Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Neden sigara bağımlısı oluyoruz? İşte bağımlılığın ardında yatan nedenler
        • 1

          İnsanların doğasında bulunan arzular ve istekler iyi yönetilmezse zararlı alışkanlıklar ve bağımlıklar meydana gelebilir. Bu bağımlılıkların başında da sigara geliyor. Kişinin madde alımı üzerindeki kontrolünü kaybetmesi olarak nitelendirilen bağımlılık sigara tüketiminde daha çok alışkanlık yapıcı daha az zevk verici bir tür olarak kabul edilmektedir. Bağımlılık yaratma konusunda sigara ve tütün çok yüksek bir potansiyele sahiptir. Hatta sanılanın aksine sigaranın bağımlılık yaratma potansiyeli, kokainden bile yüksektir. Yapılan bir araştırmaya göre; kokain kullanmayı bırakan kişinin 4 yıl sonra bağımlılık semptomlarından kurtulmasına karşın sigara kullanıcılarının sigarayı bıraktıktan 30 yıl sonra bile mücadeleye devam ettiğini göstermiştir.

        • 2

          SİGARA BAĞIMLILIK MI YOKSA ALIŞKANLIK MI?

          Sigara ve tütün kullanımı çok eski yıllara kadar dayanmaktadır. Tütünün tarihçesinin 4000 yıl öncesine kadar uzandığı bilinmektedir. Yerlilerin çiğnediği tütünü Amerika kıtasını keşfeden Kristof Kolomb Avrupa'ya taşımıştır.

          Tütün alışkanlığının yayılmasında Kırım Savaşı, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları büyük rol oynamıştır. Osmanlılar döneminde tütünün kağıda sarılıp yakılarak içilmesi (tüttürülmesi), sigara sarma makinesinin icadı (1880) sigara içme alışkanlığının şekillenmesine yol açmıştır.

        • 3

          1950’li yıllara gelindiğinde ise sigaranın bağımlılık değil alışkanlık olduğu düşünülmekteydi. 1964’e kadar bu düşünce devam etse de 1964’den sonra bağımlılık açısından sigara ilgi odağı olmaya başladı. Bağımlılık olduğu düşüncesini destekleyen verilerin başında içme örüntüsünde tutarlılık gözlenmesi, kullananların giderek sigara miktarını artırmaları, 2/3’ünde başarısız bırakma girişimlerinin olması ve sigara bırakıldığında kesilme ya da yoksunluk belirtilerinin gözlenmesi gelmektedir.

        • 4

          NEDEN SİGARA BAĞIMLISI OLUYORUZ?

          Önemli bir ruhsal-toplumsal sorun olarak görülen sigara tüketimi özellikle nedenleri açısından değerlendirilmektedir. Sigara içme oranı ile yaş dönemleri arasında ilişki olduğu saptanmıştır. Yapılan bazı çalışmalarda 13-19 yaş grubundakilerin sıklıkla ruhsal toplumsal etkenlerle ilişkili olarak sigaraya başladığı bildirilmiştir.

          Toplumsal, ruhsal ve genetik faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan sigara alışkanlığının daha çok çocukluk ve gençlik çağında kazanılan bir davranış olduğu, aile yapısı ve sosyal desteğin sigara ve diğer madde kullanımında etkili olduğu bildirilmiştir.

        • 5

          Ergenlik döneminde kendisine model arayan bireyin, evde anne babadan, okulda sigara içen öğretmeninden ve arkadaşından etkilendiği belirtilmektedir.

          Bedensel çalışmayı gerektiren işlerde çalışanlar arasında, zihinsel çalışmayı gerektiren işlerde çalışanlara göre, erkeklerde, ailede veya yakın arkadaşları arasında sigara içen bulunanlarda, kentsel bölgede yaşayanlarda, yüksek gelir düzeyine sahip olanlarda, ağır çalışma koşullarına sahip olanlarda ve örseleyici yaşantı öyküsü olanlarda da sigara içme oranı daha yüksek bulunmuştur.

        • 6

          Öncelikle vurgulanması gereken noktalardan biri ergenlikte sigara içiminin erişkinlikte sigara içimi için en önemli risk etkeni olduğudur. Sigara içilen çevreden uzak duruldukça sigara içimi azalmaktadır.

          Buna ek olarak hafif şiddette depresyonun sigara içimini artırdığı, düzenli sigara içenlerde depresyon oranının ve bununla bağlantılı olarak intihar oranlarının içmeyenlere göre daha yüksek olduğu belirtilmektedir. Depresyonu olanların sigarayı bırakma oranları içenlere göre daha düşük olduğu belirtilmektedir.

        • 7

          Sigara bağımlılığının şiddeti başlama yaşıyla ilişkili bulunmuştur. Sigaraya başlama yaşı 10-15 arasında değişmektedir. Başlama yaşı ilaç tekellerinin de politikalarıyla bağlantılı olarak giderek düşmektedir. Ülkemizde sigaraya başlama yaşının 10-11 sınırına indiği tahmin edilmektedir. Sigara içimi ergenlerde düşük benlik saygısı ve okul sorunları ile ilişkili bulunmuştur.

        • 8

          Nörolojik sebep

          Nikotin tüketimine bağlı olarak, etkili bir nörotransmitter olan asetilkolin salınımı gerçekleşir. Asetilkolin; "odaklanma", "mesafe koyma", "bilincin tazelenmesi" ve "anda olma duygusu"nun yaşanmasına yol açar. Aynı zamanda bu madde ilham verici bir tecrübe yaşanmasına imkan verdiği için "uyarıcı" olarak da tanımlanır.

        • 9

          Arzu döngüsü

          Bir reseptör, bir sinyal aldığında, vesikül (kesecik) içeriğini sinapsa gönderir ve o da bunu hemen yanındaki nörona iletir. Böylece bir patika oluşur. Sinapslerin içindeki nörotransmitterlerin düzenlenmesi sırasında yeniden emilme süreci ortaya çıkar.

          Uyarıcı veya yatıştırıcı madde bu keseciği keskin bir iğne gibi patlatarak nörotransmiterin taşarak serbest kalmasına neden olur. Bu bozulan denge, sigara içen kişinin davranışının değişimine ve bağımlılıkla baş etmekte zorlanmasına yol açar.

        • 10

          Hamsterin umutsuzca tekerleği döndürmesinde olduğu gibi bağımlı, acımasız bir döngüye hapsolur. Döngü, büyük bir arzu (aş erme benzeri) ile başlar, maddenin alınması ile devam eder ve nihayetinde kayba yol açar. Bu döngü, "nörolojik patika"nın giderek güçlenmesine neden olur. Sonuç olarak, bu patika güçlenirken ihmal edilen diğer patikalar, başka hedeflerin gerçekleşmesini zorlaştırır.

        • 11

          Evrimimizin en kritik ilkesi olan "hayatta kalma ilkesi" gereği ortaya çıkan zevk arayışı, beynimizin en karanlık köşeleri olarak tanımlanan "sürüngen beyin" tarafından yönetilen ilkel arzuların karşılanması sürecinin aktive olmasına neden olur.

          Bununla birlikte "maddeye duyulan arzu" madde bağımlılığının tek besleyici ögesi de değildir. Sigara içme alışkanlığı, tıpkı diğer alışkanlıklarımız gibi öğrenme sürecimizle de ilişkilidir. Yani sigara bağımlısına sigarayı hatırlatacak her türlü durum, yer ve zaman beynindeki o malum patikanın aktive olmasına yol açar.

        • 12

          Olumsuz ödül

          Nikotin, dopamin nörotransmitterinin üretilmesini kolaylaştırır. Dopamin zindelik hissine (örofi) ve hedefe giden motivasyona yol açar. Reseptörlerimizin dopamin dalgası ile yıkandığı her seferinde arzuyla dolarız. Bunun yanı sıra nikotin beynimizdeki rahatlamadan sorumlu birimleri de aktive eder.

        • 13

          Dopamin salgılandığında, arzunun peşinden koşma konusunda büyük bir dirayet gösteririz. Bu arzu entelektüel bir zevk (örneğin bulma çözme) olabileceği gibi büyük bir dilim çikolatalı pasta da olabilir. Burada önemli olan ödüle ulaşma arzusunun başarılıp ödülün alınmış olmasıdır. Ödülü elde etmek, kişinin kendisini çok iyi hissetmesini sağlar. Bu öylesine güçlü bir dürtüdür ki sigara bağımlısı, çaba sarf etmeden ödülü alma konusunda hileye bile başvurabilir. Can sıkıntısının sigara içme arzusunun şahlanmasına yol açma nedeni de budur. Çünkü hak edilmemiş bir ödülü ya da çalınmış bir zevki kimse kolay kolay reddedemez.

          Ancak kuşkusuz her ödülün bir bedeli vardır. Burada ödül kısa süreli bir zevk, bedel ise uzun vadede ortaya çıkabilecek olumsuz sonuçlardır. Sigara içenler, bu keyfin bedelini yaşam süreleri ve sağlıkları ile öderler. Fakat bunun o an için hiçbir önemi yoktur.

        • 14

          Rahatsızlık duygularından ya da endişeden hızlıca kurtulma isteği ortaya çıktığında sigara içmek, psikolojide "olumsuz ödül" adı verilen mekanizmanın devreye girmesine yol açar. Bu kişiler, işler yolunda gitmediği her seferinde, rahatlık ve zevk arayışının sonucu olarak bir sigara daha yakarlar.

          Bununla birlikte herkes bu alışkanlığa teslim olmaz. Ancak sosyal kabullenilme arzusu ve çeşitli teşvik edici faktörlerle bazı insanlar sigaraya başlar.

          Sigara bağımlılarının fark etmedikleri şey; elde edilen zevkin, geleceğin mutluluğundan ödünç alındığıdır.

        • 15

          Sigarayı bırakmayı zorlaştıran diğer faktörler

          Yukarıda anlatılan nörolojik mekanizmaların ötesinde sigarayı bırakmayı zorlaştıran sosyal ve ekonomik faktörler de vardır. Bunların başında sigaranın ucuz ve kolay ulaşılabilir olması gelir. İkincisi, uyuşturucu ve alkol gibi damgalanmaya yol açmamalarıdır. Ancak belki de hepsinden önemlisi, sigaranın sosyal olarak kabul edilir olmasıdır.

          Oscar Wilde, nöroloji biliminin açıklamalarını bilmediği halde sigara ile ilgili olarak şöyle demiştir: "Sigara keyfin mükemmel bir türüdür. Çünkü bu büyük zevk, asla tam olarak tatmin edilemediğinden arzu daim kalır. Bir insan bunun ötesinde ne isteyebilir ki?"

          Kaynak: NCBI, World Health Organization, Psikiyatri.org

        Haberi Hazırlayan: Hacer Tonay
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa