Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye Derviş eleştirisi: Kendisi başbakan yardımcısı değil miydi?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi Kemal Derviş sözleri nedeniyle eleştirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak'ı "Kemal Derviş ile ilişkisini kamuoyuyla da paylaşırsa iyi olur" sözleriyle eleştiren Bahçeli'ye yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Bir siyasetçi beceriksizliğini bürokrata yıkamaz. Bu onun acizliğini gösterir. O dönem kendisi başbakan yardımcısı değil miydi?" ifadelerini kullandı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye “Bütün bu zamlar, Türk lirasının değer kaybetmesi Türkiye’nin kötü yönetildiğini gösterir. Bu kötü yönetime destek veren de bütün bu sorunların, açmazların ortağıdır” diye yüklendi.
Rifat Başaran'ın Hürriyet'teki haberine göre, Kılıçdaroğlu, Abant Kampı’nın son günü şu değerlendirmelerde bulundu:
LALE DEVRİNE KARŞIYIZ
Bahçeli’nin, "Enflasyon ve kur ateş saçarken hükümet yıpranır mı tartışmasına kilitlenmek gayri milliliktir. Biz, CHP gibi davranamayız" sözlerine yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Bütün bu zamlar, Türk lirasının değer kaybetmesi Türkiye’nin kötü yönetildiğini gösterir. Bu kötü yönetime destek veren de bütün bu sorunların, açmazların ortağıdır. Şu anda toplum ikiye ayrışmış durumda. Bir saray ve çevresi, iki halk. O halkın içinde CHP’lisi, MHP’lisi, AK Partilisi de var. Biz saray ve çevresinin Lale Devri’ne karşı çıkıyoruz ve halkı destekliyoruz" dedi.
CHP lideri sözlerini şöyle sürdürdü:
"13 maddelik bir krizden çıkma programının temelinde de hiçbir ayrım yapmadık. Bunları yaparken de hiçbir zaman gidip Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve hükümetinin yabancılara el avuç açmasını, yabancı işadamlarına gidip Türkiye’ye borç verebilirsiniz diye yalvarmasını asla istemedik. Bunu milliyetçilik anlayışımızla bağdaştırmıyoruz. Başkalarına Türkiye’nin iradesini teslim etmeyiz. Türkiye’nin iradesini teslim edenlere de destek vermeyiz. Destek verenleri de milliyetçi kabul etmeyiz."
TÜRKİYE’NİN ROTASI YOK
Türkiye’nin dış politikasını eleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Türkiye’nin rotası yok ki. Türkiye’nin temel sorunu belirsizlik. Yarın sabah hükümetin ne karar alacağını kimse bilmez, doların kaç lira olacağını kimse bilmez. Eğer bir belirsizlik varsa hem sorunu tanımlayamazsınız hem sorunu çözemezsiniz" dedi.
BELDENİN İTTİFAKI
"Yerel yönetimlerde yasal bir ittifak söz konusu değil" diyen Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerde ittifak tartışmalarına ilişkin olarak, "Partiye bağlılıktan çok adayın kimliği önemli. ‘Beldenin ittifakı’ denebilir. Beldenin ittifakıyla gelip bir kişi en çok oyu alıp, hizmet sunabilir. Değişik partilerin genel başkanları zaman zaman dile getiriyorlar. Onu ben biraz seçim kaybetme korkusunun getirdiği söylem olarak görüyorum. Oturalım ittifak yapalım. Ben aday göstermeyeyim, sen aday göster gibi bir arayış doğru değil yerel yönetimlerde. Yereldeki insanlara saygısızlıktır bu" ifadelerini kullandı.
PES YANİ
Bahçeli’nin McKinsey şirketine ilişkin açıklamaları ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak’la ilgili "Açıklamayı yapan şahsiyet Kemal Derviş ile ilişkisini kamuoyuyla da paylaşırsa iyi olur" eleştirisine yanıt veren Kılıçdaroğlu, "O ifadeyi yadırgadığımı söyleyebilirim. Bir siyasetçi beceriksizliğini bürokrata yıkamaz. Bu onun acizliğini gösterir. O dönem kendisi başbakan yardımcısı değil miydi? Faik Bey miydi başbakan yardımcısı? Pes yani" dedi.
YESİNLER MİLLİYETÇİLİĞİNİZİ
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye’de kuruluş mu yok? Kendinizi gidip başka bir şirkete denetletiyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik hesaplarını, istatistiklerinin denetimini yapacaksa TBMM yapar, o denetimi yapacak kurumun adı da Sayıştay’dır. Sayıştay’ı göz ardı edeceksiniz Sayıştay’dan bazı bilgileri gizleyeceksiniz, Sayıştay raporlarını saklayacaksınız. Amerikalılara bütün kapıları, haremi ismetinizi açacaksınız, kozmik odayı açacaksınız. Sonra da diyeceksiniz ki yerliyiz ve milliyetçiyiz. Yesinler sizin yerliliğinizi, milliyetçiliğinizi. Yok öyle bir şey. Doğrusunu isterseniz ben (Bahçeli’den) aksi bir tavır beklerdim. ‘Türkiye’de bu işi yapacak milli kurumlarımız var. Dolayısıyla yabancı bir ülkenin şirketinin Türkiye’nin ekonomik hesaplarını denetlemesini doğru bulmuyoruz’ demesini bekliyordum."
