Üniversiteler açılıyor mu? Bilim Kurulu Üyesi'nden son dakika açıklaması
Üniversiteler açılıyor mu sorusuna Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz'dan yanıt geldi. Doç.Kayıpmaz, "Üniversitelerde eğitimin başlayıp başlamayacağını önümüzdeki süreçte vaka artış hızı belirleyecek" dedi. Üniversitelerde yüz yüze eğitimin yeri ve öneminin tartışılmaz olduğunu dile getiren Bilim Kurulu Üyesi Kayıpmaz şunları söyledi: Vaka sayılarında bir artış olması durumu da bunun önüne geçebilecek önlemlerden biri olarak düşünülebilir. Burada üniversiteler açılsa bile öncelik yine uygulamalı bölümlerin öncelikli olması gibi düşünülebilir. Sonrasında üniversiteye yeni başlayan öğrenciler düşünülebilir
Üniversiteler ne zaman açılacak sorusunun yanıtı Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz'dan geldi. Anaokulu ve 1’inci sınıflarda eğitimin kısmi olarak da yüz yüze başlaması sonrasında, 2,3,4 ve 8 ile 12’nci sınıflarda da 12 Ekim’den itibaren kısmi yüz yüze eğitimin başlaması kararlaştırıldı. Bu kararların ardından gözler üniversitelere çevrildi. Üniversitelerde eğitimin başlayıp başlamayacağına ilişkin açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Kayıpmaz, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, “Üniversitelerde eğitimin başlayıp başlamayacağını önümüzdeki süreçte vaka artış hızı belirleyecek” dedi.
ÜNİVERSİTELERİN AÇILMASI SALGININ SEYRİNE GÖRE ŞEKİLLENECEK
Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, üniversitelerin açılmasının önemli olduğunu ancak bu konunun salgının seyrine göre şekilleneceğini belirterek, "Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunda uygulamalı dersler vermiş bir eğitim görevlisi olarak yüz yüze eğitimin özellikle bizim sağlık bilimlerinde olduğu gibi usta çırak ilişkisine dayalı bölümlerde son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Sağlık Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurumu’na gönderdiği tavsiye kararda 2020-2021 eğitim öğretim dönemi için, özellikle de güz dönemi için eğitimin uzaktan yürütülmesi tavsiyesinde bulunmuştu. Ayrıca uygulamalı eğitimlerin de mümkün olduğunca ertelenmesi ertelenemeyen durumlarda da gerekli kişisel koruyucu önlemlerin alınması neticesinde eğitimlerin başlaması tavsiye edilmişti. Bu doğrultuda üniversiteler de kendi yetkili kurullarında eğitim modellerini nasıl sürdüreceklerine dair kararlar almıştı. Dün de Yüksek Öğretim Kurumu, Türk Standartları Enstitüsü ile birlikte üniversitelerin kampüslerinde ve yerleşkelerinde enfeksiyonun kontrolünün nasıl olması gerektiğine dair Bilim Kurulu’nun da desteği ile önemli bir kılavuz yayınladı. Bu kılavuzda üniversitelerin açılması durumunda kampüs ve yerleşkelerde alınması gereken önlemler detaylı olarak yer almaktadır” dedi.
"EĞİTİMİN BAŞLAYIP BAŞLAMAYACAĞINI VAKA ARTIŞ HIZI BELİRLEYECEK"
Sonbahar ve kış aylarının yaklaştığını ve bu aylarda sadece Covid-19 enfeksiyonunun yer almayacağını hatırlatan Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Görevlisi ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, “Üniversitelerde eğitimin başlayıp başlamayacağını önümüzdeki süreçte vaka artış hızı belirleyecek. Günlük yeni tanı konan hasta sayısı, ağır hasta sayısı gibi kriterler göz önünde bulundurulacaktır. Önümüz son bahar ve kış ayları, bu aylarda sadece Covid-19 değil diğer solunum yolu enfeksiyonlarının da neden olduğu hastalıkların da artış eğiliminde olduğunu biliyoruz. İnsanlar kış aylarında daha fazla kapalı ortamda vakit geçiriyor ve bu ister istemez insanlar arasında azalmasına sebep oluyor. Önümüzdeki aylardaki vaka artış hızını mutlaka üniversitelerin açılması kararından önce görmemiz gerekiyor” diye konuştu.
ÜNİVERSİTELER NASIL AÇILIR?
Üniversiteleri açılması için gerekli olan en önemli şeyin vaka artış hızı olduğuna değinen Bilim Kurulu Üyesi Kayıpmaz, “Şuanda ilkokullar açıldı. Önümüzdeki haftadan sonra hazırlık ve 1’incisınıflara 2,3,4 ve 8 ile 12’nci sınıflar da ilave olacak. Bu okulların açılmasının vaka sayılarında ne denli etkili olacağını önümüzdeki haftalar gösterecek bize. Tabi ki olması gereken ya da hedefimiz, yüz yüze eğitimin eskiden olduğu gibi sürdürülmesidir. Bunun yeri ve önemi tartışılmazdır. Ama vaka sayılarında bir artış olması durumu da bunun önüne geçebilecek önlemlerden biri olarak düşünülebilir. Burada üniversiteler açılsa bile öncelik yine uygulamalı bölümlerin öncelikli olması gibi düşünülebilir. Sonrasında üniversiteye yeni başlayan öğrenciler düşünülebilir. Çünkü üniversiteyi yeni kazanan gençlerimizin üniversitesi, hocaları, kampüsü ve yeni bir şehre taşınıyorsa yaşayacakları şehirle tanışması için bu önemli bir süreç. Ama yine de tedbirlere mutlaka uyulması gerekiyor. Burada da seyreltilmiş ve kademeli bir açılış üniversitelerin kendi alacakları karar doğrultusunda olabilir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“ÜNİVERSİTELERİN AÇILMASI BAZI RİSKLERİ DE GETİREBİLİR"
Türkiye’de oldukça fazla üniversite öğrencisi olduğunu, bu durumun sevindirici olmasının yanı sıra her öğrenci, kendi şehrinde okumadığı için salgın konusunda da risk oluşturabileceğini belirten Kayıpmaz, “Üniversitelerin açılmasının beraberinde bazı riskleri de getirebileceğine değinen Kayıpmaz, “Bu risklere baktığımızda birincisi şehirler arası hareketliliğin artacağı kesin. Çünkü sayısı milyonlara varan öğrencilerimiz var ve herkes kendi yaşadığı şehirde okumuyor. Mecburen de yaşadığı şehirden başka bir şehre eğitim için gitmesi gerekebiliyor öğrencilerin. Bundan dolayı da şehirler arası bir hareketliliğin olacağı kesin. İkincisi şehir içi ulaşımda da öğrencilerin barındıkları evlerden, yurtlardan, pansiyonlardan kampüslere gidişlerde şehir içi ulaşımda da bir artış olacağı kesin. Bunun yanı sıra üniversite öğrencilerinin hepsinin bireysel konaklayacağı evleri yok. Dolayısıyla ev arkadaşları ile kalıyorlar, yurtlarda konaklıyorlar, doğal olarak da bu barınma ortamlarında öğrencilerin fiziki mesafeye dikkat edip etmeme durumunu risk olarak düşünebiliriz. Bunun yanında ortak yemek yenen yemekhane gibi yerler eğer dikkat edilmezse risk içerebilir” açıklamasını yaptı.
“İL BAZLI KARAR ALINABİLİR"
Öte yandan vakaların çoğunluğunun 15 ile 64 yaş aralığında olduğunu hatırlatan Kayıpmaz, gençlerde hastalığın öldürücü etkisi düşük olmasına karşın bazı gençlerde de ağır seyrettiğini ve risk grubunda yer alan kişilere de bulaş riskinin artabileceğini belirtti. Ayrıca üniversitelerin yer aldığı şehirdeki sağlık alt yapısının da bu konuda önemli olduğunu belirten Kayıpmaz, bu durumda da İl Hıfzıssıhha Kurulunun da alacağı kararların ön planda olabileceğini söyledi.
12 EKİM'DE OKULLAR AÇILIYOR
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, geçtiğimiz günlerde ilkokullar, köy okulları, 8. ve 12. sınıflar ile özel gereksinimli çocukların okullarında yüz yüze eğitimin 12 Ekim Pazartesi başlayacağını açıklamıştı.
Yüz yüze eğitime aşamalı geçişte alınan yeni kararlara ilişkin ayrıntıları paylaşan Bakan Selçuk, "Hijyen ve sosyal mesafe standartları ile koruyucu ve önleyici tedbirler eşliğinde okullarımızda yüz yüze eğitimdeki ilk aşamamızda üçüncü haftadayız. Süreci planladığımız şekilde yönettiğimiz ve iyi sonuçlar aldığımız için çok şükür ki ikinci aşamaya geçmek için hazırız. İlkokulda 1, 2, 3 ve 4’üncü sınıflarda, ortaokul 8’inci sınıf, lise hazırlık ve 12’inci sınıflarımızla, köy okullarımızın tüm kademelerinde ve özel gereksinimli öğrencilerimizin tüm kademe ve sınıf düzeylerinde yüz yüze eğitime başlayacak olmanın mutluluğu içerisindeyiz. Temennimiz tüm öğrencilerimizle yüz yüze eğitime sağlıkla, güvenle başlayabilmek, onlara da güzel haberi en kısa sürede verebilmek.
"AYRINTILI OLARAK PAYLAŞACAĞIZ"
12 Ekim Pazartesi günü itibariyle yüz yüze eğitime başlayacak olan kademelerdeki öğrencilerimiz için de tıpkı ilkokul 1. sınıf öğrencilerimizde olduğu gibi yüz yüze eğitimin ve uzaktan eğitimin birlikte yürütüleceği bir planlama yaptık. Yüz yüze eğitime başlayan öğrencilerimiz haftanın 2 gününde okullarında olacaklar. Sınıf mevcutlarımız yine Bilim Kurulunun tavsiye kararları doğrultusunda yüz yüze eğitim için gruplara ayrılarak azaltılacak ve çocuklarımızın okulda kalış süreleri kısaltılacaktır. Bu konudaki tüm ayrıntıları bu hafta içinde tüm sınıf düzeyleri ve okul kademeleri için sizlerle daha ayrıntılı olarak paylaşacağız" açıklamasında bulunmuştu.