"Emperyal niyetimiz yok"
Cemil Çiçek, ''Türkiye model ülkedir, Türkiye bu ülkelere ağabeylik yapsın'' temennilerini eleştirdi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki bazı ülkelerde yaşanan gelişmeleri değerlendirirken ''Türkiye model ülkedir, Türkiye bu ülkelere ağabeylik yapsın'' gibi temenniler bulunduğunu belirterek, ''Türkiye Cumhuriyeti devleti ve onun hükümeti olarak kimseye model olma iddiamız yok, kimseye ağabeylik yapma niyetimiz yok, bizim emperyal niyetimiz de hiç yok'' dedi.
Bakan Çiçek, Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası'nın (İNTES), Ankara Sheraton Oteli'nde düzenlediği ''Güncel Değerlendirmeler'' toplantısına katıldı.
Buradaki konuşmasında Libya, Mısır ve Tunus'taki olaylara değinen Çiçek, bu üç ülkede meydana gelen gelişmelerin ortak yanının bu ülkelerin ''demokratik olmamaları'' olduğunu, bu noktada ''nüfusunun çok büyük bir kısmı Müslüman olduğu halde demokrasiyi tercih etmiş, eksiklikleri aksaklıkları olsa da bunu özümsemiş bir ülkede yaşamanın şükrünü yapmak'' gerektiğini söyledi. Çiçek, ''demokrasiyi bize armağan edenleri rahmetle, saygıyla anıyoruz. Türkiye bugün neye sahipse demokrasisine borçludur, bu demokrasi kahramanlarına borçludur'' dedi.
Türkiye'nin ''halkının çok büyük bir kısmı Müslüman ama demokratik değerleri benimsemiş, tercihini birçok konuda batıyla beraber olmakta bulmuş, batı kurumlarında yer alan ama tarihi geçmişi ve hinterlandı itibarıyla da hem İslam coğrafyasıyla hem de başka ülkelerle ilişkilerini belli bir denge içinde götürmeye çalışan bir ülke'' olduğunu vurgulayan Çiçek, son zamanlarda İslam dünyasında meydana gelen bu gelişmeler sebebiyle ''Türkiye model ülkedir, Türkiye bu ülkelere ağabeylik yapsın'' gibi temenniler bulunduğunu hatırlattı ve ''Türkiye Cumhuriyeti devleti ve onun hükümeti olarak kimseye model olma iddiamız yok, kimseye ağabeylik yapma niyetimiz yok, bizim emperyal niyetimiz de hiç yok'' dedi.
Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada bir ülkeyle ilişki kurarken o ülkenin petrolünü, doğal gazını hesaba katarak, kararlarının merkezine bunları koyarak ilişki kurmadığını ifade eden Çiçek, Türkiye'nin ilişkilerinin dostluk, kardeşlik ilişkileri olduğunu söyledi.
Bu ülkelerde yaşanan karmaşanın arkasından ''bir soğuk propaganda dönemi''nin de geleceğine işaret eden Çiçek, şöyle devam etti:
''Dış politikanın hamasetle ilgisi yoktur. Biz olabildiğince gerçekçi olmaya, olup bitenleri hissiyatımızı işin içine katmadan olduğu gibi görmeye mecburuz. Ülkelerin, toplumların, insanların yaşadığı tecrübeler herkes için önemli bir değerlendirme kaynağıdır. Eğer birileri de İslam coğrafyasında 'acaba biz neyi yaparsak ne olur?' düşüncesi içinde bir değerlendirme yapacaksa bir tecrübeden istifade edecekse Türkiye'nin bu konuda çok önemli tecrübeleri var, bu tecrübeleri paylaşıyoruz paylaşırız ama kendimize bir rol biçerek Türkiye'yi başka konumlarda göstermeye çaba sarf edenlere de fırsat vermek istemeyiz. Çünkü günümüz dünyasında en evvel konuşması gerekenler en son konuşuyor. Yaşanan bu kargaşalardan birinci derece sorumlu olan ve olması gerekenler yeri geldiğinde iç kargaşalarda silah veren, mühimmat verenler en son konuşuyor. Bu tür insanların en son konuştuğu yerde Türkiye daha tedbirli daha akılcı daha gerçekçi politikalar belirlemek mecburiyetindedir.
'Gerçekçi olmaya mecburuz' dedik elbette Kaddafi'nin Kıbrıs Çıkarması sırasında yaptıklarını hepimiz hatırlıyoruz ama bugünkü gazetelere baktığınızda orada görev yapmış bir büyükelçimizin açığa vurduğu, tarafımızdan da bilinen, Türkiye'nin canını yakan, yüreğini yakan PKK terör örgütüne destek verdiğini de biliyoruz. 'Dış politikada hamasete yer yok' derken işin sadece olumlu tarafına değil beraberindeki olumsuz konulara da iyi bakıp politikalarımızı bu gerçekler üzerine oturtmaya mecburuz.''
''DEMOKRASİ DIŞI ARAYIŞLAR İLKELLİK''
Türkiye'nin demokrasiyi tercih etmekle doğru yaptığını yineleyen Çiçek, sorunları demokrasi içinde çözmek ve demokratik yol ve yöntemlerle neticeye ulaşmak gerektiğini, bunun dışındaki yol arayışlarının ilkellik olduğunu ifade etti.
74 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının her şeyi konuşabileceğini, tartışabileceğini ama bu milletin ortak paydalarını zayıflatacak, aşındıracak, devleti ve milleti ayakta tutan sütunları zaafa uğratacak tartışmalardan da kaçınmak gerektiğini belirten Çiçek, ''12 Haziranda bir seçim daha yapacağız. Hepimize sorumluluk düştüğünün farkında olmamız lazım. Doğusuyla batısıyla öncelikle şunu kabul etmemiz gerekir; Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhuriyettir, üniter bir devlettir. Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir'' dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin resmi dilinin Türkçe olduğunu vurgulayan Çiçek, bugün dünyada 6 bin 912 yaşayan dil bulunduğuna ancak resmi dil sayısının 200 civarında olduğuna dikkat çekti.
Her yaşayan dilin devletlerin resmi dili olmadığını kaydeden Çiçek, ''Eğer bir ülkede birden fazla yaşayan dil varsa ve bunların hepsini resmi dil haline getirmeye çalışırsanız o ülkede kaos çıkar. Dil anlaşma vasıtasıdır, ayrışma vasıtası değildir. Bu milletin milli marşı İstiklal Marşıdır. Bu milletin bayrağı bellidir, bu milletin başkenti de bellidir. Bu ortak paydalara zarar vermeden bunları güçlendirerek geleceğe emin adımlarla yürümemiz gerekiyor'' diye konuştu.
LİBYA'DAN GERÇEKLEŞTİRİLEN TAHLİYELER
Türkiye'ye dönmek isteyen vatandaşların Libya'dan tahliyelerine de değinen Çiçek, en geniş çaplı operasyonu yapan hem Türk vatandaşlarının hem de başka ülkelerin vatandaşlarının kurtarılması noktasında kapsamlı bir planı, programı uygulayan yegane ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.
Bugün itibarıyla 18 bin 375 kişiyi Türkiye'ye getirdiklerini bildiren Çiçek, orada halen dört Türk gemisi bulunduğunu ama toplu halde Türkiye'ye gelecek vatandaş kalmadığını ifade etti.
Türk insanının Allah'tan bir şey isterken ''Allah milletimize, devletimize zeval vermesin'' dediğini, Libya'da yaşanan kaos ortamının bu isteğin ne anlama geldiğini açıkça ortaya koyduğunu belirten Çiçek, şunları kaydetti:
''Devlet orada çökmüştür. Bir iş yapacaksınız karşınızda bir muhatap yok. Nitekim bir keskin nişancı tarafından hayatına son verilen Trabzonlu Yunus Emre'ye otopsi yaptırabilmek için bile büyükelçimiz üç gün uğraşmıştır. Bu zorluklar altında 18 bin 375 vatandaşımızı getirmiş bulunuyoruz. Halen dört gemimiz orada bekliyor, bunlardan biri yola çıkmış olabilir şu saatlerde. İçinde bizim vatandaşlarımız olduğu kadar başka ülkelerin vatandaşları da var. Şu ana kadar ülkemizden kendi vatandaşlarının tahliyesi için talepte bulunan ülke sayısı 42'dir. ABD, İngiltere, Fransa, Almanya dahil 42 ülke kendi vatandaşlarının o bölgeden çıkarılması noktasında bizden talepte bulunmuştur. En kapsamlı talep de Mısır'dan gelmiştir. Bunu da imkan ölçüsünde değerlendirmeye çalışıyoruz.
Bu kriz süresince Libya açıklarında operasyon yapan ve bayrağı dalgalanan tek ülke de Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Bu da iftihar ettiğimiz bir başka husustur. Allah'a şükür böylesine kapsamlı bir tahliye işlemiyle Türkiye, tüm dünyanın takdirini topladı. Son bir haftada yurt dışında çıkan neşriyatı takip edenler bilirler, başka ülkeler kendi sorumlularını 'Türkiye'nin yaptığını siz neden yapamadınız' diye sorgulamaktadır.''
Bakan Çiçek, Libya'da şantiyesi zarar görmüş firmalardan taahhütleri devam edenler bulunduğunu, bunların hukukunun korunması gerektiğini, banka işlemleri, vergi de dahil birçok sorun olduğunu da belirtti ve işin bu kısmı üzerinde de özel bir çalışma yaptıklarını söyledi.
Çiçek, diğer bir çalışmanın da bir başka ülkeyle yürüttükleri yardım çalışması olduğunu, Libya halkına ilaç başta olmak üzere acil ihtiyaç maddelerinin ulaştırılması için bir yardım köprüsü kurmaya çalıştıklarını bildirdi. Çiçek, bu ülkede halen belirsizliğin devam ettiğini ifade ederek, ''Bir hava köprüsü kurmak istiyoruz ama inecek hava alanını bulmak adeta petrol bulmaktan daha zor hale gelmiştir'' dedi.
28 ŞUBAT
Çiçek, konuşmasında bugünün 28 Şubat olduğuna da dikkati çekti ve ''28 Şubat yakın tarihimiz açısından etkileri şu veya bu şekilde değerlendirilmeye, analize muhtaç bir önemli tarih. Belki de bir kırılma noktası. Bu işin mağdurları var, failleri var bu bile başlı başına bir toplantıyı yeteri kadar işgal edecek bir konu. Ama bugün yakın siyasi tarihimizin devlet, siyaset ve bilim adamı değerli insan, Necmettin Erbakan başbakanımız vefat etmiştir ona Allahtan rahmet diliyoruz'' dedi.
"EYLEMSİZLİK"
Çiçek, bir gazetecinin ''Terör örgütü bugün eylemsizlik dönemini sona erdirdiğini açıkladı, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz'' şeklindeki sorusuna, ''Böylesine önemli bir toplantıyı PKK konusuyla berbat etmek ne kadar doğru? Devlet bugüne kadar ne yaptıysa bundan sonra da onu yapar. Kimseyle pazarlık yapacak halimiz yok. Bu çok açık ve nettir. Bugüne kadar ülkenin imkan ve kabiliyetlerini, devletin gücünü kullanarak nereye kadar getirdiysek bundan sonra da aynı kararlılıkla götürürüz'' yanıtını verdi.
AA