Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Dionysos Tiyatro’nun tek perdelik oyunu 'Mezarcı' ile seyirciyle buluşan Erdem Topuz ile bir araya geldik. 'Mezarcı'yı Topuz'un rol aldığı diğer tiyatro oyunlarından ayıran en önemli özellik ise rolüne İstanbul'daki mezarlıklarda mezarcılarla birlikte hazırlanmış olması.

"Çalışmalara başladıktan sonra oyunun tahminimden biraz daha zor olduğunu fark ettim" diyen Erdem Topuz ile kariyeri ve 'Mezarcı'nın hazırlık sürecini konuştuk.

'Mezarcı' için "Hayatımız neden bu?'yu düşüntürtmeye çalışıyoruz" diyen Erdem Topuz, aynı zamanda seyirciye "Hayatınızı bir mezarlığa çevirmeyin" sözleriyle sesleniyor.

Şeyda Odabaş ve Erdem Topuz
Şeyda Odabaş ve Erdem Topuz

* Oyunculuk serüveniniz nasıl başladı?

1975 İstanbul doğumluyum. Oyunculuk serüvenim aslında harika bir öğretmenin omzuma dokunmasıyla başladı. Ortaokuldayken New York'tan ABD’li bir edebiyat hocası geldi. Aynı zamanda tiyatro hocasıydı ve o sene onlar İngilizce ‘Kral ve Ben’ müzikalinin provalarına başlamışlardı. Benim de sıra arkadaşım o müzikaldeydi. Bir gün o hoca sınıfta sıra arkadaşımın nerede olduğunu sordu ben de dışarıda bahçede olduğunu söyledim. Daha sonra merakımı cezbeden bir durum oluştu. Çünkü bu hocamız aynı zamanda Atatürk ile ilgili 10 Kasım’da çok güzel bir konuşma yapmıştı bir ABD’li olarak öyle bir konuşma yapması beni çok etkilemişti. Bu onunla ilgili aklımda kalan en önemli özelliği. Sonra bana dedi ki; “Biz ‘Kral ve Ben’ müzikalini sahneleyeceğiz bu senenin sonunda sen de provalara gelmek ister misin?” diye sormasıyla başladı ve devamı geldi.

* O dönem kaç yaşındaydınız?

13.

* Aileniz nasıl karşıladı peki?

Benim annem ve babam mühendisler daha analitik insanlar. İkisi de kimya mühendisi ve bu durumu babama söylediğimde “Siz bu oyunu İngilizce mi oynayacaksınız?” diye sordu, ben de “Evet” dedim. Aslında tabii oradaki aile içindeki düşünce, “Oğlumuzun İngilizcesi gelişsin, dile daha hakim olsun” gibi bir yapıcı yaklaşımdı. O dönem evimiz Bakırköy’deydi okulum Beşiktaş’taydı hafta sonları provalara babam götürüp getirirdi. 1987-1988 sezonu için liseler arası tiyatro yarışmaları çok önemliydi. Ben de o dönem çok güzel bir rolde ilk defa seyirciyle buluşmuştum. Ondan sonraki sene ‘Neşeli Günler’ ardından ‘Batı Yakasının Hikayesi’nde oynamıştım.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ