Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık 2020'deki çalışmanın sonucuna göre 496 balık türünün yüzde 65'inin bağırsağında mikroplastik bulundu | Sağlık Haberleri

        Plastik kirliliğinin çevre ve insan sağlığı açısından boyutları hakkında, Türk bilim insanları tarafından gerçekleştirilen çalışma dünyada bir ilk olarak literatüre girmişti. Söz konusu çalışma, mikroplastikle kirlenmiş besinleri tüketen insanların midesinde bu maddenin varlığını sayısal olarak ortaya koymuştu. Çalışma ile insan midesinde mikroplastik olduğu ilk kez tespit ve teşhis edilmiş oldu.

        Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Tıbbi Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer (KBRN) Savunma Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sermet Sezigen, SBÜ Gülhane Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı'ndan Prof. Dr. Sait Özsoy, Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Gündoğdu ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü Deniz Biyolojisi ve Balıkçılığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Erkan Kıdeyş tarafından gerçekleştirilen çalışmanın sonuçları, bu yıl "Forensic Science International" isimli seçkin bir adli bilimler dergisinde yayımlandı.

        Haberturk.com olarak yaşamın her alanında etkilerini gördüğümüz konuyu tüm detaylarıyla incelemeye devam ediyoruz.

        REKLAM

        MİKROPLASTİKLER VÜCUDUMUZA HANGİ YOLLARLA GİRİYOR?

        Bu noktada "Plastik kirliliği" kavramının bilimsel verilerle açıklanması gerekiyor. Son yıllarda adını daha sık duymaya başladığımız "mikroplastik"; boyutu 1 mikrometre (mikron) ile 5 milimetre arasındaki plastik parçacığına deniyor. "Nanoplastik" boyutunun ise 1 mikrometreden küçük (1 adet saç telinin kalınlığı 30-40 mikrometre) olduğu belirtiliyor.

        İnsan vücudu; gıda ve su alımı, solunum ve cilt teması yolu ile mikroplastiklere maruz kalıyor. Mikroplastik kirliliğinin yoğun olduğu denizlerde avlanan balıklar ve diğer deniz ürünleri ağız yolu ile alınan mikroplastik kaynakları arasında bulunuyor. Başta deniz tuzu olmak üzere bazı yemek tuzları, et ürünleri, pirinç, sebze ve meyve gibi pek çok besin de öyle. Yiyecek-içecek tüketiminde kullanılan plastik ürünler ile gıdaları paketlemek için kullanılan malzemeler, şişelenmiş sular ve havada asılı kalabilen plastik kökenli ev tozlarının bulaştığı gıdalar da ağız yolu ile alınan mikroplastik kaynakları olarak sıralanıyor.

        REKLAM

        SOLUNUM YOLUYLA DA MARUZ KALINIYOR

        Oral alımın yanı sıra, özellikle büyük şehirlerde ve endüstriyel alanlarda yaşayan insanların mikroplastiklere solunum yolu ile maruz kaldıkları belirtiliyor. Ayrıca mikroplastik içeren kozmetik ürünler ile bazı kişisel bakım ürünleri de cilt yoluyla sınırlı mikroplastik maruziyetine neden olabiliyor. Oral alım ile sindirim sistemine geçen mikroplastiklerin mekanik yoldan nanoplastiklere dönüştüğü, daha küçük boyutlu plastik parçacıklarının bağırsak epitelinden geçerek dolaşım ve lenf sistemi aracılığı ile farklı doku grupları ve organlara taşınabildiğine dikkat çekiliyor.

        Dünyada bir ilk! Türk bilim insanları kanıtladı: Hastalıklarımızın nedeni onu yutmamız olabilir
        Haberi Görüntüle

        Son yıllarda yayımlanan sistemik derlemeler mikroplastiklerin insan vücudunda pek çok organın yanı sıra plasenta, kan, idrar ve gaytada tespit edildiğini bildiriyor. Tespit edilen mikroplastiklerin türü, sayısı ve boyutu organ sistemine göre değişiklik gösteriyor. Bununla birlikte insanlarda mikroplastik maruziyetine dair çalışmaların halen sınırlı olduğuna dikkat çekiliyor.

        REKLAM

        EN ÇOK SATILAN 3 SU MARKASINDA NANOPLASTİK BULUNDU

        ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından desteklenen bir çalışmada, ABD piyasasında en çok satılan 3 su markasının bir litrelik plastik ambalajlarındaki içme suyunun içinde, litre başına ortalama 240 bin adet plastik parçacığı bulunduğu ve bu parçacıkların yüzde 90'ından fazlasının nanoplastik olduğu ortaya konuyor.

        PLASTİK ATIK KAYNAKLARI

        Kara ve denizlerdeki plastik atıkların kaynağının ne olduğu çoğumuz için merak konusu. Uzmanlar bu soruyu, "Ağırlıklı olarak poşet ve ambalajlar, tarımda sulama ve örtü işleri ile yapı sektöründe kullanılan malzemeler, özellikle de gıda sektöründe yoğun rağbet gören tek kullanımlık plastik ambalajlar" diye yanıtlıyor. Ayrıca balık avcılarının bıraktığı olta, kafes, balık ağı ve halatlar ile balık çiftliklerinde kullanılan ağlar ve yemler de; göller, açık deniz ve okyanuslardaki plastik kirliliğinin önemli nedenleri arasında bulunuyor.

        REKLAM

        OKYANUSLARDA TOPLAM BALIK SAYISINDAN DAHA FAZLA PLASTİK OLACAK

        2016 yılında karasal ortamlardan sucul ekosisteme 19-23 milyon ton plastik atığın döküldüğü ve bu plastik atıkların 9-13 milyon tonunun okyanuslara ulaştığı tahmin ediliyor. Tüm denizlerdeki ve okyanuslardaki çöpün yüzde 85'ini doğada uzun yıllar kalan plastikler oluşturuyor. 2040 yılından itibaren, yıllık olarak 23-37 milyon ton plastik atığın okyanuslara döküleceği, bu rakamın 2060 yılından itibaren yıllık 155-265 milyon tona ulaşacağı tahmin ediliyor. Yine bu rakamların değerlendirilmesi sonucunda eğer plastik üretimi ve atılımı bu hızda devam eder ise 2050 yılına kadar okyanuslarda toplam balık sayısından daha fazla plastik olacağı öngörülüyor.

        NEHİRLERDEKİ PLASTİK ATIKLARIN YÜZDE 74.5'İ PLASTİK AMBALAJLAR

        Nehirlerdeki plastik atıkların yüzde 74.5'ini ve okyanuslardaki atıkların yüzde 15.9'unu plastik ambalajlar oluşturuyor. Deniz ve okyanuslardaki başlıca plastik ambalajlar; gıda paketleri, içecek şişeleri, şişe kapakları, alışveriş torbaları, poşetler, kapaklar ve bardak/ tabaklar olarak sıralanıyor. Mikroplastiklerin özellikle sucul ekosistemlerde yol açtığı kirlilik, küresel çevre sorunlarından biri olarak değerlendiriliyor. Okyanus akıntıları, mikroplastiklerin küresel ölçekte yayılmasına neden oluyor. Kuzey Pasifik Okyanusu'ndaki Büyük Pasifik Çöp Yamasının, mikroplastiklerin yoğun olarak biriktiği alanlardan biri olduğu, burada bulunan plastiklerin büyük bölümünün 5 ülkenin (ABD, Japonya, Güney Kore, Çin ve Tayvan) atığı olup, bunların yüzde 20'sinin terk edilmiş balıkçılık ekipmanlarından oluştuğu belirtiliyor.

        REKLAM

        AKDENİZ MİKROPLASTİK KİRLİLİĞİ AÇISINDAN SICAK NOKTA

        Mikroplastikler hem ekosistem sağlığını hem de besin zincirini tehdit eden önemli bir kirletici olarak kabul ediliyor. Denizlerdeki plastik atıklar; "Fitoplankton" ve "Zooplankton" gibi küçük organizmalar tarafından tüketilip besin zincirine girerek tüm deniz canlılarını fiziksel ve kimyasal olarak olumsuz yönde etkiliyor. Akdeniz, yoğun insan faaliyetleri nedeniyle mikroplastik kirliliği açısından "Sıcak nokta" olarak tanımlanıyor. Akdeniz'deki bu kirliliğin deniz canlılarının ve ekosistemin yanı sıra, turizm ve balıkçılık gibi ekonomik sektörleri de tehdit ettiği belirtiliyor.

        496 BALIK TÜRÜNÜN YÜZDE 65'İNDE VAR?

        Balıklarda ve deniz ürünlerindeki plastik atık miktarı ve plastik atık kaynaklı kimyasal çeşitliliği gün geçtikçe artıyor. 2020 yılında yapılan bir çalışmada, incelenen 496 balık türünün yüzde 65'inin bağırsaklarında mikroplastik bulunduğuna dikkat çekiliyor. Plastik atıklar; deniz kaplumbağası, penguen, deniz aslanı, fok ve yunus gibi bazı deniz canlılarının dolaşarak hareket etmelerini, solunum yapmalarını veya beslenmelerini engelleyerek ölümlerine neden olabiliyor.

        REKLAM

        MARMARA DENİZİ KIYILARI SORUNLU

        Türkiye'de plastik kaynaklı çevre kirliliği üzerine yapılan çalışmaların, özellikle deniz ve tatlı su ekosistemlerindeki mikroplastik yoğunluğu, kaynakları ve etkileri üzerine odaklandığı belirtiliyor. Marmara Denizi, Ege ve Akdeniz gibi bölgelerde yapılan araştırmalar, mikroplastiklerin deniz suyu ve tortularda yüksek yoğunlukta bulunduğunu ortaya koyuyor. Marmara Denizi'nde yapılan bir çalışmada, özellikle kıyısal bölgelerdeki mikroplastik yoğunluğunun, açık deniz bölgelerine kıyasla daha yüksek olduğu, bu durumun yerleşim yerlerinden ve sanayi bölgelerinden kaynaklanan atıkların etkisini gösterdiği belirtiliyor.

        İSKENDERUN KÖRFEZİ'NDE PLAJLARDAKİ RİSK

        İskenderun Körfezi'ndeki farklı sahillerde mikroplastik kirliliği üzerine yürütülen çalışmalar, söz konusu kıyıların bu kirliliğe ciddi şekilde maruz kaldığını göstermesi açısından çok önemli bulunuyor. Bu kapsamda, özellikle plajlar, plastik atıkların birikim alanı olarak dikkat çekiyor.

        REKLAM

        SAPANCA VE VAN GÖLLERİNE DİKKAT!

        Sapanca Gölü ve Van Gölü gibi iç sularda yapılan çalışmalarda da mikroplastik kirliliği tespit edildiği belirtiliyor. Bu alanlarda özellikle "plastik şişe" ve "poşet" gibi günlük kullanımdan kaynaklanan atıkların parçalanmasıyla oluşan mikroplastiklerin yaygınlığı vurgulanıyor.

        TÜM PLASTİK ATIKLARIN YÜZDE 73'Ü EVSEL KAYNAKLI

        2010 yılında İngiltere'de yapılan bir çalışmaya göre tüm plastik atıkların yüzde 73'ünün evsel kaynaklı olduğu belirtiliyor. 2018 yılında üretilen plastik atıkların yüzde 46'sı plastik ambalaj olup bunların yüzde 40'ının gömülmüş, yüzde 32'sinin çevreye bırakılmış, yüzde 14'ünün yakılmış ve yüzde 14'ünün geri dönüştürülmüş olduğuna dikkat çekiliyor.

        Her yıl tüm dünyada üretilen plastik atıklardan geri dönüştürülebilenlerin yarısı diğer ülkelere ihraç ediliyor. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Almanya ve Japonya önde gelen plastik atık ihracatçıları iken tüm dünyada ihraç edilen plastiklerin yüzde 50'sinden fazlası Çin tarafından teslim alınıyor.

        SIFIR ATIK PROJESİNİN ÖNEMİ

        Bilim insanları günümüzde plastik atık kaynaklı çevre kirliliğiyle mücadele için daha etkin geri dönüşüm politikaları, kamu bilincini artırma çalışmaları ve uluslararası iş birliklerine ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor. Türkiye'de yıllardır devam eden "Sıfır Atık Projesi" bu konudaki başarısıyla uluslararası camia için de önemli bir esin kaynağı olarak görülüyor. Plastik üretimi, tüketimi ve atık kontrolü konularındaki önlemlerin geliştirilmesi ise ülkemizde çevre ve insan sağlığının korunması açısından kritik öneme sahip bulunuyor.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa