Sendikalar vergide adalet istiyor
İşçi sendikası konfederasyonları TÜRK – İŞ, HAK – İŞ ve DİSK aylardır "vergide adalet" konusunda seslerini duyurmaya çalışıyorlar. İşçilerin daha yılın üçüncü ayından itibaren yüzde 20 gelir vergisi dilimine girmesine itiraz ediyorlar. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyorlar. Peki işçi sendikalarının itiraz ettiği vergide adaletsizliğin boyutu nedir? Vergide adaletin sağlanması için ne talep ediyorlar? Habertürk'ten Ahmet Kıvanç'ın haberi
TÜRK-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, artan hayat pahalılığı nedeniyle işçilerin yaşam şartlarının ağırlaşması nedeniyle gelir dağılımı ve vergide adaletin sağlanması için temmuz ayından beri birlikte mücadele ediyorlar. Üç konfederasyonun başkan ve yönetim kurulu üyeleri yaz boyunca çeşitli illerde toplantılar, mitingler, seminerler ve paneller düzenlediler, raporlar hazırlattılar. Ergün Atalay, Mahmut Arslan ve Arzu Çerkezoğlu bu hafta TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin grup başkanvekillerini ziyaret ederek vergide adaletin sağlanması için taleplerini bir kez daha dile getirdiler.
SORULARINIZ İÇİN: akivanc@haberturk.com
TÜRK – İŞ Genel Başkanı Atalay, ana problemlerinden birinin vergi olduğunu belirterek, “Ocak ayında aldığımızı, aralık ayında almıyoruz. Ocak ayında (vergi oranı yüzde) 15 ile başlıyor hemen nisana gelmeden 20’yi buluyoruz. Temmuza gelmeden 27’yi buluyoruz. 12 ay çalışıyoruz, 2 ay çalıştığımız vergiye gidiyor. Bu sürdürülebilir bir şey değil. Bunun değişmesi, düzeltilmesi lazım. İnsanların dayanma gücü kalmadı” dedi.
TÜRK – İŞ, bir süre önce tüm siyasi partilere ve ilgili bakanlıklara gönderdiği raporda ücretlerden alınan vergilerin yüksekliğini ortaya koydu ve çözüm önerisinde bulundu. Ücretlerden alınan gelir vergisi dilimlerinin yüksek oranda artırılması, düşük gelirli işçilerin daha az vergi ödemesini sağlıyor. Dilimlerin düşük oranda artırılması ise işçilerin daha fazla vergi ödemesine yol açıyor.
2024 yılında gelir vergisi dilimleri şöyle uygulanıyor:
Kazançların 110.000 TL’ye kadar kısmından yüzde 15,
110.000 – 230.000 TL arasındaki kısmından yüzde 20,
230.000 – 870.000 TL arasındaki kısmından yüzde 27,
870.000 – 3.000.000 TL arasındaki kısmından yüzde 35,
3.000.000 TL üzerindeki kısmından ise yüzde 40 oranında vergi alınıyor.
Gelir vergisi oranlarına karşılık gelen kazanç tutarları yeniden değerleme oranına kadar artırılabiliyor. Uygulamada ise çoğunlukla yeniden değerleme oranının altında artış yapılıyor.
Raporda, gelir vergisi dilimleri 1999 yılından beri her yıl yeniden değerleme oranında artırılsaydı vergi tarifesinin 2024 yılında olması gereken tutarları şöyle hesaplandı:
Kazançların 280.000 TL’ye kadar kısmından yüzde 15,
280.000 – 480.000 TL arasındaki kısmından yüzde 20,
480.000 – 1.060.000 TL arasındaki kısmından yüzde 27,
1.060.000 – 5.000.000 TL arasındaki kısmından yüzde 35,
5.000.000 TL’yi aşan kısmından ise yüzde 40.
İLK VERGİ DİLİMİNDEKİ KAZANÇ TUTARI ASGARİ ÜCRETİN 25,62 KATINDAN 5,5 KATINA GERİLEDİ
Raporda, yüzde 15 vergiye tabi ilk vergi dilimindeki kazanç tutarının 1999 yılında asgari ücretin 25,62 katı iken 2024 yılında 5,5 katına gerilediğine dikkat çekildi. Bu nedenle, asgari ücretin yaklaşık 2,5 katı tutarındaki (2024 yılı için brüt 50.000 TL) tutarındaki kazançlar önceki yıllarda yüzde 20’lik dilime geç girerken ve / veya yüzde 27’lik dilime çok az girerken, günümüzde mart ayında yüzde 20, haziran ayında yüzde 27 vergi dilimine girdiği vurgulandı.
Raporda, vergide adaletin sağlanabilmesi için öncelikle ilk gelir vergisi diliminin yukarıdaki gibi 2024 yılı itibarıyla 280.000 TL’ye çıkartılması, diğer dilimlerin buna göre ayarlanması, 2025 yılından itibaren izleyen yıllarda ise yeniden değerleme oranında artırılması talep edildi. Bu şekilde artırılsa dahi ilk vergi diliminin asgari ücretin 14 katından, ikinci dilimin 24 katından, üçüncü dilimin 53 katından, dördüncü dilimin ise asgari ücretin 250 katından az olmamasının sağlanması gerektiği belirtildi.
ASGARİ ÜCRETİN YÜZDE 10 FAZLASI KAZANAN İŞÇİ YILDA 4.257 TL VERGİ ÖDÜYOR
Tüm çalışanların asgari ücrete kadar olan kazançları 2022 yılından beri gelir vergisi ve damga vergisinden istisna tutuluyor. Ancak, istisna edilen tutar kümülatif gelir vergisi matrahı hesabına dahil edildiği için asgari ücretin çok az üzerinde ücret alanlar bile yüksek vergi ile karşı karşıya kalıyorlar.
Örneğin, asgari ücretli bir işçi fazla mesai yaparak ayda ortalama brüt asgari ücretin yüzde 10 fazlası (brüt 22.000 TL) ücret kazandığında 2024 yılında 4.075 TL gelir vergisi, 182 TL damga vergisi olmak üzere 4.257 TL vergi ödüyor. Eline geçen net ücret haziran ayından itibaren düşüyor.
Ayda ortalama asgari ücretin yüzde 20 fazlası (brüt 24.000 TL) kazanan bir işçi ise 2024 yılında 9.191 TL gelir vergisi, 364 TL damga vergisi olmak üzere toplam 9.555 TL vergi ödüyor. Bu işçinin ocak ayında 19.860 TL olan eline geçen net ücret önce haziran ayında, sonra da aralık ayında düşüyor. Aralık ayında eline 18.654 TL geçiyor.
Asgari ücretin 2,5 katı, yani 50.000 TL brüt ücretle çalışan bir işçi 2024 yılında 80.812 TL gelir vergisi, 2.733 TL damga vergisi olmak üzere toplam 83.545 TL vergi ödemiş olacak. Ocak ayında 38.452 TL olan net ücreti mart ayından itibaren yüzde 20, haziran ayından itibaren ise yüzde 27 gelir vergisi dilimine girdi. İşçinin eline geçen net ücret ağustos ayından itibaren 34.202 TL’ye düştü.
Gelir vergisi dilimleri 2024 yılında TÜRK – İŞ raporundaki gibi olsaydı, aylık brüt ücreti 50.000 TL olan işçi 80.812 TL yerine 54.795 TL gelir vergisi ödeyecekti. İşçinin cebinden bu yıl 26.017 TL daha az vergi çıkacaktı.