Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Göz tansiyonu glokom nedir, göz tansiyonu belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir? | Sağlık Haberleri

        Göz sağlığı insanlar için çok önemlidir. Günlük hayatın en önemli işlevini yani görmeyi gerçekleştiren göz ile ilgili sorunlar da aksatılmadan yapılmalıdır. Bu kapsamda göz tansiyonu, halk arasında bilinirliği artan bir göz hastalığıdır ve belirtileri genellikle sinsi bir şekilde ortaya çıkar. Göz içi basıncındaki artış, zaman içinde optik sinire zarar verebilir ve bu da görme fonksiyonlarını etkileyebilir. Hastalığın erken aşamalarda teşhisi ve etkili tedavi yöntemleri, görme kaybını önlemek adına kritik öneme sahiptir. Göz sağlığıyla ilgili bu önemli konu, son zamanlarda yapılan araştırmalar ve sağlık kuruluşlarının öncelikli gündem maddeleri arasında yer almaktadır. Sizler için hazırladığımız bu yazımızda göz tansiyonu hakkında merak edilen tüm detayları bir araya getirdik.

        REKLAM

        Göz Tansiyonu Nedir?

        Göz tansiyonu, son yıllarda göz sağlığı konusunda giderek artan bir öneme sahip olan ve sıklıkla "glokom" olarak adlandırılan bir göz hastalığıdır. Bu durum, genellikle göz içi basıncının artması sonucu ortaya çıkar ve optik sinire zarar vererek kalıcı görme kaybına neden olabilir. Glokom, özellikle belirgin belirtiler göstermeden ilerleyebilir ve bu nedenle erken teşhisi zorlaştırabilir. Hastalığın ilerleyen aşamalarında, kişinin görme alanında kademeli bir daralma ve odaklanma zorlukları yaşanabilir. Sağlık uzmanları, glokomun erken teşhisi ve etkili tedavisi için düzenli göz muayenelerinin önemini vurgulamakta ve bu konuda farkındalık yaratmaktadırlar. Glokom, görme kaybı riskini azaltmak için bilinçli bir toplum ve erken müdahaleyle başa çıkılabilen bir göz tansiyonu durumu olarak ön plana çıkmaktadır.

        REKLAM

        Göz Tansiyonu Neden Olur?

        Göz tansiyonu, genellikle göz içindeki sıvının normalden fazla bir şekilde üretilmesi veya drenaj sisteminin düzgün çalışmaması sonucu oluşur. Göz içi sıvısı, göz tansiyonunu kontrol etmek ve gözün şeklini korumak için önemlidir. Göz tansiyonu yükseldiğinde, bu durum optik sinir üzerinde baskı oluşturabilir ve zamanla kalıcı hasara neden olabilir. Göz tansiyonunun nedenleri ise şu şekilde sıralanabilir:

        • Genetik faktörler: Aile geçmişinde glokom öyküsü olan bireyler, genetik yatkınlık nedeniyle göz tansiyonu riski altında olabilirler.
        • Yaş: Yaşlılık, göz tansiyonu riskini artırabilir. Yaş ilerledikçe, göz içindeki sıvının drenaj sistemi daha az etkili hale gelebilir.
        • Sahip olunun köken: Bazı ırksal ve etnik gruplarda, özellikle Afrika kökenli insanlarda ve doğu Asyalılarda, göz tansiyonu riski daha yüksek olabilir.
        • Göz yaralanmaları: Önceki göz yaralanmaları, özellikle göz içi doku hasarına yol açan yaralanmalar, göz tansiyonu riskini artırabilir. Ayrıca, bazı göz cerrahisi komplikasyonları da göz tansiyonunu tetikleyebilir.
        • Uzun süreli göz iltihapları, göz içindeki sıvı drenajını etkileyebilir ve dolayısıyla göz tansiyonunu artırabilir.
        • Yüksek kan basıncı: Hipertansiyon, genellikle göz tansiyonunu artırabilir. Yüksek kan basıncı, göz içindeki sıvının dengesini etkileyebilir.
        • Şeker hastalığı: Diyabet, göz tansiyonu riskini artırabilir. Yüksek kan şekeri seviyeleri, göz içindeki damarların zarar görmesine neden olabilir.
        • Göz içi sıvının üretimi ile ilgili sorunlar: Göz içindeki sıvının normalden fazla üretilmesi veya drenaj sisteminin tıkanması göz tansiyonunu artırabilir.

        Göz Tansiyonu Belirtileri Nelerdir?

        REKLAM
        • Göz tansiyonu veya glokom, belirgin belirtiler göstermeyen sinsi bir hastalıktır. Ancak, ilerledikçe görme kaybına neden olabilir. İşte göz tansiyonu belirtileri:
        • Baş ağrısı ve göz ağrısı meydana gelebilir: Göz tansiyonu genellikle hafif baş ağrılarına veya göz ağrılarına neden olabilir. Bu ağrılar genellikle belirgin bir sebep olmaksızın ortaya çıkabilir ve zaman içinde artabilir.
        • Görme alanında daralma olabilir: Hastalık ilerledikçe, görme alanında daralma meydana gelebilir. Bu durum, gözün kenarındaki nesnelerin fark edilememesi veya kaybolması şeklinde ortaya çıkabilir.
        • Bulanık görme oluşabilir: Göz tansiyonu, göz içindeki basıncın optik sinire baskı yapması nedeniyle görme kalitesinde azalmaya neden olabilir. Bu da bulanık veya bulanık görüşe yol açabilir.
        • Gözde kızarıklık ve sulanma oluşabilir: Göz tansiyonu, göz yüzeyinde tahrişe ve kızarıklığa neden olabilir. Gözde sulanma da sıkça görülen bir belirtidir.
        • Gece görüşünce zorluk yaşanabilir: Hastalık ilerledikçe, özellikle az ışıklı ortamlarda gece görüşünde zorluk yaşanabilir. Karanlıkta nesneleri ayırt etme güçlüğü ortaya çıkabilir.
        • Renk algısında değişiklik olabilir: Göz tansiyonu, optik sinir üzerindeki baskı nedeniyle renk algısında değişikliklere yol açabilir. Renkler soluk veya soluk görünebilir.
        • Baş dönmesi gerçekleşebilir: Göz tansiyonu bazen baş dönmesine ve denge kaybına neden olabilir. Bu, hastanın günlük aktivitelerini etkileyebilir.
        • Gözdeki iriste renk değişikliği olabilir: Nadir durumlarda, göz tansiyonu gözdeki iris renginde değişikliklere neden olabilir. Bu durum, özellikle hastalığın ileri aşamalarında ortaya çıkabilir.

        Göz Tansiyonu Hastalığı Tedavisi Nasıl Olur?

        Göz tansiyonu hastalığında tedavi en çok merak edilen konuların başında geliyor. Ancak burada hastalığın durumu ve kişiye göre farklı tedavi yöntemleri uygulanacağı için kişilerin tedaviyi uzman kontrolünde ilerletmesi göz sağlığı için büyük önem taşıyor. İşte göz tansiyonu için uygulanan tedaviler:

        • Göz damlaları ve ilaçlar: Göz tansiyonu tedavisinde en yaygın kullanılan yöntem göz damlalarıdır. Bu damlalar genellikle göz içi basıncını düşürmeye yönelik olarak kullanılır. İlaçlar genellikle hastanın yaşına, sağlık durumuna ve göz tansiyonunun şiddetine göre belirlenir.
        • Oral ilaçlar: Göz damlalarının yanı sıra, bazen oral ilaçlar da kullanılabilir. Bu ilaçlar, vücut genelinde göz içi basıncını düzenlemeye yardımcı olabilir.
        • Lazer tedavisi: Lazer tedavisi, göz içindeki sıvının drenajını artırmak veya göz içi basıncını düşürmek amacıyla uygulanabilir. Argon lazer trabeküloplasti ve selektif lazer trabeküloplasti gibi teknikler kullanılabilir.
        • Göz ameliyatı: İlaçlar ve lazer tedavileri etkili olmadığında veya hastalığın ilerlediği durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Göz ameliyatları, göz içindeki drenaj sistemini iyileştirmeyi amaçlar.
        • Mikrosirküler cerrahi: Göz tansiyonunu kontrol altına almak için mikrosirküler cerrahi yöntemler kullanılabilir. Bu cerrahi prosedürler, göz içindeki sıvının akışını düzenleyerek basıncı azaltmaya yöneliktir.
        • İmplantlar: Göz içine yerleştirilen mikroimplantlar, göz tansiyonunu kontrol etmeye yardımcı olabilir. Bu implantlar genellikle göz içindeki drenajı artırmayı hedefler.

        Göz Tansiyonu Görme Kaybına Yol Açar Mı?

        REKLAM

        Göz tansiyonu, yani glokom, tedavi edilmezse görme kaybına neden olabilir. Glokom, genellikle göz içi basıncının yüksek olmasıyla karakterize edilen bir göz hastalığıdır. Bu yüksek basınç, optik sinire baskı yaparak zaman içinde optik sinir hasarına neden olabilir. Optik sinir hasarı, genellikle başlangıçta belirgin belirtiler göstermeyebilir ve hasta farkına varmadan ilerleyebilir. Glokomun en tehlikeli özelliği, görme kaybının genellikle geri dönülemez olmasıdır. Hastalık ilerledikçe, kişi göz kenarında veya yanlarında görme alanında daralma yaşayabilir. Bu durum, hasta bir nesnenin kenarındaki detayları fark edememe veya karanlıkta nesneleri ayırt edememe gibi sorunlara yol açabilir. Göz tansiyonu, genellikle "sessiz hırsız" olarak adlandırılır çünkü belirtiler başlangıçta belirgin olmayabilir ve hasta farkına varmadan görme kaybına yol açabilir. Ancak, düzenli göz muayeneleri ve erken teşhisle göz tansiyonu kontrol altına alınabilir. Göz tansiyonunun belirlendiği erken aşamalarda, çeşitli tedavi seçenekleri, ilaçlar veya cerrahi müdahalelerle hastalığın ilerlemesi engellenebilir veya yavaşlatılabilir. Bu nedenle, göz tansiyonuna sahip bireylerin düzenli göz muayenelerini aksatmamaları ve uzman önerilerine uymaları önemlidir.

        Göz İçi Basınç Nasıl Olur?

        Göz içi basıncı, göz içindeki sıvının (aköz humor) üretimi ve drenajı arasındaki dengenin bozulması sonucu oluşan basınçtır. Göz içi basıncı, göz küresinin içindeki aköz humor adı verilen berrak bir sıvının üretimi ve boşaltımı arasındaki dengenin korunmasına bağlı olarak normalde belirli bir düzeyde tutulur. Bu basınç, gözün şeklini korumak, göz içindeki yapıları desteklemek ve göz küresinin optik yapısını sürdürmek gibi önemli görevleri yerine getirir. Ancak, bu basınç normalden fazla yükseldiğinde, göz tansiyonu olarak adlandırılan durum ortaya çıkar. Göz tansiyonunun yüksek olması, optik sinire baskı yapabilir ve zamanla optik sinir hasarına neden olabilir.

        Göz Tansiyonuna Ne İyi Gelir?

        Göz tansiyonunu yönetmek veya olası riskleri azaltmak için kullanılabilecek doğal yöntemler ve yaşam tarzı değişiklikleri bulunmaktadır. Ancak, bu yöntemlerin uygulanmadan önce bir sağlık profesyoneli ile görüşülmesi önemlidir. İşte göz tansiyonunu hafifletmeye yardımcı olabilecek bazı doğal yöntemler:

        • Dengeli beslenme: Göz sağlığını desteklemek için antioksidan bakımından zengin gıdaları içeren bir beslenme düzeni benimsemek önemlidir. Özellikle A, C ve E vitaminleri ile mineraller içeren sebzeler, meyveler ve yeşil yapraklı sebzeler bu kategoride yer alır. Ancak bu gıdaların tüketimi öncesinde de doktor önerisine dikkat edilmelidir.
        • Omega-3 yağ asitleri: Omega-3 yağ asitleri, göz sağlığı için faydalı olabilir. Bu yağ asitleri genellikle somon, ton balığı, ceviz, keten tohumu gibi gıdalarda bulunur. Bu gıdalar aynı zamanda alerjik ürünler de olduğu için tüketiminde dikkatli olunmalıdır.
        • Düzenli egzersiz: Göz sağlığı için egzersiz ilk adımda gereksiz bir yöntem gibi gözükse de düzenli yapılan egzersiz, genel sağlığı iyileştirir ve kan dolaşımını artırabilir. Düzenli egzersiz yapmak, göz tansiyonunu kontrol altında tutmaya yardımcı olabilir.
        • Göz dinlendirme: Özellikle günümüzde göz tansiyonu sorunlarının erken yaşlara inmesinin temel nedeni uzun süre ekranlara bakmaktır. Uzun süre bilgisayar veya diğer ekranlara bakmak, göz yorgunluğuna ve tansiyonuna neden olabilir. 20-20-20 kuralını uygulamak (her 20 dakikada bir 20 saniye süreyle uzak bir noktaya bakma) ve gözleri dinlendirmek için göz egzersizleri yapmak faydalı olabilir.
        • Sodyum içeriğini kontrol etmek: Yüksek tuzlu besinlerin tüketimini azaltmak, göz tansiyonunu kontrol altında tutmaya yardımcı olabilir. Aşırı tuz tüketimi, vücutta sıvı tutulmasına neden olabilir ve bu da göz tansiyonunu artırabilir.
        • Stresten uzak durma: Stres, göz tansiyonunu artırabilir. Yoga, meditasyon veya derin nefes almak gibi rahatlama teknikleri, stresle başa çıkmaya yardımcı olabilir.
        • Hastalıkları kontrol altında tutma: Şeker hastalığı gibi göz siniri üzerinde doğrudan etkili olan hastalıklara sahip kişiler tedavi süreçlerini aksatmamaya özen göstermelidir. Bu şekilde dolaylı yoldan göz tansiyonunu tetikleyen sorunlar ortadan kaldırılabilir.
        ÖNERİLEN VİDEO
        Haberi Hazırlayan: Yağmur Polat
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa