Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Prof. Dr. Ali Nesin: Matematik için sezgi olmazsa olmazdır
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Teke Tek programında Fatih Altaylı'nın konukları Bilim KurProf. Dr. Ali Nesin ile Prof. Dr. Ali Alpar oldu.

        Matematik ile sezgi arasındaki 'olmazsa olmaz'a vurgu yapan Prof. Ali Nesin şöyle konuştu:

        Matematik, evreni, yaşadığımız dünyayı, çevremizi anlamak için, soyutlama yöntemiyle icad edilmiş simgesel bir dildi. Aslında kuralları çok belli ve barizdir. Ama o kurallara uymak çok meşakkatlidir. Örneğin bir kanıtı bilgisayara verip, bilgisayar sana söyleyebilmeli, bu kanıt doğru mu, yanlış mı? Ama onu yazması yüzyılları alabilir. Dolayısıyla daha çok sezgilerimizi kullanarak yaparız bu işi. Çoğu matematikçi mantığın kurallarını bilmez aslında. Ama sezgilerimizle 'bu doğrudur', 'bu yanlıştır' diye ilerleriz.

        REKLAM

        Altaylı'nın 'matematik sezgisel bir şey midir?' sorusuna Prof. Nesin şu karşılığı verdi:

        Sezgi olmaza olmaz ki. Sezgileri kullanmak zorundasın. Daha karmaşık şeyler için konuşuyorum. Topoloji, çeşitli şekiller, sonsuz boyutta mutlaka sezgi gerekiyor. Sezgiyi formel biçimde yazmayı çalışıyorsun. Burada tecrübe çok önemlidir. Tecrübe sana sezgi kazandırır. İyi bir hoca doktora öğrencisine çözülebilir bir problem verir. Kendi hocamdan örnek vereyim, üçüncü yılımda hocam gitti, tek başına kaldım. Orada problem buldum. Başka bir hocaya gittim. Hoca 'Bu çok zora benziyor, sen başka bir problem bul' dedi. Aynı konuda benzer problemler, 6 ayda o problemi çözdüm. Diğer problemi nasıl anladı çok zor olduğunu hocam. Jeologlarda sezgileriyle 'buradan petrol çıkar' der, mutlaka bilgileri vardır ama sezgi olmazsa olmaz.

        "YARATICI BULUŞLARDA SEZGİ TARAFI VAR"

        Programa katılan diğer Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Ali Alpar da matematik ve sezgi ilişkisiyle ilgili şunları söyledi: Mutlaka bütün yaratıcı buluşlarda sezgi tarafı var. Sezgiyi tarif etmek zor bir şey. İki kere iki dördü ilkokulda baştan ezberleriz. Ama onu anlamaya çalışan bir çocuk veya öğretmeye çalışan öğretmen iki şey koyar, yanına bir iki şey daha koyar. Bu iki tane iki, dört. Bunu çocuğa anlatmaya çalışırsınız. iki, iki, iki daha derseniz, altı olur. Toplamayı bilen çocuk bunu biliyor zaten. Üç defa aynı şeyi yazıp, toplamak. Çarpmayı bir şekilde akıllı bir çocuk sezgi devreye girer, 'Bunu nasıl anlarım' derse, öğretmen çocuğa ip ucu verip yol göstermek isterse, iki taraf için de öğretmek ve anlamak için devreye sezgi girer. Birçok şeyi önce ezberler sonra anlarsınız. İş tamamen ezber olursa orada yaratıcılık ölür.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa