Selçuk Bayraktar yerli solunum cihazının öyküsünü Habertürk'e anlattı
Tamamı Türk mühendislerinin emeği ve alın teriyle yapılan yerli yoğun bakım solunum cihazı bütün testleri başarıyla geçti. Yerli ve milli solunum cihazları için kollar sıvadı. Hastalara nefes olan solunum cihazlarının ilk teslimi bugün açılan Başakşehir Şehir Hastanesi'ne teslim edildi. Solunum cihazlarından 5 bin adet daha üretilecek. Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar, bu kadar çabuk bir zamanda hayata geçen yerli solunum cihazının öyküsünü Habertürk'e anlattı...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün yapılan kabine toplantısının ardından halka sesleniş konuşmasında yerli solunum cihazlarıyla ilgili şu ifadeleri kullandı: Yerli ve milli olmak üzere 100 adet ventilatörü ülkemizde hamdolsun, işte ekranda da gördüğünüz bu kadro üretmiş vaziyette.
BU KADAR KISA BİR ZAMANDA NASIL GERÇEKLEŞTİ?
Koronavirüsün yol açtığı rahatsızlıklardan biri de solunum güçlüğü. Hastalığın ilerleyen safhalarında bazı hastaların solunum cihazına bağlanması gerekiyor. İşte bu noktada solunum cihazları hayati önem taşıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, yerli solunum cihazı için girişimcilerle üreticileri biraraya getirdi. Üreticiler, girişimcilere teknik altyapısını açtı. Bu girişim sayesinde yerli solunum cihazlarının üretimi yapıldı. Dört Türk firması, Baykar, Arçelik, Aselsan ve Biosys Biyomedikal yerli üretim için yaklaşık 1 ay çalıştı. İlk etapta üretimi tamamlanan 100 yerli solunum cihazı Başakşehir Şehir Hastanesi'ne teslim edildi. Mayıs ayına kadar 5 bin solunum cihazı üretilip hastaneye dağıtılması hedefleniyor. Bu kadar kısa bir zamanda bu nasıl gerçekleşti?Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar, yerli solunum cihazının öyküsünü Habertürk'ten Veis Ateş'e şöyle anlattı:
"1 AYDA 4 FİRMA BİR ARAYA GELİP İŞE KOYULDU"
Film daha bitmedi. Burada mühendis arkadaşlarımız var. Gelişmeler hızla, kontroller sürekli devam ediyor. Biosys'ten mühendis arkadaşlarımız 5 yıldır çalışıyorlardı. Onlar cihazı üretip hastanelerde kullanmaya başlamışlardı. Bu dönemde hızlı binlerce cihaz ihtiyacı oldu tüm dünyanın. Türkiye'nin kapasitesi çok daha iyi durumda. Acaba bir sıkıntı, aksama çıkar mı diye bizler de çalışmaya başladık. 1 ayda 4 firma bir araya gelip, Sağlık Bakanlığımız, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın öncülüğünde sayın Cumhurbaşkanımızın da liderliğinde Allah'a şükür süreç başarıyla ilk 100 cihaz teslim oldu.
"DEV FİRMALAR CİHAZLARINI YETİŞTİREMEDİLER"
Türkiye daha önceden, burada girişimci kardeşlerimiz yıllardır çalışıyordu. Dünyada bir sürü büyük marka vardı bu işi yapan. Neticede dünyada neredeyse solunum cihazı yapan onlarca marka vardı. Bir anda acilen ihtiyaçları oldu ve solunum cihazlarını bir türlü zamanında yetiştiremediler. Amerika ve farklı yerde çok sıkıntı oldu. Öyle sıkıntılar çıktı ki, cihazların satışı yasaklandı yurt dışına. Sonra cihazları değil cihazın içindeki bileşenler, solunum cihazı yapmak için kullanacağınız ürünler var. Onların satışı da yasaklandı. Bir taraftan tedarik zincirini garantiye almak için onları da yasakladılar. Siparişleri iptal ettiler. Üretim bir türlü hız kazanamadı.
"BU İŞ TÜMÜYLE YÜREK VE VİZYON MESELESİYDİ"
Beklenirdi ki yıllardır bunu yapanlar hızlı yapsınlar. Burada inanılmaz bir seferberlik ruhu oluştu. En büyük fark da orada oluştu. Bizim dünya çapında mühendislerimiz var. Savunma sanayi alanında var. Biz İHA, SİHA'ları yapıyoruz. Dünya bunu takdir ediyor. Teknolojileri geliştirecek altyapımız var. Ama bu iş tümüyle yürek ve vizyon meselesi.
"İNANÇLA, MOTİVASYONLA, HİSSİYATLA GELİŞTİ"
Sağlık Bakanımız sabahlara kadar uyumuyor, çalışıyor. Sabah 04.00'de arkadaşlarımızı çağırıyor, onlar da koşup gidiyorlar. Bu kolay kolay yakalayacağınız bir şey değil. İnançla, motivasyonla, hissiyatla, gönülle alakalı bir şey var. Herkes sabahlara kadar uyumadı. Aselsan, Arçelik, Bisys de öyle, Baykar da öyle. Herkes bir taraftan 'aman başkası bu cihazı benden önce almasın' diyor. Böyle yaklaşınca herkes kaybediyor. Kimse kimseyle yardımlaşmıyor. Olaya maddi açıdan baktığınızda, o maneviyatla ortaya çıkan şeyi yakalayamıyorsunuz. Kabiliyetiniz olabilir ama yakalayamıyorsunuz. Burada inanılmaz bir sinerji oluştu. İnsanlar belki hayatlarının en anlamlı projesi olarak gördüler bunu.
"HERKES BU PROJENİN BİR PARÇASI OLMAK İSTEDİ"
İnsanlığı bir hastalık pençesine almış. Bu cihaz olmadığı için insanlar ölüyor. İtalya'da ve farklı yerlerde. Elimizde böyle bir imkan var, muhakkak bunu insanlığın faydasına kullanmalıyız diye düşündük. Herkes bu projenin bir parçası olmak istedi. İnsanlığa bir nefes verebilmek bizim medeniyetimizin asli değerlerinden biri. Kanuni Sultan Süleyman'ın bir sözü vardı ya, "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi" Bence bu anlayışın büyük etkisi var sonuç alınmasında. Tüm mühendis arkadaşlarıma, destekleyen tüm kurumlara da ayrıca teşekkür etmek istiyorum. En başta sağlık çalışanlarımıza. Onların verdiği mücadele bize ilham kaynağı oldu diyebiliriz. Biz de mühendisler olarak bu konularda eğitim aldık. Elbette bunu sonuna kadar kullanmak zorundayız. İnşallah faydası olur.
"ALLAH SAĞLIK PERSONELİNDEN RAZI OLSUN"
Savunma sanayinde milli teknoloji hamlesi vizyonunu ortaya koyan, buna liderlik eden sayın Cumhurbaşkanımıza, Sanayi ve Teknoloji Bakanımıza, bu projeye öncülük ettiği için Sağlık Bakanımıza, tüm paydaş kurumlara, gönüllü destek olan tüm kurumlara teşekkür etmek istiyorum. Ve tabii tepede sağlık çalışanlarımız var, onlardan Allah razı olsun...
