Gazze nasıl karanlığa ve susuzluğa mahkum bırakıldı?
Gazze işte böyle karanlığa ve susuzluğa mahkum bırakıldı. Baraj yok, tek bir elektrik santrali var. 11 gündür İsrail'in ağır bombardımanı altında kalan Gazze'de insani dram yaşanıyor. Elektrik yok, su yok, yakıt yok, ilaç yok, hiçbir şey yok. Gazze'nin bugün bir yudum suya muhtaç bırakılması aslında yıllardır süre gelen bir sürecin sonucu… Esra Toptaş yazdı…
Geçen cumartesi Hamas'ın İsrail şehirlerine sızmasıyla başlayan İsrail-Filistin gerilimi her geçen gün, her geçen saat artırıyor. Çatışmaların savaşa dönüşmesi, hatta Ortadoğu'ya yayılması dünyayı endişelendirirken, dünyanın gözü önünde bir insani dram yaşanıyor Gazze'de…
İsrail'in tam ablukaya geçmesiyle Gazze'de elektrik yok, su yok, ilaç yok, yakıt yok. Gazze'de yaşayan 2.3 milyon kişi ki nüfusun yüzde 65'i kadın ve çocuk, İsrail tarafından açlığa, susuzluğa mahkum bırakılıyor.
Gazze'nin bugün bir yudum suya muhtaç bırakılması aslında yıllardır süre gelen bir sürecin sonucu… Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız'la Gazze’nin yıllar içinde elektrik üretiminden ve su kaynaklarının kullanımından nasıl mahrum bırakıldığını konuştum…
İşte Dursun Yıldız'ın verdiği o çarpıcı bilgiler…
• Gazze'de 2.3 milyon kişi yaşıyor ancak şehre su sağlayacak baraj yok.
• Gazze, aynı zamanda dünyada kişi başına düşen temiz su miktarı en az olan bölge. Gazze Şeridi’nin ana su kaynağı Sahel Kumu Akiferi. Fakat bu akifer aşırı kullanımdan dolayı tuzluluk oranı arttı ve su kalitesi de düştü. Kıyı şeridindeki yer altı suyu, aşırı kullanımdan dolayı deniz suyu girişimiyle tuzlandı, kalitesi bozuldu. Bunun yanı sıra kullanılan suyun arıtılmadan doğaya bırakılması da yeraltı suyu kalitesini doğrudan etkiledi. Atık su arıtma tesislerini çalıştırmak çok maliyetli bir şey Gazze için.
• Son yıllarda, Gazze Şeridi'nde deniz suyu arıtma tesislerinin kurulması ve mevcut tesislerin genişletilmesi için Birleşmiş Milletler’in çeşitli kalkınma projeleri geliştirildi. Ne var ki Gazze'nin enerji sıkıntısı ve bölgedeki gerilimler nedeniyle bu projeler hayata geçirilemedi.
• Hal böyle olduğundan Gazze’ye su, İsrail tarafından sağlanıyordu. Şimdi, son bir haftadır İsrail’in tam ablukaya geçmesi, su akışını durdurması ve elektriğin olmaması Gazze’yi susuz bıraktı.
• Gazze son bir haftadır İsrail’in yoğun bombardımanı altında. Su üretim tesisleri vuruluyor. Elektrik kesik, pompalar çalışmıyor, kente su basılamıyor.
• Yüzbinlerce kişi, bombalardan korunmak için evlerini terk edip BM okullarına ve güvenli bulunan bölgelere sığındılar. Yakın kuyulardan dizel pompalar kullanılarak su temin edilebilir fakat enerji yok, bu da mümkün olmuyor.
• Gazze’ye lojistik akışı tamamen yasaklanınca Gazze şeridinin enerjisini üreten santral için yakıt ikmali yapılamıyor. Gazze Şeridi’ndeki ana elektrik santrali, bir doğalgaz santrali. 2002’de faaliyete geçen bu santral, Gazze’nin güneyinde, Nuseirat yakınlarında. Bu santral, aslında doğalgazla çalışacak şekilde yapılmıştı. Fakat bölgedeki malum sorunlar yüzünden ithal mazotla çalışıyor. Fuel oil geldiği sürece. Onu da Katar gönderiyordu. Enerjinin diğer bölümü de bir başka kaynaktan sağlanıyor. O da jeneratör, tabii fuel oil olduğu sürece. Gazze nüfusunun yüzde 25’i kaçak elektrik kullanıyor.
• 720 bin kişi BM yardım programından alınan parayla yaşamını devam ettirebiliyor. Gazze’nin tek elektrik santrali, bölgenin elektrik ihtiyacının sadece bir bölümünü karşılayabiliyor. Santral tam kapasiteyle çalışamıyor çünkü gerekli yakıt eskiden beri yok. Bu nedenledir ki Gazze’nin elektrik ihtiyacının büyük bir kısmı İsrail’den ithal ediliyor.
• Gazze’de zaten 24 saat elektrik hayaldir. 8 saatten fazla elektrik olmazdı, şimdi ise hiç yok.
• BM’nin 2012 yılına ait raporunda, Gazze’nin su ve enerji konusunda İsrail’e bağımlı bırakılmasının 2020’ye kadar ‘yaşanamayacak ‘ bir yere dönüşeceği belirtilmişti. Yine BM’nin 2017’deki ‘Gazze 10 yıl sonra’ isimli raporunda Gazze’deki suyun yüzde 95’inden fazla içmeye uygun değil.
• İsrail Gazze’yi tamamen işgal etmek ve boşaltmak istiyor. Bu nedenle de su ve enerji altyapısında daha büyük hasar oluşturması muhtemel. Bu durumda olası bir ateşkeste bile bölgede yaşamın devamı çok ama çok zor.
*Haberin görselleri AA tarafından servis edilmiştir.