Olay yerinde ağlayan 3 kişi polisin dikkatini çekti! Gerisi çorap söküğü gibi geldi
Boş bir arazide, bulunan bir erkek cesedi polis tarafından inceleniyordu. O sırada çember oluşturan meraklı vatandaşlar arasında ağlayan 3 kişi dikkat çekti. Gözyaşlarına boğulan bu kişiler ölenin arkadaşlarıydı. Olay yerinde bulunduğu öğrenilen yeğeninin gözlerinden ise, bir damla gözyaşı bile akmamıştı. Polis şüpheli olarak maktulün yeğenini mercek altına aldı. Ancak yapılan çalışma sonucu cinayetin boyutu bambaşka izlere uzandı. Kalorifer odasında bulunan kanlı bir bez soruşturmanın seyrini değiştirdi. İnanılmaz bir ilişkinin ortaya çıktığı olay Hollywood filmlerin senaryolarını aratmadı. Gizli ihtiraslar, yasak ilişki, tehdit ve şoke eden cinayet planlarına uzanan vakanın soruşturmasında yer alan emekli polis memuru Naci Bayburt detayları Habertürk'e anlattı. Mustafa Şekeroğlu'nun özel haberi...
Tarih 5 Kasım 1995. İstanbul serin bir gün yaşıyordu. Şişli’de yaşanan bir hırsızlık olayında polis yapıyordu. Olay yeri inceleme ekiplerinden polis memuru Naci Bayburt, bu iş yerinde gerçekleşen hırsızlıkla ilgili şüphelilere ait parmak izi bulmaya çalışıyordu. Çalışmalar titiz şekilde sürerken kullandığı polis telsizinden kendisi anons edildi. Haber merkezi anonsunda “Olay yerinde çalışmanızı bitirdikten sonra ivedi olarak Alibeyköy Öğretmenler Sitesi'nin arka tarafındaki boş araziye geçin” denildi.
ERKEK CESEDİ BULUNDU
O dönem olay yeri inceleme ekipleri çok az kişiden oluşuyordu. Tüm İstanbul’a bakan neredeyse 3 ekip vardı. O yüzden olay yeri uzmanları bir olaydan diğerine giderdi. İnceleme uzmanı Bayburt, haber merkezine cevap verdikten sonra işini bitirip soluğu Alibeyköy’de aldı. Olay yerine geldiğinde bir erkek cesediyle karşılaştı. Gazete sütunlarında bile çok yer bulamayan bu olayın içeriği ise Hollywood filmlerini geride bırakacaktı.
CİNAYET VAKASI
Olay yeri uzmanı emekli polis memuru Naci Bayburt, film senaryolarına taş çıkartan o vakayı Habertürk’e anlattı. Bayburt, “O dönem teknoloji gelişmemişti. DNA analizleri daha yapılmıyordu. Ben olay yerine gittiğimde, araziye atılmış üzerinde kıyafeti olan bir erkek cesediyle karşılaştım. Tabi o dönem onun parmak izini aldım. Bu sırada meraklı vatandaşlar da etrafımızı sarmış bakıyorlardı. Adam öldürülmüştü. Bu bir cinayet vakasıydı" dedi.
KAYIP OLARAK ARANIYORDU
Olay yerinde ağlayan kişilerin dikkatini çektiğini anlatan Bayburt şöyle devam etti: "Gelen kalabalıkta ağlayanlar olduğunu gördüm tabi ben çalışmamı yapıyordum. Ağlayan varsa demek ki cesedi tanıyordu. Kısa bir süre sonra hem o ağlayanlar hem de ölenin yeğeni olduğunu söyleyen kişi cansız bedeni teşhis etti. Ölen kişinin birkaç gün önce kaybolan bir kapıcı olduğu tespit edildi. Maktulün kafasına sert bir cisim vurulmuştu. Sert bir cisim defalarca vurulup öldürülmüştü. Cinayet masasındaki arkadaşlarımız çalışmaya başladı."
BİR KAPICI NEDEN ÖLDÜRÜLÜR?
Cesedin bulunmasıyla “Bir kapıcı neden öldürülür” sorusu ortaya çıktı. Verilen ifadelere göre sitede kapıcılık yapan Yakup’un birkaç gün önce sessiz sedasız kayıplara karıştığı öğrenildi. Çevresindeki akrabaları onun önce memleketine gittiğini sanıyordu. Sonra memleketine gitmediğini öğrenmeleri üzerine mahallede her yerde onu arayıp bulamadıkları ortaya çıkmıştı.
Çalışmasını sürdüren Bayburt, kurbanın başka yerde öldürülüp sonradan buraya getirilip araziye atıldığını düşünüyordu. Bayburt “Olay yerindeki bulgular bunu gösteriyordu. O yüzden maktulün önce öldürüldüğü yeri bulmak lazımdı. O zaman cinayetin izlerine ulaşmak çok rahat olacaktı” dedi.
KALORİFER ODASINDA KANLI BEZ BULUNDU
Soruşturmayı cinayet ekipleriyle genişlettiklerini belirten Bayburt şöyle devam etti: “Arkadaşlarımız. Maktulün profilini hemen ortaya çıkardı. Akrabaları kim? Evli olan kapıcının yasak bir ilişkisi var mı? Ya da kimseyle husumeti var mı? Tüm bunları araştırmaya başladı. Hatta akrabaların evlerine göz atıldı. Ama en önemli delili biz kalorifer odasında bulduk. Bu adamın kapıcılık yaptığı sitenin kalorifer odasına gidildi. Odada bir köşede kanlı bir bez bulundu. Olay yerine gittiğimizde, cinayetin burada gerçekleştiğini anladık. Bulunan kanlı bezdeki kan maktule ait çıktı. Kalorifer odasında görülen manzara şu, maktul burada öldürüldü ve cinayet sonrası oda bu bezle silinmeye çalışıldı. Peki kim nasıl ve neden öldürmüştü? İşte bu soruların yanıtı aranmaya başlandı."
BİRİNCİ DERECE YAKINLARINDAN DAHA ÇOK AĞLADILAR
Elde edilen bulgulara göre katil tanıdıktı. Ya apartmandan birisi ya da akrabalarından birisiydi. Önce apartmandakiler incelendi ve araştırıldı. Kapıcılık yaptığı için apartmandan anlaşamadığı biri olabilirdi. Burada bir şey bulunamadı. Olay yerinde çekilen görüntüler incelendi. Görüntülerde garip bir durum vardı. Kayıp olarak aranan ve cesedi bulunan maktulün birinci derece akrabası olan yeğeni ağlamıyordu. Ama aynı maktulün başka sitelerde kapıcılık yapan 3 köylüsü çok ağlıyordu. Polis için bu iki taraf da şüpheli görüldü. Şüpheliler çok ağlayanlar mı yoksa hiç ağlamayanlar mıydı?
ÇAPRAZ SORGU CİNAYETİ İTİRAF ETTİRDİ
Polis için yeğenin bu davranışı şüpheli bir durum oluşturuyordu. Bu yüzden maktulün yeğeni çapraz sorguya alındı. Yapılan sorgularda masum olduğu gözlendi. Daha sonra maktulün köylüsü olan 3 kişi çapraz sorguya alındı. Sorguya alınmadan önce araştırıldılar. Ve bu 3 ailenin maktulün ailesiyle çok sık görüşen birbirlerine giden gelen aileler olduğu görüldü. Sorguda 3 kişinin çelişkili ifadeleri dikkat çekti. Çelişkiler ortaya konulunca cinayet itirafı geldi. Ortaya çıkan iddialar Hollywood’un film senaryolarını aratmadı.
ŞOKE EDEN AYRINTILAR
Maktulün 3 arkadaşı cinayeti itiraf etmişti. Gelen itirafla birlikte, şüphelilerden birinin eşi de cinayeti organize etmekten gözaltına alındı. Ortaya çıkan detaylar şoke etti. İddialara göre, kapıcılık yapan 4 farklı aile aynı köyden oldukları için birbirlerine ailece gidip geliyorlardı. Bu görüşmelerde maktul Yakup, bir arkadaşının eşiyle yakınlaşmaya başladı. Bu yakınlaşma ilgiye dönüştü.
“BEN ERKEKLERE MASAJ YAPIYORUM”
Maktulün ilgi duyduğu arkadaşının eşi Şişli’de bir evin temizlik işinde çalışıyordu. İkili bir arkadaş gibi buluşmaya başladı. Bu buluşmalar aralarındaki güveni arttırdı. Bu güvenin ardından genç kadın Yakup’a, kendisinin aslında Şişli’de temizlik işi değil de masaj salonunda erkeklere masaj yaptığını söyledi. Bunu gizli tuttuğunu çalışmak için de başka çaresi olmadığını söyledi.
İLİŞKİYE GİRDİ
Genç kadının ifadelerinden çıkan ayrıntılara göre, maktul Yakup, daha sonra kendisiyle ilişkiye girmek istediğini söyledi. İddialara göre genç kadın bunu kabul etmedi. Ama kadının iddiasına göre, Yakup kendisini bu masaj salonu kozuyla tehdit edince, istemeden ilişkiye girmeye başladı.
KORKUNÇ PLAN
Bu iddiaların ardından cinayetin nasıl planlı işlendiği de ortaya çıktı. Bayburt, tüyler ürperten cinayetin planlarını şöyle anlattı: “Kadın adamdan kurtulmak istiyor. Bundan kurtulmak için de, diğer yakınlarını bu işe sokmak için harekete geçiyor. Diğer iki köylüsüne, bak bu adam bana asılıyor şöyle yapıyor böyle yapıyor, sizin eşiniz de yapar diyor. Hatta bak sizin eşinizin de sessiz telefonlarla arandığı olmuştur diyor. Bu iki adam eşlerinden bu sessiz telefon olayını teyit edince, sinirlenip tam da kadının istediği plana dahil oluyorlar."
ÇAĞIRIP KAFASINA BALTAYLA VURDU
Plana göre, genç kadın, maktulü arayıp kalorifer odasına çağırdı. Bu sırada kalorifer odasına gelen iki şüpheli de saklandı. Maktul kalorifer odasına geldiğinde, önce kadınla sonra da bu iki kişiyle karşılaştı. Şaşıran Yakup’u, önce iki kişi saldırarak dövmeye başladı. Bu sırada genç kadın aldığı baltayla maktulün kafasına defalarca vurdu. Kapıcı Yakup aldığı bu ağır darbelerle kanlar içinde yere yığılarak hayatını kaybetti.
KADININ KOCASI DA OLAYA DAHİL OLDU
Bu sırada eve gelen kadının kocası, eşini evde bulamadı. Sitenin kalorifer odasına inen kadının kocası şoke eden görüntüyle karşılaştı. Dairede, 2 köylüsü, eşi ve yerde kanlar içinde yatan köylüsü Yakup’u gördü. Eşi ve iki köylüsü hemen olayın nasıl olduğunu kendisine anlattı. Anlatılanlara inanan üçüncü kişi de plana dahil oldu. Artık tek amaçları vardı. Cesedi ortadan kaldırıp izleri silmekti.
UNUTULAN O BEZ DELİL OLDU
Şüphelilerin olay yerini temizlediklerini söyleyen Bayburt, o detayları şöyle anlattı: “Bunlar cesetten kurtulmak için, önce bir torbaya koyuyorlar. Sonra da orada bir sandığın içine koyuyorlar. Etrafı bezle siliyorlar. Cesedin bulunduğu sandığı gece arabaya taşıyorlar. Sonra cesedi götürüp o boş araziye atıyorlar. Ardından geri gelip o sandığı ve torbayı da kazan dairesinde yakıyorlar. Ama o yerleri sildikleri kanlı bezi yok etmeyi unutmuşlar.”
KANLI BALTAYI DA ÇÖPE ATMIŞLAR
Ortaya çıkan detayların ardından soruşturma derinleşti. Ve olayda kullanılan baltayı da çöpe attıkları ortaya çıktı. Kanlı balta da ele geçirildi. Bayburt, olayla ilgili önemli bir delil daha elde edildiğini belirterek “Bunlar olaydan sonra maktul kayıp diye akrabalarıyla birlikte aramaya çıkmışlar. Çok güzel rol yapmışlar. Ceset bulunduğunda olay yerinde de ağlayanlar onlar çıktı. Bu soruşturma da o dönemin şartlarına göre çok emek sarf edilen olaylardan biri oldu." dedi.