Serdar Ali Çelikler: Mesele limit değil
TFF'nin açıkladığı harcama limitleri futbol kamuoyunda büyük tartışma yaratırken Habertürk yazarı Serdar Ali Çelikler konuya dair önemli bir yazı kaleme aldı. Harcama limitine tabii tutulan bazı kulüplerin borçlu bazılarının borçsuz olduğuna dikkat çeken Çelikler, borçsuz kulüplerin gelirlerinin üçte ikisinin limite dahil edilmemesine vurgu yaptı
Kulüplerin transfer yapmak için beklediği harcama limitleri TFF tarafından dün açıklandı. Federasyonun açıkladığı rakamlar kaos yarattı! Fenerbahçe Kulübü, bu limitin kabul edilemez olduğunu belirtirken taraftarlarına 'alacağımız kararlara hazır olun' mesajı göndererek radikal kararlar alabileceklerinin sinyallerini verdi. Kasımpaşa Kulübü ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada "Gerekirse ligden çekiliriz" ifadelerini kullandı.
Sıcağı sıcağına ilk tepkiler gelirken Habertürk Spor yazarı Serdar Ali Çelikler, harcama limitleriyle ilgili bir yazı kaleme aldı:
F.Bahçe'den sonra Kasımpaşa da limitler konusunda tepkisini dile getirdi. Neden peki? Şundan;
• Kasımpaşa geçen sene oyuncu satışından kasasına 200 milyon lira koymuş.
• Hiç ama hiç borcu yok. Bir daha yazayım: Hiç borcu yok.
• Şimdi geçen sene sadece oyuncu satışından 200 milyon lirayı cebine koyan (yayın geliri dışında neredeyse geliri yok Kasımpaşa'nın) bu kulübe bu yıl 69 milyon lira limit verilmiş. Yani benim hep söylediğim gibi satılan oyuncu gelirinin 3'de 2'si yok sayılıyor. 3'de 1'i limite ekleniyor.
• Neden peki? Çünkü banka anlaşmasını imzaladığınızda sattığınız oyuncunun 3'de 2'si bankalara gidiyor. Aldığınız sponsorluk bedelinin 3'de 2'si bankalara gidiyor. Yayın gelirlerinin 3'de 2'si bankalara gidiyor. Peki siz kulüp olarak ne alıyorsunuz? 3'ün 1'ini
• Eee Kasımpaşa gibi hiç borcunuz yoksa, bankalarla işiniz yoksa sizin oyuncu satışından gelen paranızın 3'de 2'si nereye gidiyor? Cevap: Hiçbir yere. Havaya. Kasımpaşa ne yapsın? Kalan 130 milyon lira gelirini faize mi yatırsın?
• Kasımpaşa'nın borcu yok. Bankalarla işi yok. Banka anlaşmasında yok. 200 milyonluk satış yapmış onun "3'de 1'ini kullanabilirsin" demişler. Neden, çünkü TFF'de kimse bu sözleşmeyi bilmiyor.
• Nihat Özdemir'in bizzat Kasımpaşa başkanına geçen yıl bir yemekte "Yönetmeliğini biz hazırlamadık" dediği gibi bu anlaşmayı futbolla uzak yakın ilişkisi olmayan kişiler; "bankacılar" hazırladığı için yukarıdaki örnek gibi saçmalıklar yaşanıyor.
• Hadi Fener borçlu. Peki Kasımpaşa'nın borcu yok ona niye lolo?
• G.Saraylı arkadaşlara da çok basit anlatayım:
1- Seneye şampiyon olur Şampiyonlar Ligi'ne gidersen o paranın 3'de 2'sini;
2- Falcao'yu 60 milyon Euro'ya satarsan o paranın 3'de 2'sini;
3- Dünyanın en pahalı sponsorluk anlaşmasını dahi yapsan o paranın 3'de 2'sini bankalar alacak.
4- Yayın gelirinin; reklam gelirlerinin yani tüüüm ama tüüüm gelirlerinin 3'de 1'i sana kalacak. O da başka bankalar tarafından temlikli değilse.
Çünkü Galatasaraylı arkadaşım sen banka anlaşmasına imza attın ve seneye Ağustos itibariyle ödemen başlayacak.
• Ey Beşiktaşlı. Aynı durum senin için de geçerli. G.Saray'da durum ne ise seneye sende de aynısı olacak. Çünkü sen de imzaladın ve seneye ağustosta senin ödemen de başlayacak.
☆☆
Bu iş bankacılar tarafından kulüplere adeta el koymak için yapılmış bir yönetmeliktir. Şöyle bir örnek vereyim: Siz genel olarak 100 lira borçlusunuz. Bir banka gelip diyor ki sana 25 lira vereyim. 2 yıl ödeme ama 2 yıl sonra faiziyle 60 lira ödersin.
Ödeyemezsen dükkanını elinden alırım. Hatta dükkanına kendi adamımı oturturum. Tüm gelirlerinin 3'de 2'si doğrudan benim kasama girer. Senin geri kalan 75 lira borcun da (100 lira borca karşılık 25 vermişti ya) beni ilgilendirmez.
Bu şekilde hiç bir ticari işletme yaşayamaz.
Gel gelelim sizin iş hanında bir başka dükkan daha var. Onun hiç borcu yok. Ama aynı kuralı oraya da uygulamak istiyorlarsa bunun anlamı nedir? O zaman o iş hanınızın yöneticisi ya işi bilmiyordur ya da o hanın tüm dükkanlarına el koymak isteyen bankanın adamıdır. Her iki durumda da istifası gerekir.
İşte Nihat Özdemir'in bilmediği; ya da bilip özellikle uyguladığı limit meselesi budur.
O "kölelik" anlaşmasına imza atanlar bu yıl son kez yüksek limit alırlarken bir futbolcuya 7 milyon Euro ücret verebilirken hiç borcu olmayan Kasımpaşa toplam 8 milyon Euro bütçe ile yarışmaya zorlanıyor. O zaman 3 ihtimal var;
Ya bundan sonra bankalar yönetsin futbolu
Ya yönetemeyenler gitsin ya da "alın topunuzu kendi aranızda oynayın biz bu kokuşmuşlukta; bizi köleleştirme sisteminde yokuz" demek.
İnşallah yanlış hesap Ankara'dan döner.