Fener Rum Patrikhanesi'nden bazı basın ve sosyal medyada çıkan iddialara ilişkin açıklama
Fener Rum Patrikhanesi bazı basın organları ve sosyal medya hesaplarında çıkan iddialarla ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada "Rum halkı, asırlar boyunca bu toprakların kadim bir parçası olarak İstanbul'da ve Anadolu'da varlığını sürdürmüştür. Nefret dili kullanılarak toplumumuza, kurumumuza ve Sayın Patrik Hazretleri'nin şahsına ve makamına karşı yönetilen ifadeleri esefle karşılıyoruz" dendi
Fener Rum Patrikhanesi'nden bazı basın organları ve sosyal medyada Fener Rum Patriği Bartholomeos'un Yunanistan başkenti Atina'da düzenlenen bir etkinlikte "Türkiye’nin bu iki adada terör ortamı yarattığı, köyleri boşaltıp Rumları tutukladığı, yağma, şiddet ve cinayetler yaşandığı, Adaya Rumların yeniden yerleştirilmesinin nasıl gerçekleşeceğine" dair yaptığı iddia edilen konuşmayla ilgili yalanlama geldi.
Patrikhaneden yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Sayın Patrik Hazretleri, 19 Eylül 2024’te Yunanistan’a bir ziyaret düzenlemiştir. Patrik Hazretleri’nin Kılkış’ta (Kilkis) başlayan ziyareti Selanik’te devam etmiş ve başkent Atina’da düzenlenen İmroz Konferansı ve Gökçeada Rum Okulları için düzenlenen yardım konseri sonrası son bulmuştur.
"BARIŞ ORTAMINI ETKİLER"
Gökçeada’da bulunan ilkokul, ortaokul ve lisemiz 10 sene önce devletimizin izin ve yardımlarıyla Rum çocuklarımızın ana dilde eğitim alabilmesi için yeniden açıldı. Geçtiğimiz günlerde Atina’da yukarıda bahsi geçen İmroz Konferansı sonrasında Herodes Atticus Odeonu’nda adalardan göç etmiş Rumların inisiyatifiyle okullarımız için yardım konseri düzenlendi. Söz konusu konferans ve yardım konseri sonrası basında ve sosyal medyada Gökçeada ve Bozcaada’ya ilişkin asılsız haberler yayınlandı. Yardım amacı güderek düzenlenen bir konser kimi kişi ve kurumlarca farklı alanlara çekilerek Gökçeada ve Bozcaada’da yaşayan halkları rahatsız ettiği gibi barış ortamını da etkilediğini üzüntüyle belirtiriz. Rum halkı, asırlar boyunca bu toprakların kadim bir parçası olarak İstanbul’da ve Anadolu’da varlığını sürdürmüştür. Nefret dili kullanılarak toplumumuza, kurumumuza ve Sayın Patrik Hazretleri’nin şahsına ve makamına karşı yönetilen ifadeleri esefle karşılıyoruz. Bu dil, birlikte yaşama kültürünü yaralamaktadır.
