Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Kronik yorgunluk sendromunun çözümünde en büyük desteklerden biri: Ozon tedavisi

        Kişinin kendisini sürekli yorgun hissetmesi, motivasyon kaybı ve dikkat eksikliği gibi şikâyetler yaşam kalitesini ciddi anlamda etkiliyor. Uzun süren ve “kronik yorgunluk” olarak adlandırılan bu durum, son yıllarda dikkat çeken bir yöntemle destekleniyor: Bu yöntemin adı ozon tedavisi.

        DİNLENMEYLE GEÇMEYEN YORGUNLUK

        Kronik yorgunluk sendromunda, bireyler uygun süreyle dinlenmelerine rağmen kendilerini sürekli yorgun hissediyor, çalışma verimlilikleri düşüyor, isteksizlik, sosyal hayattan uzaklaşma ve mutsuzluk gibi belirtiler nedeniyle yaşam kaliteleri bozuluyor. Bu sorun genellikle hafif yorgunluk ve enerji düşüklüğü şeklinde seyrederken bazı bireylerde ilerleme göstererek günlük aktivitelerinin bile yapılamaz hale gelmesi ve bakıma muhtaç olmaya kadar ulaşabiliyor. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Sadi Kayıran, kronik yorgunluk tedavisinde destekleyici farklı bir yöntem olarak ozon kullanımı ile ilgili dikkat çeken bilgiler veriyor.

        Dr. Sadi Kayıran
        Dr. Sadi Kayıran
        REKLAM

        YORGUNLUĞUNUZ KRONİK Mİ?

        Hastalarda ruhsal bitkinlik ve hiçbir aktiviteyi gerçekleştirebilecek enerjiye sahip olamama duygusu; beraberinde mide bulantısı, kas ağrıları, konsantrasyon eksikliği ve unutkanlık gibi sorunları da getiriyor. Bu sendroma yakalanan bireylerin büyük çoğunluğunda en az 6 aydır devam eden kas ve eklem ağrıları, sürekli yorgunluk ve enerji eksikliği oluyor.

        EN ÇOK KİMLERDE GÖRÜLÜYOR?

        Kronik yorgunluk, genel olarak yoğun iş temposu olan, aşırı sorumluluk gerektiren işlerde çalışan, stresli iş hayatına sahip üst düzey yöneticiler ile uzun ve yorucu mesailer yapan kişilerde görülüyor. 30-50 yaş aralığındaki kadın hastalarda daha sık karşılaşıldığına dikkat çekiliyor.

        KLASİK TEDAVİSİNDE NELER VAR?

        Kronik yorgunluk sendromunun tedavi planı genellikle bireye özgü olmakla birlikte bu durum kişinin yaşadığı sorunların şiddetine göre belirleniyor. Bu sorunla başa çıkmada en etkili yöntemler arasında; düzenli egzersiz, stresle mücadele ve sorunları çözebilme becerisinin geliştirilmesi ile yoğun iş temposunun hafifletilmesi bulunuyor. Sorunun çözümünde asıl hedefin günlük yaşamı çok ciddi boyutlarda etkilememesi olduğu belirtiliyor.

        REKLAM

        Kişinin günlük aktivitelerini yerine getirebilmesi durumunda ilaç kullanımına gerek olmayabiliyor. Buna karşın kronik yorgunluğu çok şiddetli şekilde yaşayan ve/veya sosyal yaşamından tamamen uzaklaşmış, yoğun anksiyete sürecindeki hastalarda ilaç kullanımı gerekebiliyor. Bu sorunda, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, kas-eklem ağrılarının azaltılması ve uyku düzeninin sağlanmasına yönelik tedavilerle birlikte davranışçı psikolojik terapiler de bulunuyor.

        OZON TEDAVİSİ NEDİR?

        Ozon gazı ya da ozon gazına tabi tutulmuş kanın, damar yoluyla yeniden vücuda verilmesine dayanan ozon tedavisi, düşük riskli ve genellikle standart medikal tedavilerin eşliğinde uygulanan destekleyici ve yeniden yapılandırıcı bir yöntem olarak değerlendiriliyor. Bu tedavinin aktörü ozon; keskin kokulu, renksiz ve suda çözülme özelliğine sahip, bağışıklık düzenleyici ve ağrı giderici bir gaz olarak tanımlanıyor. Bu gaz insan vücudunda hızla oksijene dönüşerek bağışıklık sisteminde görev yapan enzimleri aktive ediyor. Bu tedavi, günümüzde tıp alanında; kanserden göz hastalıklarına, bazı bağırsak hastalıklarından romatizma hastalıklarına, cilt mantarlarından diyabet ve dolaşım bozukluğu hastalıkları ile bağışıklık sistemindeki bazı bozukluklardan kas ve eklem ağrılarına kadar çok geniş bir yelpazede pek çok sağlık sorununu çözmeyi amaçlıyor.

        REKLAM

        KRONİK YORGUNLUKTA OZON TEDAVİSİ

        Hiçbir organik rahatsızlık veya hastalıkla ilişkilendirilemeyen kronik yorgunluk sendromunda, özellikle kas iskelet sistemi, sindirim sistemi ve santral sinir sisteminin koordineli çalışamaması önemli yer tutuyor. Ozon terapi, kan dolaşımının desteklenmesi, organların oksijen ihtiyaçlarının daha iyi karşılanması ve beyin kan akımının artmasını sağlayarak, bu sistemlerin düzenli çalışmasına destek oluyor. Ozon tedavisi ile oksijen beyin hücrelerine etkin şekilde ulaştırılabiliyor. Beynin bu oksijeni etkin biçimde kullanması ile salgılanan endorfin hormonu, depresyonla savaşarak sorunun iyileştirilmesine katkı sağlıyor ve kas ağrılarını hafifletiyor. Oksijensizlik ve kanlanamama sorunu çözüldüğünde ağrıya neden olan yangı ortadan kalkıyor ve hastaların ağrı kesici ile diğer ilaçları kullanma sıklıkları azalıyor.

        UYGULAMADAN KİMLER YARARLANAMIYOR?

        Ozon tedavisi her hastaya uygulanamıyor. Alyuvarlarda bir enzim eksikliğiyle birlikte seyreden “Favizm” hastalarında, hipertiroit sorunu olanlarda, ileri derecede kansızlık ve kanla ilgili rahatsızlığı bulunanlarda, kronik ve tekrarlayıcı pankreas bezi iltihaplarında, yeni gelişmiş kalp enfarktüsü ve kanamanın aktif olarak devam ettiği beyin felci gibi durumlar ile ozona karşı alerjisi veya intoleransı (tahammülsüzlüğü) bulunanlarda kullanılması önerilmiyor.Ozon tedavisi uygulanmadan önce; kullanılan ilaçlar, uygulanan özel diyetler, kalıtımsal hastalıklar, alerjiler ve geçmişte görülen tüm tedaviler hakkında hastaların doktorlarını mutlaka bilgilendirmeleri gerekiyor.

        OZON YORGUNLUĞU NASIL ÇÖZÜYOR?

        *Oksijen eksikliği olan hücrelere oksijen taşıyor

        *Kan hücrelerinde artış sağlayarak enerjiyi artırıyor

        *Vücutta oluşan atıkları vücuttan uzaklaştırıyor

        *Dolaşım sistemini aktive ederek oksidatif stresi düşürüyor

        EN AZ 10 SEANS

        Hastanın şikâyetlerine göre değişkenlik göstermekle birlikte ozon tedavisinin en az 10 seans uygulanması öneriliyor.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!
        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa