Malek Akkad Habertürk'e açıkladı
'Çağrı'nın yapımcısı ve yönetmeni Moustapha Al-Akkad'ın oğlu Malek Akkad, Türkiye'ye gelerek 45 yıl sonra yeniden gösterime girecek olan filmin galasına katıldı. Akkad, Habertürk'e verdiği röportajda babasının bir diğer filmi 'Çöl Aslanı: Ömer Muhtar'ı da 'Çağrı' gibi 4K teknolojisi ve 2D ses sistemiyle donatarak izleyicilerle yeniden buluşturacaklarını açıkladı
Suriyeli yapımcı ve yönetmen Moustapha Al-Akkad’ın 1977 yapımı ‘Çağrı’ adlı sinema filmi 45 yıl aradan sonra 4K teknolojisi ve 2D ses sistemiyle donatılarak yeniden gösterime girecek.
İslâmiyet’in doğuşunu anlatan ‘Çağrı’nın galası için Türkiye’ye gelen Moustapha Al-Akkad’ın oğlu Malek Akkad, Habertürk’e verdiği röportajda filmi neden yeniden gösterime çıkarmaya karar verdiğini anlattı. Akkad, aynı zamanda babasının bir diğer önemli filmi ‘Çöl Aslanı: Ömer Muhtar’ı da aynı teknolojilerle donatarak yeniden gösterime çıkaracağını da açıkladı.
Malek Akkad, ‘Çağrı’yı gösterime çıkaran Pinema Filmcilik’in sahibi Pamir Demirtaş ile birlikte sorularımızı İstanbul Sinema Müzesi’nde cevapladı.
‘Çağrı’, 45 yıl sonra tekrar sinemada gösterime giriyor. Filmi yeni teknolojilerle donatarak 45 yıl sonra yeniden gösterime çıkarma fikri nasıl oluştu?
Bu fikir 5 yıl önce oluştu. Negatiflerini yıpranma tehlikesinden kurtarıp filmi geleceğe taşımak için yaptığım çalışmalar sırasında yeni teknolojilerle donatmamızın izleme keyfini daha da artıracağını düşündüm. Biliyorsunuz babam ‘Çağrı’yı İslâm ülkeleri için Arap oyuncularla Arapça ve Batı ülkeleri için batılı oyuncularla İngilizce olmak üzere iki ayrı versiyonda çekti. İki ayrı versiyonun toplam süresi 6.5 saati buluyor. Bu kadar uzun bir filmi yeni teknojilerle donatma işlemlerimiz iki yıl kadar sürdü.
‘Çağrı’yı defalarca izlemiştim. Yeni teknolojilerle donatılmış halini izlerken filmi yeni izliyormuşum gibi bir duyguya kapıldım. Babanızın bir diğer filmi ‘Çöl Aslanı: Ömer Muhtar’ için de benzer bir çalışma yapmanız söz konusu olabilir mi?
‘Çağrı’ hakkındaki tespitiniz çok önemli. ‘Çöl Aslanı: Ömer Muhtar’a gelince; şu anda bu film için de benzer bir çalışma yürütüyoruz. Ayrıca filmlerin yeni teknolojilerle donatılma işlemlerini içeren, yeni ve eski halleri arasındaki farkları gösteren bir de kısa film hazırlıyoruz.
‘Çağrı’, İslâmiyet’in doğuşunu anlatmasına rağmen Türkiye haricindeki İslâm ülkeleri filme hep bir temkinli davrandı, gösterime izin vermedi. Merhum babanız da bu konuda çok çaba harcadı, ızdırap çekti. Bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Başlarda sözünü ettiğiniz sorunlar yaşanmış olsa da sonraki ‘Çağrı’, birçok mecrada defalarca yayınlandı, sinemalarda gösterime girdi. Yayınlanmaya da devam ediyor. Filmin çekilmesinden gösterime girmesine, yayınlanmasına kadar olan bütün süreçte yaşananlar ve babamın çabalarına hazırladığımız belgeselde yer vereceğiz. Aslında çekimler sırasında ve sonrasında yaşananların tamamı filmin hikâyesiyle çok güzel uyuşuyor. Görüyorum ki 45 yıl sonra bile hâlâ İslam dini için harika ve her zaman yaşayan bir eser.
Babanızın hem ‘Çağrı’da hem de ‘Çöl Aslanı: Ömer Muhtar’da Anthony Quinn ile çalıştı. Babanız neden özellikle Quinn ile çalışmayı istedi. Siz Anthony Quinn ile tanışabildiniz mi?
Anthony Quinn ile ilk tanıştığımızda ben çok küçüktüm, babam beni Libya’daki ‘Çöl Aslanı: Ömer Muhtar’ın setine götürdüğünde Anthony Quinn’in enerjisini o yaşlarda hissetmiştim. ‘Çağrı’da 'Hamza bin Abdülmuttalib'i, ‘Çöl Aslanı: Ömer Muhtar’da ise ‘Ömer Muhtar’ı en iyi şekilde canlandırabilecek kişi Anthony Quinn’di. Dolayısıyla doğru kişi, doğru adres oydu.
‘Çağrı’nın yarım kalan çekimlerinin tamamlanmasında dönemin Libya lideri Muammer Kaddafi’nin önemli payı vardı. Bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Evet, Libya önemli bir rol oynadı. Çünkü finansal destek konusu çok önemliydi. Film birkaç coğrafyada çekildi, bunların arasında Fas da var. Muammer Kaddafi de önemli finansal destekte bulundu.
Biliyorum ki Pamir Demirtaş ile yakın arkadaşsınız. Türkiye’de ortak bir yapıma imza atma girişiminiz olabilir mi?
Evet, bazı girişimler üzerine düşüncelerimiz bulunuyor. Ortak bir yapım üretmeyi umuyoruz. Şu anda ‘Halloween’ serisinin yenisini bitirmek üzereyiz, son düzenlemeler tamamlanıyor, Ekim ayında sinemalarda yer alacak ama bunun hemen ardından ortak bir yapım için çalışmalara başlayabiliriz. Şöyle bir inanış da vardır; bir tanesini bitirmeden bir diğerini düşünmek kötü şans getirir. Dolayısıyla adım adım ilerlemeyi düşünüyoruz, inşallah Türkiye’de de yapacağız.
Pamir Bey, ‘Çağrı’nın yeniden gösterime girme sürecini sizden de dinleyebilir miyiz?
Malek ile tanışmamız çok eskiye dayanıyor. Bunu beraber nasıl yaparız, nasıl en iyi şekilde temsil ederiz üzerine konuştuk ve şu anda da buradayız. Bu film benim ve Malek’in inancına göre dev ekran filmi, yeni ses sisteminin filmi çünkü film o seviyeye getirildi. İnanıyorum ki beğenilecektir. Biz buraya ticari olarak ne olacağı kaygısıyla gelmedik zaten sadece iyi bir iş yapıp bunun beğenilmesini istiyoruz.
ÖMER MUHTAR KİMDİR?
Libya'da İtalyanlara karşı yürütülen direniş hareketinin devrimci önderi olan Ömer Muhtar, 1853’te Zawiyat Zanzur’da doğdu.
Ömer Muhtar, İtalyanların 1911'de Libya'ya çıkarma yapması üzerine Osmanlı subayları ve Senusi şeyhi Ahmed eş-Şerif es-Senusi önderliğinde başlayan direniş hareketine gönüllü olarak katıldı.
Trablusgarp Savaşı sonunda imzalanan Uşi Antlaşması'yla Osmanlı İmparatorluğu'nun Libya üzerindeki hakimiyeti sona erdi. İtalyan yönetiminin Trablusgarp'taki milliyetçi kuvvetler ve Senusiler ile yaptığı uzlaşma görüşmeleri sonuçsuz kaldı. Ömer Muhtar, 1922'de İtalya'da iktidara gelen Faşistlerin Libya'yı sömürgeleştirme politikasına karşı 1923'te yeni direniş hareketi başlattı.
Ömer Muhtar, Bedevi köylülerin yardımıyla direnişini 1931'e kadar sürdürdü. 11 Eylül 1931'de bir çatışmada yaralanarak esir düştü. General Rodolfo Graziani'nin başkanlığında bir savaş mahkemesi tarafından yargılanarak idama mâhkum edildi. 73 yaşındaki Ömer Muhtar, 16 Eylül 1931’de asılarak idam edildi.
