Meriç Aral: 'Sandık Kokusu'nun kendine has bir sıcaklığı var
SHOW TV'nin sevilen dizisi 'Sandık Kokusu'na 'Irmak' ile dâhil olan Meriç Aral, Habertürk'ten Şeyda Odabaş'ın sorularını yanıtladı. "Demet Akbağ ile çalışmak benim için hayal gibi bir şey" diyen Aral, gerçek hayatta yakın arkadaş olduğu Özge Özpirinçci ile yeni bir projede yer almasıyla ilgili "Özge ile iki kardeşi oynamak çok eğlenceli benim için. Küs kardeşleri oynamak daha da eğlenceli. Çünkü malzemesi daha da fazla ve çeşitli" ifadelerini kullandı
SHOW TV’nin, yapımını O3 Medya’nın üstlendiği dizisi 'Sandık Kokusu'nun kadrosunda; Özge Özpirinçci, Demet Akbağ, Metin Akdülger ve Necip Memili gibi başarılı isimler yer alıyor.
Senaryosunu; Melis Civelek ile Zeynep Gür'ün kaleme aldığı, kreatif danışmanlığını Zeynep Günay'ın yaptığı, yönetmen koltuğunda Nezaket Coşkun'un oturduğu 'Sandık Kokusu'nun oyuncu kadrosuna; 'Irmak' karakteriyle dâhil olan Meriç Aral, Habertürk'e diziyle ilgili görüşlerini paylaştı; "Bence ‘Sandık Kokusu’nun kendine has bir sıcaklığı ve samimiyeti var. İzleyiciler, karakterlerle ve Cennet Sitesi’ndeki yaşantıyla çok doğrudan bir bağ kurmuş vaziyette ve sanki hepimiz izleyicilerimizle birlikte o sitede yaşıyormuşuz gibi bir ruh hali içindeyiz. Açıkçası bu benim hoşuma gidiyor."
‘Sandık Kokusu' dizisine 'Irmak' karakteriyle dâhil oldunuz... Senaryoyu nasıl buldunuz?
Bana teklif edilen karakter, beraber oynayacağım oyuncu kadrosu, senaryoyu Melis (Civelek) ve Zeynep (Gür) hanımların yazıyor olması, yönetmenlerimiz, yapım ve televizyon kanalı, beni zaten senaryoyu okumadan etkilemişti. Açık konuşmam gerekirse, henüz okumadan, bu ekibe güvenerek ve işin kendisini bir izleyici olarak da sevdiğimden içinde olmak çok istedim. Senaristlerimiz işinin ehli olduğundan, onları yıllardır takip eden bir izleyici ve oyuncu olarak yazdıkları bir senaryoyu canlandırmak benim için oldukça keyifli.
“ELİMDEN GELENİN EN İYİSİNİ YAPMAYA ÇALIŞTIM”
Dizide Demet Akbağ'ın canlandırdığı 'Filiz'in küs olduğu kızı, annesinin eski eşiyle evlenip aileden uzaklaşan 'Irmak' karakterini canlandırıyorsunuz. Karakteri analiz etmenizi istesem ne söylemek istersiniz?
‘Irmak’ karakterini ben her an yeniden yorumlamaya ve o şekilde canlandırmaya çalışıyorum. Açıkçası benim için analiz etmesi çok kolay bir karakter değil, zaten insan bölümler ilerledikçe de tanıyor biraz oynadığı karakteri. Diziye 6’ncı bölümde dâhil oldum. Dolayısıyla böyle kurulu bir işe dâhil olmanın avantajını ve dezavantajını hissedip, hızlıca elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Şimdi alışmaya başladım diyebilirim ama ‘Irmak’ benim için de analiz etmesi güç biri. Ailesini çok seven, fakat akıl almaz bir hatası olmuş; bunu telafi etmeye çalışan biri. İşin özünde sevgi dolu ve tutkulu bir kadın olduğunu söyleyebilirim. Bir de dilinin pek kemiği yok, utanma duygusuyla kendini pek engellediği ve durdurduğu da söylenemez. Aslında eğlenceli fakat çok yalnız biri. Bu yalnızlık ve suçluluk onu biraz paranoyak ve takıntılı hale getirmiş olabilir. Bence ciddi manada psikolojik desteğe ihtiyacı var. Annesini ve kardeşini aslında dünyada herkesten çok seviyor.
“HENÜZ SAMİMİ BİR HESAPLAŞMA YAŞANMADI”
Aileden dışlanan bir karakter 'Irmak' yıllar sonra annesi 'Filiz' ve kız kardeşi 'Karsu' ile yüzleşiyor. 'Irmak' gibi biriyle yüzleşme şansınız olsaydı ona ne söylemek isterdiniz?
Öncelikle onu dinlemek isterdim. Biz henüz ‘Irmak’ı pek dinleyemedik. Sadece özür diliyor ama geçmişle samimi bir hesaplaşma henüz yaşanmadı bence. Ben ‘Adnan’ ile ilişkisinin bize şimdiye kadar hissettirilen bir aşktan daha karmaşık olduğunu, ‘Irmak’ın çok genç yaşta biraz manipüle edilmiş olduğunu düşünüyorum. Kendisi bunu ‘aşk’ olarak kodluyor olabilir. Sanırım, ben ona bir şey söylemeden önce yaşananları bir gözden geçirip, eğer sevdiğim biriyse onu da anlamaya çalışarak ona biraz alan açardım. Kolay kolay yapılmayacak, hazmedilmesi güç bir şey yaptığı için, bu anormal şeyi yapmasının gerçek nedenini anlamaya çalışırdım diye düşünüyorum.
“ÖZGE İLE KARDEŞ OYNAMAK ÇOK EĞLENCELİ”
Gerçek hayatta Özge Özpirinçci ile yakın arkadaş olduğunuzu biliyoruz. Dizide abla - kardeşi oynayıp küs rolü yapmak nasıl his?
Özge ile kardeş oynamak çok eğlenceli benim için. Küs kardeşleri oynamak daha da eğlenceli. Çünkü malzemesi daha da fazla ve çeşitli.
“DEMET AKBAĞ İLE ÇALIŞMAK BENİM İÇİN HAYAL GİBİ BİR ŞEY”
'Sandık Kokusu' güçlü bir oyuncu kadrosundan oluşuyor. Usta oyuncu Demet Akbağ ile çalışıyorsunuz, düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Demet Akbağ ile çalışmak benim için hayal gibi bir şey gerçekten. Zaten senaryoyu bile okumadan sadece bana anlatılanlarla projeye dâhil olmamın önemli sebeplerinden biri itiraf etmeliyim ki; Demet Akbağ’ın kızını oynayacak olmamdı. Onun çalışma biçimini, genel olarak mesleğine, bu diziye ve oynadığı karaktere yaklaşımını, disiplinini, işi sahiplenişini yakından tecrübe etmek müthiş ilham verici ve öğretici. Birlikte olduğumuz sahnelerde hem çok konforlu hissediyorum hem de aynı sahneyi paylaşıyor olmamızın heyecanı ile elimden gelenin en iyisini mutlaka yapmaya çalışıyorum. Bu benim de işimize duyduğum heyecanı ve motivasyonu besliyor. Kendimi çok şanslı hissediyorum.
'Sandık Kokusu'nun genelinde izleyicileri cezbeden neler var sizce? İzleyicilere özellikle hangi duyguları yansıttığını düşünüyorsunuz?
Bence ‘Sandık Kokusu’nun kendine has bir sıcaklığı ve samimiyeti var. İzleyiciler karakterlerle ve Cennet Sitesi’ndeki yaşantıyla çok doğrudan bir bağ kurmuş vaziyette ve sanki hepimiz izleyicilerimizle birlikte o sitede yaşıyormuşuz gibi bir ruh hali içindeyiz. Açıkçası bu benim hoşuma gidiyor.
'Sandık Kokusu'nun 11'inci bölümünde; Atilla, yıllar önce babasının verdiği görevi gerçekleştiremeyip kardeşine herkesten gizli bir hayat sunar. Ama kardeşi Mert yıllar sonra karşısına çıkar.
Irmak ve Adnan cephesinde boşanma rüzgârları eserken, Adnan çareyi Filiz’e gitmekte bulur. Yıllar sonra Adnan’ı karşısında gören Filiz’in tepkisi ne olacaktır?
Ozan’ın yokluğu Karsu ve Deniz’i endişelendirmeye devam eder. Atilla’nın aklına geçici bir çözüm gelir. Bu sırada Irmak hastalanır ve durumun ciddiyeti anlaşılınca hastaneye giderler. Aldıkları haber hepsini şaşırtır.
Reha ise hala Karsu’yla uğraşmaktadır. Atilla’nın evinden dönen Karsu’ya hesap sorar. Karsu, yüksek sesli bir tartışmanın ortasında, herkesin şahitliğinde büyük bir bomba patlatır. Peki bu bomba ne olacaktır?
