Gökçeada sakinlerinin altın madeni isyanı
Altın madenine izin için ÇED sürecinin başlatıldığı Gökçeada'nın sakinleri teyakkuzda. "Organik tarım adası olmayı beklerken, doğamıza hançer saplandı" diyen köylüler direnmekte kararlı: "Kimse istemiyor. Madene izin çıkarsa, iş makinelerinin önünde duracağız"
ABONE OLTürkiye’nin “Organik Tarım Adası” ilan edilmesi beklenen ve doğal su kaynakları bakımından dünyanın sayılı adaları arasında yer alan Gökçeada, bir süredir altın madeni riski altında. Merih madencilik AŞ tarafından adada altın ve gümüş aranması için hazırlanan projenin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlatıldı. Yıllardır organik tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylülerin tedirgin bekleyişi sürerken HABERTÜRK, maden arama alanına en yakın 3 köy olan Dereköy, Şirinköy ve Uğurlu’da nabız tuttu.
Organik baldan zeytinyağına kadar her türlü meyve sebzenin yetiştirilebildiği Gökçeada’da Şirinköy Muhtarı Hamdi Özkartal, “Köyümüzde milleti zor yatıştırıyoruz” diyor ve ekliyor: “153 hane var. Kimse bu projeyi istemiyor. Hayvanlarımız, tarım arazilerimiz var. Altın veya gümüş bulunduğu zaman, yarın öbür gün siyanür kullanılacak. Doğal yaşam mahvolacak. Hayvanlarımız zehirlenecek. Biz köylere doğal kaynaklardan içme suyu vermeye çalışırken, bu proje Gökçeada’ya ve doğal kaynaklarımıza vurulan bir hançer. ÇED raporu olumlu çıkarsa bizim burada da çatışmalar başlayacak. O gelen iş makinelerine halkımız izin vermeyecek.”