Epilepsi hastası çocuklara uyarılar!
Epilepsi teşhisi almış çocuk hastaların spor aktivitelerine başlamadan önce mutlaka hekimlerine danışmaları gerektiğine değinen Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Hatice Gamze Poyrazoğlu, "Çocuk epilepsi hastaları düşüp yaralanma riski az olan basketbol, voleybol, futbol, jimnastik, bale gibi faaliyetlerde bulunabilirler. Fakat dağcılık, tırmanma, yüzme gibi düşme, yaralanma, boğulma ve ölüm riski olan bazı sporları yapmaları uygun değildir" dedi
Epilepsi hastalığının tanımını yapan Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Hatice Gamze Poyrazoğlu, “Beynimizdeki nöronlar normalde bir denge halindedir. Bu nöronların herhangi bir nedenle aşırı uyarılması ile ortaya çıkan anormal elektrik aktivite sonucunda bu denge bozulur. Bilinç değişikliği, motor hareketler, duyu bozukluğu ve otomatizm denilen amaçsız hareketler ile beraber ortaya çıkan klinik tabloya nöbet veya havale; bu nöbetlerin belirli bir paroksizm (ansızın ve şiddetli bir şekilde başlangıç gösteren ve belirli bir süre devam eden ataklar) içinde tekrarlanması olayına ise epilepsi denir” ifadelerini kullandı.
ÇOCUKLUK ÇAĞINDA EPİLEPSİNİN NEDENLERİ
Çocukluk çağında epilepsi nöbetlerinin erişkinden farklı olarak yaşa göre değiştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Poyrazoğlu, yenidoğan dönemi epileptik nöbetleri, süt çocukluğu dönemine özgü epileptik nöbetler, çocukluk çağı ve adolesan döneme özel epileptik sendromların bunlara örnek olarak verilebileceğini söyledi.
Prof. Dr. Poyrazoğlu, çocuklarda genel olarak nöbete ve tekrarlayan nöbetlerin oluşturduğu epilepsi tablosuna yol açan nedenleri ise şöyle sıraladı:
* Genetik mutasyonlar,
* Doğumda oksijensiz kalma (hipoksik doğum),
* Yapısal beyin malformasyonları (beyin gelişimsel anormallikleri),
* Kafa travmaları sonrası beyin parankiminde hasarlanmalar,
* Enfeksiyon (menenjit, ensefalit),
* Santral sinir sisteminin tümörleri,
* Doğuştan metabolik hastalıklar (Krabbe, Non ketotik hiperglisinemi, MSUD.)
* Santral sinir sisteminin vaskülitleri, demiyelinizan hastalıkları,
* Bilinmeyen ve sebebi bulunamayan epileptik sendromlar.
EPİLEPTİK NÖBETİN BELİRTİLERİNE DİKKAT!
Epileptik nöbetin belirtilerinin, nöbetin kaynaklandığı beyin bölgesine göre değiştiği belirten Prof. Dr. Poyrazoğlu, şu bilgileri paylaştı:
“Yenidoğan döneminde nöbetlerin yaklaşık yüzde 50’si fark edilmeyen nöbetlerdir. Bunun yanında, kollarda, bacaklarda atma, kasılma, pedal çevirme, gözlerin bir tarafa kayması, yüzde morarma, ayaklarda pedal çevirme benzeri hareketler, yutkunma, sürekli hıçkırma, ağız-gözde seyirme, birden kendinden geçme ve kollarda bacaklarda pelte şeklinde yığılma gibi birçok belirtisi olabilir. Şüpheli her hareketin elektroensefalografide (EEG) karşılığının olup olmadığı ve nöbete yol açabilecek nedenlerin varlığı araştırılmalıdır. Süt çocukluğu döneminde ise yine benzer şekilde kollarda, bacaklarda kasılmalar, ağız ve gözde seyirme benzeri hareketler, gaz sancısı varmış gibi ayakların sürekli karna çekilerek çocuğun iki büklüm olması, dalma, tepki vermeme, bir yere odaklanıp kalma, bilinç kaybı ile hastanın kendinden geçmesi, kusma, yutkunma, ürperme, göz kırpma benzeri hareketler, sebepsiz ağlamalar nöbeti düşündüren semptomlar olabilir. Büyük çocuklarda ise yine kollarda, bacaklarda kasılmalar, dalma, kendinden geçme, aniden bayılma, istemsiz hareketler, aniden yere sık sık düşmeler, sıçramalar nöbet bulgusu olabilir.”
ÇOCUĞUNUZ EPİLEPSİ NÖBETİ GEÇİRİRSE YAPILMASI GEREKENLER
Poyrazoğlu, epilepsi nöbetlerinin çoğunun 3 dakika içinde kendiliğinden sonlandığını, 5 dakikayı geçen nöbetlerin ise ‘uzamış nöbet’ olarak değerlendirildiğini söyledi.
Epilepsi nöbeti anında neler yapılması gerektiğine değinen Poyrazoğlu, “Etrafında kol bacakların çarpacağı ve yaralanmasına yol açacak eşyalar varsa uzaklaştırılmalıdır. Hasta düşmeyeceği sağlam ve güvenli bir zemine sol yanına doğru yatırılmalı, kolları bacakları tutulup kasılmasına engel olunmamalıdır. Aksi takdirde kemikleri kırılabilir. Nöbet anında hastanın çenesi kitlenebilir ancak açmak için kesinlikle ağzının içine parmak sokulmamalı, hastanın yüzüne su dökülmemeli, kafası suya sokulmamalıdır. Hastanın nöbet aktivitesi geçince nöbeti durur. Bu durumda hasta stabil hale getirilerek korunaklı yere alınmalı ve hemen 112 aranarak ambulans ve sağlık personeli çağrılmalıdır” diye konuştu.
"NÖBETİN SÜRESİ VE ATEŞ OLUP OLMADIĞINI BİLMEK ÖNEMLİ"
Eğer imkan varsa hastanın nöbet anının sonradan hekimine gösterilmek üzere videoya da çekilebileceğini belirten Prof. Dr. Poyrazoğlu, “Nöbet ne kadar sürdü, ateş oldu mu, hasta nöbet sonrası ne kadar süre sonra kendine geldi gibi soruların cevapları önemlidir. Nöbet geçiren çocuğun acil olarak doktora başvurması, nöbetinin sonlandırılması ve tekrar edip etmeyeceği açısından risk faktörlerinin değerlendirilmesi için bazı tetkiklerin yapılması gerekmektedir” dedi.
Çocukluk çağına özgü farklı epileptik sendromlar olduğunu dile getiren Prof. Dr. Poyrazoğlu, “Bunlardan bazıları kalıcı, bazıları geçicidir. Bazıları yaşla birlikte kendiliğinden iyileşme gösterirken, bazı türleri ise ömür boyu devam edebilir. Ancak tedavi edilebilen çocukluk çağı epilepsileri de bulunmaktadır” diye konuştu.
"HAFIZA VE DİKKAT PROBLEMLERİNE YOL AÇABİLİR"
Epilepsi nöbetleri ne kadar uzun sürerse, organ hasarlanma etkilerinin de o derece arttığını anlatan Prof. Dr. Poyrazoğlu, “Nöbetler uzun sürüyorsa ve sık sık tekrar ediyorsa, çocuklarda hafıza dikkat problemleri, konuşma problemleri, davranış sorunları, işitme görme problemleri olabilir. Beyin parankim hasarı varsa, yürüme hareket problemleri ve gelişim basamaklarında etkilenmeler olabilir. Bütün bunların epilepsinin neden kaynaklandığına, beynin hangi bölgesini etkilediğine, altta yatan nedenin tedavi edilebilir bir neden olup olmadığı ve ilerleyici bir durum olup olmadığına göre değişkenlik gösterir” dedi.
AİLELERE DÜŞEN GÖREVLER
Epilepsi tanısı alan çocukların aileleri tarafından belli aralıklarla tedavi ve takip için çocuk nöroloji hekimine götürülmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Poyrazoğlu, “Çocuğa hekimi tarafından antiepileptik ilaç tedavisi verilmiş ise ilaçların doktoru tarafından tarif edilen miktar ve saatte, uygun şekilde verilmesi ve aksatılmaması önemlidir. Belli aralıklarla kan ilaç düzeyi ve vücuttaki organların etkilenmesi takip edilmeli, ilaç yan etkisi açısından değerlendirmelerin yapılabilmesi için de kan tahlilleri verilmelidir. Ayrıca, hastanın beyin MR’ı mutlaka çekilmiş olmalı, belli aralıklarla EEG takipleri ile verilen tedavinin etkinliği ve uygunluğunun kontrol edilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.
"FUTBOL, BASKETBOL, JİMNASTİK VE BALE YAPABİLİRLER"
Epilepsi hastalarının nöbetlerini tetikleyecek nedenlere dikkat etmeleri gerektiğini işaret eden Prof. Dr. Poyrazoğlu, “Bunlar genel olarak açlık, uykusuzluk ve yorgunluktur. Işık ve sesle tetiklenen reflex epilepsilerde bu dış etkenlere dikkat edilmelidir. Kullanılan ilaçların yan etkileri konusunda hastalar bilgilendirilmiş olmalıdır. Bazı ilaçlar nöbet eşiğini düşürerek nöbeti kolaylaştırmaktadır. Hastalar bu ilaçları bilmeli ve doktoru ilaç yazacağı zaman epilepsi hastası olduğunu ve bazı ilaçların sakıncalı olduğunu belirtmelidir. Epilepsi hastaları düşüp yaralanma riski az olan basketbol, voleybol, futbol, jimnastik, bale gibi faaliyetlerde bulunabilirler. Fakat dağcılık, tırmanma, yüzme gibi düşme yaralanma, boğulma ve ölüm riski olan bazı sporları yapmaları uygun değildir” diye konuştu.
TEDAVİ YOLLARI
Epilepsi tedavisinde ana yöntemin nöbete ve epilepsinin tipine uygun olan antiepileptik ilaçlar ile tedavi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Poyrazoğlu, “Nöbetler devam ederse, antiepileptik ilaçların dozları artırılır ve yeni ilaçlar eklenebilir. Uygun antiepileptik tedaviye yanıt alınamadığında diğer tedavi yöntemleri açısından hasta değerlendirilir. Diğer tedavi seçenekleri arasında ketojenik diyet, halk arasında pil tedavisi olarak bilinen vagal sinir stimülasyonu ve epilepsi cerrahisi sayılabilir” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.