İlker Ayrık: Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da dâhil olması gerekiyor
İlker Ayrık ile 2020'de 'Müstakbel Damat'ın gösterime girmesine günler kala Habertürk HT Stüdyo'da röportaj yapmıştık. Ayrık ile Habertürk HT Stüdyo'da aynı filmin izleyicilerle buluşmasına yine günler kala yeniden buluştuk. İkimiz için de dejavu bezeli röportajda İlker Ayrık, aradan geçen 31 ayda neler yaşadığından dünya turu atma hayaline kadar birçok konuda ilginç açıklamalarda bulundu. Ayrık, pandemi sonrasında sinemada yaşanan krizin bertaraf edilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın devreye girmesi gerektiğini söyledi
ABONE OLİlker Ayrık'ın ikinci yönetmenlik çalışması olan 'Müstakbel Damat', pandemi kurbanı olan filmlerden biri. Ayrık'ın aynı zamanda başrolleri Hande Soral, Erdal Özyağcılar ile paylaştığı film, gösterime 13 Mart 2020'de girecekti. Ne varki 11 Mart 2020'de pandemiyle ilgili alınan olağanüstü tedbirler nedeniyle o dönemde izleyiciyle buluşamadı.
Oyuncu kadrosunda ise Ayça Erturan, Ahu Sungur, Suat Sungur, Nilgün Kasapbaşoğlu, Bilge Şen, Ferdi Akarnur ve Yücel Erten'in de olduğu 'Müstakbel Damat', gösterime 31 aylık gecikmeyle, 11 Kasım'da girecek. Pervasız Yapım’ın yapımcılığını üstlendiği 'Müstakbel Damat'ın çekimleri ağırlıklı olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde gerçekleştirildi.
6 Mart 2020’de röportaj yapıp, 9 Mart’ta yayınladık, ‘Müstakbel Damat’ 13 Mart’ta gösterime girecekti ama 11 Mart’ta Türkiye’de ilk vaka açıklandı...
Galanın olduğu gün paketlendik.
Galası ertelenen ilk film de siz oldunuz. Sonra o günden bugüne...
Konumuz yine ‘Müstakbel Damat.’ Bakalım önümüzdeki hafta dünyada nasıl gelişmeler olacak?
Filmi çektiniz, hepiniz büyük bir heyecanla gösterime girmesini ve izleyicilerle paylaşmayı bekliyordunuz fakat olmadı. 31 ay sonra, 11 Kasım’da gösterime girecek. Neler hissediyorsunuz?
İlk günü 14 Şubat’tı... 14 Şubat’tan 13 Mart’a gittik. Şimdi 11 Kasım’a geldik. Kendimizi çok iyi hissediyoruz. Bir kere her şeyden önce bu dert sadece bizim başımıza gelmedi. İngiltere başbakanının da derdi aynıydı, Norveçli bir balıkçının da, Çinli bir imalatçının da… Bu bütün dünyanın derdiydi. Sağlımız yerinde, çok yakınlarımızı kaybetmedik. Bunlar çok pozitif şeyler. Dünya çok acayip bir yere gitti. Olan sadece bizim filmimize olmadı. Mağdurlardan biriyiz ama bütün dünya mağdur oldu. Şimdi heyecanımız yüksek. Filmimizi çok seviyoruz ve güveniyoruz. Bir taraftan da şanslıyız çünkü aynı heyecanı iki kez yaşıyoruz. Ve bunu tek filmle başarıyoruz.
Sizin ikinci yapımcılık ve aynı zamanda ikinci yönetmenlik çalışmanız. Ondan önce oyuncu olarak ilk sinema filminiz 2007 yılındaydı. Aradan 15 yıl geçmiş bu 15 yılda 17 filmde oyunculuk yaptınız. Sinema kariyerinizi yorumlar mısınız?
Bunu hiç saymamıştım. Arada iki yıl evde oturduğumuzu düşünürsek aslında 12 - 13 yılda 17 film haline geliyor.