Lazer silahları ilk sınavdan geçti

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) proje kapsamında, 20 kilovat güce sahip Işın Lazer Sistemi ile 1,25 kilovat gücünde Araca Monteli Fiber Lazer Sistemi (ARMOL) geliştiriyor.

Projede gelinen aşama, atış testleriyle ortaya konuldu.

Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir'in de katıldığı atış testlerinde, entegrasyon çalışması yapılan 20 kilovatlık (4x5 kilovat) lazer güç kaynağıyla belirlenen hedeflerin imhası gerçekleştirildi.

Testte, 22 milimetre kalınlığındaki gemi zırhı çeliği 500 metre mesafeden lazer silahıyla tahrip edildi.

Proje sonunda, yüksek güçlü lazer sisteminin milli olarak geliştirilmesi amaçlanıyor.

Geliştirilen sistemle 20 kilovatlık (4x5 kilovat) lazer güç kaynağıyla bin 500 metre mesafede saniyede 20 metre hızla ilerleyen havan temsili (3 milimetre cidar kalınlığına sahip çelik) bir unsurun 10 saniye içinde etkisiz hale getirilmesi hedefleniyor.

ARMOL HAVADA-KARADA GÖREV YAPABİLECEK

IŞIN Projesi'nin alt iş paketi olarak geliştirilen ARMOL ise Otokar'ın Cobra-1 aracına entegre edildi.

Bu araç üzerinden yapılan test atışında 3 milimetre kalınlığındaki karbon çeliği 500 metre mesafeden tahrip edildi.

Yaklaşık 400 kilogram ağırlığındaki ARMOL'ün ilerleyen dönemde hava araçlarına entegrasyonu da planlanıyor.

İLK AŞAMADA SONA GELİNDİ

TÜBİTAK BİLGEM, sistem doğrulamaları, bileşenlerin entegrasyonu gibi faaliyetleri kapsayan IŞIN Projesi'nin ilk aşamasını bu yıl sonunda tamamlayacak.

Yılın geri kalanında ASELSAN tarafından geliştirilen Hedef Takip Sistemi'nin lazer sistemine entegrasyonunun da tamamlanması öngörülüyor.

Projenin ikinci aşamasında IŞIN Lazer Sistemi ve ARMOL'ün geliştirilmesi ve etkinliğinin artırılmasına, sistem bileşenlerinin tümüyle yerlileştirilmesine yoğunlaşılacak.

MİLLİ GÜDÜM KİTİNDE TESLİMAT BAŞLIYOR


Milli imkanlarla geliştirilen Teber Güdüm Kiti'nin son atış testleri başarıyla gerçekleştirildi. Sistemin Türk Silahlı Kuvvetlerine teslimatı bu ay başlıyor.


ROKETSAN tarafından geliştirilen ve güdümsüz Mk-81 ve Mk-82 serisi bombalara takılan Teber Güdüm Kiti, söz konusu bombaları akıllı mühimmatlar haline getiriyor.

Lazer arayıcı başlık, güdüm kiti (ataletsel ölçüm birimi, küresel konumlama sistemi, füze bilgisayarı) ve kuyruk kanat komplesinden oluşan Teber Güdüm Kiti takılmış Mk-82 bombalarıyla 21-22 Haziran'da Konya-Karapınar'da atışlı testler yapıldı.

Testlerde, uçak 30 derece yukarı doğru tırmanırken, hareketli hedefe atış ve canlı harp başlığı atışları başarıyla gerçekleştirildi. Testlerde hedefler etkin şekilde vuruldu.

F-16 uçaklarına entegrasyon ve sertifikasyon faaliyetleri de başarıyla tamamlanan Teber Güdüm Kiti teslimatlarına bu aydan itibaren başlanacak. Sonrasında Teber Güdüm Kiti bulunan mühimmatlar F-16 platformuna takılarak operasyonlarda kullanılabilecek.

Böylece daha önce yurt dışından tedarik edilen mühimmatlar yerine yerli ve milli imkanlarla üretilen mühimmatlar kullanılmaya başlanacak.

SAHADA HIZLI ENTEGRASYON

Teber, sahada kullanıcı tarafından çok hızlı şekilde bombaya entegre edilebiliyor.

Bomba gövdesi üzerinde bulunan gömlekler, stabilite ve kaldırma kuvveti sağlamasının yanı sıra terminal güdüm fazında da yüksek manevra kabiliyeti veriyor.

Teber'in modüler tasarımı, ekonomik ve yenilikçi özellikler sunuyor. Bombaların burun kısmına istenildiği zaman takılabilen yarı aktif lazer arayıcı başlık, silah sistemine hareketli hedefler karşısında hassas vuruş kabiliyeti kazandırıyor.

Lazer arayıcı başlık bölümüne, yaklaşma sensörü ekleme seçeneği bulunuyor.

Ayrıca, kuyruk bölümü, entegre edildiği bombaları tanıyabilme özelliğiyle lojistik açıdan kullanıcıya kolaylık sağlıyor.

İŞTE TÜRKİYE'NİN HAVADAKİ YENİ GÜCÜ

Türkiye'ye insansız hava aracı teknolojilerinde sınıf atlatacak taarruzi İHA Akıncı, yoğun bir çalışmayla kısa sürede güvenlik güçlerinin kullanımına sunulacak

Türkiye, insansız hava aracı (İHA) teknolojilerindeki iddiasını yeni ürünlerle büyütüyor. Bu kapsamda, Baykar tarafından geliştirilen taarruzi İHA Akıncı'nın 2019'un ilk çeyreğinde gökyüzüyle buluşması hedefleniyor.

Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, milli İHA'lara yönelik Ar-Ge ve üretim çalışmalarını modern bir tesiste birlikte yürüttüklerini söyledi.

Genç mühendis ve teknisyenlerle elektroniğinden yazılımına, haberleşme sistemlerinden hava aracı tasarımına kadar 5 ana mühendislik disiplininde mühendislik faaliyetleri yürüttüklerini anlatan Bayraktar, milli İHA'ları bu tesiste geliştirdiklerini bildirdi.

Bayraktar TB2 İHA'nın 3 yıldır Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde görev yaptığını anımsatan Bayraktar, tamamen milli ve özgün olarak geliştirilen bu araçların yurt içinde ve dışında kuvvet çarpanı olarak ciddi katkılar sağladığını vurguladı. Bayraktar, "Bayraktar TB2, 50 bin saat uçuşu geride bıraktı. Akıllı bombasıyla hava aracı elektronik sistemleriyle dünyada silahlı İHA yapabilen 6 ülke içindeyiz." dedi.

Haluk Bayraktar, hedeflerinin İHA teknolojilerinde ulaştıkları noktayı çok daha ileriye taşımak olduğunu vurguladı.

"Uçan balık" olarak da nitelendirilen Akıncı İHA'nın bu hedefe yönelik önemli bir aşamaya karşılık geldiğini ifade eden Bayraktar, Akıncı'nın, taarruzi İHA sistemiyle çıtayı Bayraktar TB2'den daha yukarıya taşıdığını dile getirdi.

BİRÇOK SİSTEMLE DONATILACAK

Bayraktar TB2'nin taktik sınıfında yer aldığını, 20 bin feet irtifalarda 150 kilograma kadar faydalı yük taşıyabildiğini ve 24 saate kadar havada kalabildiğini aktaran Bayraktar, bu aracın hem keşif gözetleme hem de anlık imha kabiliyetine sahip olduğunu ifade etti. Bayraktar, Akıncı sistemine ilişkin de şu bilgileri verdi:

"Akıncı sistemi, 40 bin feet irtifaya kadar çıkabiliyor, 24 saat havada kalabiliyor ve faydalı yük taşıma kapasitesi bin 350 kilograma kadar ulaşıyor. Bu özellikleriyle savaş uçaklarımızın yaptığı bir kısım görevleri icra edebiliyor. Taşıdığı elektronik destek podu, uydu haberleşme sistemleri, hava-hava radarları, engel tespit radarı, sentetik açıklıklı radar gibi çok daha gelişmiş faydalı yüklerle görev yapacak. Bunlar da ülkemizde milli olarak geliştirilen/geliştirilecek sistemler. Akıncı, bu sistemleri bir arada taşıyabilen, havadan taarruz gücüne sahip ve hızlı şekilde hedefe angaje olabilen bir sistem. Adeta savaş uçaklarımızın yükünü azaltacak, onların görevlerini, havadan bombardımanı da icra edebilecek. Ülkemizde milli olarak geliştirilen hava-hava füzeleriyle donatabileceğimiz Akıncı İHA, hava-hava görevlerinde de kullanılabilecek. Akıncı, kendi sınıfında 3 sene içinde dünyanın en ileri teknolojik sistemi haline gelecek."

DEDEDEN GELME BALIKÇILIK TASARIMA YANSIYOR

Haluk Bayraktar, geliştirdikleri sistemlerin hem teknolojik olarak en ileri düzeyde bulunduğunu hem de tasarımlarıyla kimlik sahibi olduğunu söyledi.

Akıncı'nın tasarımına yönelik "uçan balık" benzetmesini de değerlendiren Bayraktar, "Dedelerimizin denizcilik ve balıkçılık kültürünün tasarımımızda ciddi etkisi var. Geliştirdiğimiz tüm uçaklarda denizciliğin tasarıma etkisini görebiliriz. Balık, suyun içinde hidrodinamik bir ortamda yüzüyor, İHA'lar da hava ortamı içerisinde uçuş gerçekleştiriyor. Dolayısıyla hem Bayraktar TB2 hem de Akıncı balıkların şeklinden ilham alınmakta." diye konuştu.

Akıncı Projesi'nin seyrine ilişkin de bilgiler veren Bayraktar, "Görmüş olduğunuz platformun ilk prototip gövdesi. Kanatlarıyla çok daha heybetli bir duruşu olacak. Hedefimiz 2019'un ilk çeyreğinde ilk uçuşunu gerçekleştirmek. 2019 boyunca çok yoğun şekilde uçuş ve yer testleri yapmayı planlıyoruz. 2020 içinde de bu sistemi ülkemizin hizmetine sunmayı hedefliyoruz. Akıncı aynı zamanda türbin motorlu, çift motorlu bir araç." ifadesini kullandı.

TÜRKİYE, İHA'LARI EN ETKİN KULLANAN ÜLKELERDEN BİRİ

Haluk Bayraktar, 15 yıldır Türkiye'yi İHA teknolojilerinde en ileri seviyeye taşıyabilmek için Ar-Ge ve üretim çalışmaları yürüttüklerini söyledi.

Bunu yaparken elektronik sistemlerden yazılımına, haberleşme sistemlerinden hava aracı tasarımına kadar teknolojinin en derinine indiklerini anlatan Bayraktar, "Sahadan aldığımız geri beslemelerle ülkemiz şu anda dünyada bu teknolojiyi en etkin kullanabilen birkaç ülkeden biri haline geldi. Bu da ülkemiz mühendisinin kullanıcı makamların birlikte koordineli çalışmasıyla sağlandı." değerlendirmesinde bulundu.

Tüm bu çalışmaları genç mühendis ve teknisyenlerle gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Bayraktar, ortaya çıkan başarıda yaş ortalaması 30 olan 400 kişilik bir ekibin imzası bulunduğunu ifade etti. Bayraktar, "Ülkemizde müthiş gençler var. Gerçekten özgüveni yüksek, ülkeyi ileriye taşıyacak gençler, mühendisler, teknisyenler böyle proje ve ortamlardan yetişiyor. Bu sene çalışan sayısı kadar stajyer mühendisimizi kabul ettik. Gönül ister ki çok daha fazlasını kabul edelim. O gençlerle bu projeler ortaya çıkıyor. İHA'lar ve havacılıkta paradigma dönüşümü bir kırılımı ifade ediyor ve bu alanda ortaya konulan her şey sizi bir anda ileri noktalara taşıyor. Bunların tamamı gençlerle olan işler." dedi.

FARKLI YERLİ MÜHİMMATLARLA GÖREV YAPABİLECEK

Baykar tarafından geliştirilen Akıncı, savunma sanayisinde elektronik sistemler, radarlar, akıllı mühimmatlar, türbin motorları gibi bir dizi alanda faaliyet gösteren yerli şirketlerin en ileri ürün ve kabiliyetlerini bünyesinde barındıracak.

Platform, 4,5 ton kalkış ağırlığına, 20 metre kanat açıklığına sahip olacak. Çift türbin motorlu tahrikle görev yapacak Akıncı, 900 kilogram harici, 450 kilogram dahili faydalı yük taşıyabilecek. Platform, milli uydular üzerinden kontrol edilebilecek.

Akıncı'da Milli Görüş Hattı ve Uydu Haberleşme Sistemi, Milli Elektronik Destek Podu, Milli AESA (Çok Amaçlı Hava Radarı, Sentetik Açıklıklı Radar, Meteoroloji Radarı) Radarı gibi donanımlar olacak.

Akıncı, başta yerli mühimmatlar olmak üzere çeşitli mühimmat konfigürasyonlarıyla görev yapabilecek. Araç, MAM-L, MAM-C, Cirit, L-UMTAS, Bozok, MK-81, MK-82, MK-83, Kanatlı Güdüm Kiti (KGK)-MK-82, Gökdoğan, Bozdoğan, SOM-A gibi mühimmat, füze ve bombayla donatılabilecek.

Öngörülen mühimmat konfigürasyonları kapsamında Akıncı aynı anda 2 adet KGK-MK-82, 2 adet Teber-82, 2 adet MAM-L taşıyabilecek.

Görev gereklerine göre 2 adet KGK-MK-82, 2 adet Teber-81, 8 adet MAM-C'yle donatılabilecek Akıncı, ayrıca başka bir konfigürasyonda aynı anda 2'şer adet Teber-81, TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen ilk milli hava füzelerinden Gökdoğan ile görev yapabilecek.

Baykar, bunların dışında da bir dizi mühimmat konfigürasyonu üzerinde duruyor.

ASELSAN'DAN İHA'LARA KARŞI "LAZER SAVUNMA SİSTEMİ"

ASELSAN tarafından yürütülen lazer sistemleri savunma programının son aşamasında saha testleri gerçekleştirildi.Şirketten yapılan açıklamaya göre, lazer sistemleri savunma programının testleri devam ediyor

ASELSAN tarafından yürütülen lazer sistemleri savunma programının son aşamasında saha testleri gerçekleştirildi.Şirketten yapılan açıklamaya göre, lazer sistemleri savunma programının testleri devam ediyor. ASELSAN Lazer Savunma Sistemi (LSS), şüpheli cisimlerin ve el yapımı patlayıcıların, meskun mahalde kullanılan branda, örtü benzeri geçici engellerin ve mini insansız hava araçlarının tespit ve imhasına yönelik geliştirildi. LSS, arazi ve meskun mahal kullanımı için zırhlı araç üzerine entegre edildi.

Testlerde LSS’nin hareketli bir kara aracı üzerinde istenen bölgeye süratle intikali, ardından el yapımı patlayıcılara, branda, örtü gibi geçici yol engelleyicilere ve saldırı ya da istihbarat amaçlı uçan ticari drone'lara karşı etkinliği gösterildi.

LSS, altına patlayıcı madde bağlanmış ticari insansız hava aracını güvenli bir mesafede patlatmayı başardı. LSS, mini insansız hava aracının kamerasını da yakarak etkisiz hale getirdi.

LSS, herhangi bir lisans ya da ihraç iznine tabi olmadan milli olarak üretildi. Atımların maliyeti kuruş mertebesinde olan sistemle aracın yakıtı olduğu sürece kesintisiz atış yapılabiliyor.

'KORKUT' TESTİ GEÇTİ! GEMİLERİ DE KORUYACAK

ASELSAN tarafından geliştirilen "Korkut" sistemi, gemilerin korunmasında da görev yapacak. Savunma Sanayii Müsteşarlığından yapılan açıklamaya göre, ASELSAN tarafından geliştirilen Korkut sisteminin füzelere karşı etkinliği 2015'te yapılan testlerle kanıtlandı ve sistemler Kara Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi. Bu sistemle, Yakın Hava Savunma Sistemi (YHSS) ihtiyacının milli olarak karşılanması mümkün hale getirildi.

ASELSAN tarafından geliştirilen "Korkut" sistemi, gemilerin korunmasında da görev yapacak.

Savunma Sanayii Müsteşarlığından yapılan açıklamaya göre, ASELSAN tarafından geliştirilen Korkut sisteminin füzelere karşı etkinliği 2015'te yapılan testlerle kanıtlandı ve sistemler Kara Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi.

Korkut sistemiyle, ayrıca savaş gemilerinin füzelere karşı kendilerini korumak için kullandıkları Yakın Hava Savunma Sistemi (YHSS) ihtiyacının milli olarak karşılanması mümkün hale getirildi.

Bu amaçla ön prototip olarak üretilen Korkut-D sistemi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığının destekleriyle eğitim gemisi TCG S.Mehmetpaşa’ya entegre edildi.

Sistemle 4 Mayıs'ta yapılan testler, Korkut-D'nin gemileri füzelere karşı etkili şekilde koruyabileceğini gösterdi.

Yapılan atışlı test sırasında Korkut-D tespit, takip ve ateş altına almayı içeren tüm fonksiyonları operatör müdahalesi olmaksızın otomatik olarak yerine getirdi ve füze saldırısı şeklinde yüksek hızla deniz yüzeyinden yaklaşan hedefi ateş altına alarak imha etti.

Dünyada kullanılmakta olan birçok sisteme kıyasla daha uzun menzilde sağlanan imha başarısı, Türkiye'de bu alanda ulaşılan teknolojik düzeyin göstergesi oldu. Bu testle, milli imkanlarla geliştirilen, çok az ülke tarafından üretilen ve geminin en kritik son kademe savunma katmanını oluşturan YHSS, Türk Silahlı Kuvvetleri hizmetine hazır hale getirilerek yabancı ürün bağımlılığı sona erdirildi.

PARS, TÜRKİYE İÇİN GÖREV BEKLİYOR

Türk savunma sanayisinin zırhlı kara aracı üreticilerinden FNSS, Türkiye'nin ev sahipliğinde, Ege Ordusu Komutanlığının sevk ve idaresinde, dost ve müttefik ülke unsurlarının da katılımıyla gerçekleştirilen Efes 2018 Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı'nda Umman Kara Kuvvetleri için üretilen PARS III 8x8 ile Malezya Kara Kuvvetlerinin envanterine giren AV8 8x8 taktik tekerlekli zırhlı araçlarını sergiledi.

FNSS, 2000’li yılların başında, 6x6 ve 8x8 araçlardan oluşan yeni nesil taktik tekerlekli zırhlı araç ailesi geliştirdi ve PARS adını verdi. En modern teknolojiler uygulanan PARS, maliyet ve lojistik destek avantajlarıyla ilgi gördü.

PARS 8x8'in versiyonu olan AV8, 257 adet ve 12 farklı görev konfigürasyonuyla Malezya ordusu tarafından tercih edildi. Umman Kara Kuvvetleri için de PARS III 8x8 ve PARS III 6x6 olmak üzere toplam 13 konfigürasyonda 172 zırhlı araç siparişi alındı.

FNSS Halkla İlişkiler ve Tanıtım Birimi Yöneticisi Cem Altınışık, PARS ürün ailesinin zorlu süreçler sonunda önemli ihracat başarıları yakaladığını söyledi.PARS ürün ailesi sınıfında uluslararası pazarda çok büyük rakipler bulunduğunu ifade eden Altınışık, şöyle konuştu:

Ortadoğu, Güneydoğu Asya gibi pazarlara çıktığınızda dünyada bu konuda yıllardır çalışmış ve bu alanlarda hedef ülkelerde yıllarca satış yapmış ülkeler var. Bunlar yeni oluşmuş firmalar değil. Umman örneğinde, güçlü bir rekabetin sonucunda buna karar verildi. Kullanıcı, aracı kendi ülkesi ve şartlarında test etti ve testlerden FNSS başarılı çıktı. İhracat sürecinden önce aracın tekrar Umman ordusu şartları ve isterlerine göre konfigüre edilmesi gerekiyordu. AV8 Gempita ise başka bir 8x8 ürünümüz.

Malezya Silahlı Kuvvetleri için tasarladık ve teknoloji ihracatını da kapsıyor. Araç amfibik, mayın ve kinetik enerji tehditlerine karşı korumaya sahip. Umman konfigürasyonu ise amfibik olmayan bir araç. Burada kullanıcı yüksek mayın ve kinetik enerji koruma talebinde bulunmuştu. Bununla beraber daha fazla sayıda personel taşıma talebi vardı. Bunların hepsini müşterinin isterleri doğrultusunda temin ettik. Geçtiğimiz günlerde bu aracın 15 adetlik ilk paketini kullanıcıya teslim etmek üzere yola çıkardık. Bu çok gurur verici.

Altınışık, Türkiye'de katma değerli ihracatın en önemli unsurlarından birisinin savunma sanayisi olduğunu vurgulayarak, kara sistemleri alanında başarılı olmaktan mutluluk ve gurur duyduklarını belirtti.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin de PARS ailesindeki araç sınıfında talebi olduğunu anımsatan Altınışık, "İhale süreci devam ediyor, sonuçlanmak üzere diye düşünüyoruz. Sonuçlandığında Silahlı Kuvvetlerimizin kendi isterlerine göre bir 8x8 ve 6x6'yı kısa sürede tamamlayıp teslim etmeye talibiz" dedi.

Bugüne kadar hep kullanıcı odaklı çözümler ürettiklerini vurgulayan Altınışık, "Silahlı Kuvvetlerimiz geçmişte ürünleri yurt dışından tedarik ederken hazır bir ürünü olduğu şekliyle almak durumundaydı. FNSS olarak Türkiye'deki kullanıcının istediği ürünü, talebe uygun şekilde yeniden konfigüre edip teslim etmeyi planlıyoruz" diye konuştu.

Altınışık, kıyı çıkarmalarını içeren operasyonlar için olmazsa olmaz önemdeki zırhlı amfibi taarruz aracıyla ilgili çalışmaların da hızla sürdüğünü söyledi.Gelecek yıl aracın ilk prototipinin görüleceğini dile getiren Altınışık, "Seri üretim sonucunda daha önce zırhlı muharebe aracı ve SAMUR Seyyar Yüzücü Hücum Köprüsü'nü verdiğimiz gibi deniz piyadelerimize de bu araçları teslim etmeyi planlıyoruz" ifadesini kullandı.

Bundan sonraki potansiyel iş fırsatlarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Altınışık, FNSS olarak çok farklı araçları kullanıcıların istediği farklı operasyon ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde üretme konusundaki güçlerine ve bu konuda bilgi birikimlerine güvendiklerini kaydetti.

MİLLİ SAVUNMA TEKNOLOJİLERİ GÖRÜCÜYE ÇIKTI!

İzmir'in Seferihisar ilçesinde devam eden Efes-2018 Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı, Türk savunma sanayi firmalarının gövde gösterisine sahne oldu.

Türkiye'nin ev sahipliğinde, Ege Ordusu Komutanlığının sevk ve idaresinde, dost ve müttefik ülke unsurlarının da katılımıyla devam eden tatbikat kapsamında Doğanbey Tatbikat Bölgesi'nde 35 Türk savunma sanayi şirketinin katılımıyla Savunma Sanayi Sergisi düzenlendi.

Bir bölümü 9 Mayıs'ta başlayacak tatbikatın fiili atışlı bölümünde de kullanılacak ürün ve sistemlerin bulunduğu fuarı tatbikata birlik ve unsurlarıyla katılan ABD, Azerbaycan, Bahreyn, Bangladeş, Bosna Hersek, Gürcistan, İngiltere, İtalya, Katar, Kazakistan, Kosova, Macaristan, Makedonya, Moğolistan, Özbekistan, Pakistan, Romanya, Slovakya ve Suudi Arabistan'dan da yetkililer gezdi.

MİLLİ SİHA'LARLA ATIŞ

TSK envanterinde yer alan ilk ve tek milli silahlı insansız hava aracı (SİHA) sistemi olan Bayraktar TB2, bu yıl ilk defa Efes 2018 tatbikatında canlı atış faaliyeti gerçekleştirdi. Bayraktar TB2 SİHA EFES-2018 Tatbikatı'nda hedefleri tam isabetle vurdu.

Tatbikat boyunca BAYKAR standında uçuşlar ve atışlardan canlı görüntü aktarımı sağlandı.

Fuarda Vestel de insansız hava aracı Karayel ile diğer ürün yelpazesini tanıttı.

Serginin yeniliklerinden biri de BMC'nin insansız, uzaktan kumanda ile idare edilebilen AMAZON 4x4 Taktik Tekerlekli Zırhlı Aracı oldu. Tüm fonksiyonları uzaktan kumanda ile idare edilebilen AMAZON, ilk kez bu sergide basın mensuplarına tanıtıldı.

Sergide BMC, 580 metrekarelik stant alanında 2'si yeni konfigürasyona sahip toplamda 12 farklı aracını sergiledi.

YERLİ 'COBRA' İLK KEZ FUARDA

Sergiye toplam 6 zırhlı aracıyla katılan Otokar, yerli ve milli olarak tasarlanan Cobra II Yük Taşıyıcı Zırhlı Aracı'nı ilk kez görücüye çıkardı.

Tasarımı ve üretimini yaptığı askeri araçlarını ve kule sistemlerini, Türkiye'nin yanı sıra 5 kıtada 30'dan fazla ülkeye ihraç eden Otokar, standında Cobra, Cobra II, Arma 6x6, Arma 8x8 taktik tekerlekli zırhlı araçları ile paletli zırhlı aracı Tulpar-S'i sergiliyor.

FNSS ise TSK ve dünya orduları envanterinde bulunan zırhlı araçlarıyla sergide yer aldı. Şirketin Umman'a ihracatı gerekleştirilen Pars III 8 x 8 zırhlı taktik tekerlekli zırhlı aracı, ziyaretçilerden ilgi gördü.

Fuara zengin portföyle katılan MKE de obüs sistemleri ve milli piyade tüfeği ailesini tanıttı.

Savunma sanayi sergisinde Roketsan'ın milli akıllı mühimmatları, Aselsan ve Havelsan yüksek teknoloji ürünü çözümleri de katılımcıların beğenisini kazandı.

PATLAMALARA DAYANIKLI YAPILAR

Sergide, patlamaya dayanıklı yapı tasarımı ve imalatı konusunda uzman OFM Mühendislik, 3 yıllık yoğun bir Ar-Ge süreci sonunda gerçekleştirilen saha testlerinden başarıyla geçen modüler yaşam alanı/sığınak PADMER'i Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ve yabancı askeri yetkililere tanıttı.

Mobil haberleşme ağları için optimize edilmiş, uçtan uca şifreleme özelliğine sahip tablet tabanlı canlı görüntü aktarma sistemi olan Kuzgun ve PiriReis Bilişim firması ile geliştirilen milli Coğrafi Analiz Sistemi (CAS) İHA Modülü de ilk kez Efes 2018'de görücüye çıktı.

Sergide Katmerciler de zırhlı personel taşıyıcı KHAN, zırhlı ambulans ve Uzaktan Kumandalı Atış Platformu UKAP'ı tanıttı.

Efes-2018 Tatbikatı Savunma Sanayi Sergisi, 10 Mayıs'a kadar açık kalacak.

EFES-2018 TATBİKATI SAVUNMA SANAYİ SERGİSİ'NDEN DİĞER GÖRÜNTÜLER!