullanacaklar. İstisnalar olmasına rağmen biz sosyal medyadan insanların öğüt alarak sağlıklı bir sonuca ulaşacağını inanmıyoruz" dedi.
YARIN: Sakata gelmeyin! Sosyal medyadaki egzersiz videoları, sakatlıklara yol açabilir! Sanal alemin çok bilenleri 3