Eğitime adanmış bir ömür! İşte Doğan Cüceloğlu'nun hayatı
Ünlü Psikolog ve Yazar Doğan Cüceloğlu, ölümüyle sevenlerini yasa boğdu. 83 yaşında hayata veda eden Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu, sunduğu programlarla evlerimize konuk, yazdığı kitaplarla iç dünyamıza arkadaş oldu. 11 çocuklu bir ailenin 11'inci çocuğu olarak dünyaya gelen Cüceloğlu, ölümü 10 yaşında annesini kaybettiğinde anladığını anlatmıştı. Psikolog Cüceloğlu, "Kendimle ilgili yaşadıklarımdan, çektiğim acılardan memnunum çünkü hayatımı anlamlı kılan şeyler onlar" açıklamasında bulunmuştu. 40'tan fazla bilimsel makale yayımlayan Cüceloğlu, her zaman doğru insan olmanın inceliklerini anlatmıştı. İste Doğan Cüceloğlu'nun hayatı, işte 83 yıla sığan koca bir ömür...
"Ne mutlu biz diyebilene! İnsanlar, hayvanlar, ağaçlar, böcekler, taş, toprak, hepimiz 'BİZ'in bir parçasıyız..." diyor üstat Doğan Cüceloğlu...
83 yaşında hayata veda eden ünlü Psikolog ve Yazar Doğan Cüceloğlu,Mersin'in Silifke ilçesinde 9'u erkek 2'si kız 11 çocuklu bir ailenin 11. çocuğu olarak dünyaya geldi. Ortaokulu da Silifke'de bitirdi. Ankara ve Kırklareli'de liseyi bitirip İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olan Cüceloğlu, ABD'de Illinois Üniversitesi'nde Bilişsel Psikoloji doktorası yaptı. Cüceloğlu, 40'tan fazla bilimsel makale yayımladı ve çeşitli topluluklara bilimsel psikoloji çerçevesinde gelişim seminerleri sundu.
Cüceloğlu, sunduğu programlarla evlerimize konuk, yazdığı kitaplarla iç dünyamıza arkadaş oldu. Ölümüyle sevenlerini yasa boğan Cüceloğlu,hayatını kendi kalemiyle şöyle anlatıyor:
"ON YAŞINDAYKEN ANNEMİ KAYBETTİM, ÖLÜMÜN NE DEMEK OLDUĞUNU ANLADIM"
"On bir çocuklu bir ailenin on birinci çocuğu olarak Mersin'in Silifke kasabasında doğmuşum. On yaşındayken annemi kaybettim ve ölümün ne demek olduğunu anladım: artık onu bir daha hiç göremeyecek, dokunamayacak, naz edemeyecektim.
Doğan Cüceloğlu Teke Tek'te Fatih Altaylı'ya konuşmuştu
"KIRKLARELİ LİSESİNDE İLK AŞK ŞİİRİMİ YAZDIM"
Silifke'de en yüksek dereceli okul olan ortaokulu bitirdikten sonra subay olan ağabeylerimin yanında Ankara ve Kırklareli'nde okudum ve Kırklareli Lisesi'nden mezun oldum. Kırklareli lisesinde ilk aşk şiirimi yazdım.
Ankara Atatürk Lisesi'nde edebiyat ve kompozisyon öğretmenim olan Cahit Okurer bir gün ne olmak istediğim sordu; mühendis olmak istediğimi söyledim. Bilim adamı olmak istemez misin, dedi. Onun etkisi altında İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü'ne yazıldım ve oradan mezun olduktan sonra ABD'de Illinois Üniversitesi'nde doktoramı yaptım. Uzmanlık alanım iletişim psikolojisidir.
Amerika'da doktora öğrencisiyken, benim gibi doktora öğrencisi olan Kaliforniya'da doğmuş büyümüş Emily ile tanıştım ve evlendim. On bir yıl süren evliliğimizde üç çocuğumuz oldu: Ayşen, Elif ve Timur.
Aile fotoğrafı
"EVLENDİĞİMDE NE KENDİMİ TANIYORMUŞUM NE DE EVLİLİĞİN NE OLDUĞUNU"
Evlendiğimde ne kendimi tanıyormuşum, ne de evliliğin ne olduğunu. Silifke'de büyürken çevremde gördüğüm evlilik, koca, baba modelleriyle Kaliforniya'da büyümüş feminist bir Amerikalı kıza kocalık yapmaya çalıştım. Sonuç: hem ben çok ıstırap çektim hem de Emily'e acı çektirdim. Benim şimdi yüreğimi en çok yakan çocuklarıma verdiğim acılar. Onlardan dört yıl ayrı yaşadım.
Yaşadığım acılar her şeyi bilmediğimi, öğrenmem gereken çok şey olduğunu gösterdi ve yalnız bilgi yönünden değil, insan olarak gelişmem gerektiğine ikna oldum.
Kendimi geliştirme süreci içinde kitap yazmaya başladım; ilk kitabım İnsan İnsana bu sürecin ilk ürünüdür. Gelişim süreci içinde kazandıklarımı kitaplar yoluyla paylaşmaya devam ediyorum.
Amerika'daki görevimden emekli olup ayrıldıktan sonra Türkiye'de kitap yazmayı sürdürdüm. Kitap yazmanın yanı sıra konferanslar ve seminerler verdim, televizyon programlarına başladım. Şu devrede önceliğim kitap yazmak. Şu ana kadar kendi yazdığım onüç kitap var, bunlar hakkında kitaplar bölümünde bilgi alabilirsiniz. Bir de benim yaşamımın anlatıldığı, Canan Dila tarafından yazılmış bir kitap: İnsanı Ararken."
"ÇEKTİĞİM ACILARDAN MEMNUNUM"
Cüceloğlu, Habertürk'te 'Akılda Kalan' programının konuğu olmuştu. Psikolog Cüceloğlu, "Kendimle ilgili yaşadıklarımdan, çektiğim acılardan memnunum çünkü hayatımı anlamlı kılan şeyler onlar" açıklamasında bulunmuştu.
Annesine çok düşkün olduğunu dile getiren Cüceloğlu, sakin bir çocukluk geçirdiğini anlatmıştı.
CÜCELOĞLU'NUN HAYATINI ŞEKİLLENDİREN O RÜYA
Annesinin, doğumdan 3-4 saat önce bir rüya gördüğünü anlatan Cüceloğlu, o rüyanın hayatını yönlendirdiğini dile getirerek, şunları söylemişti: "Nur yüzlü, beyaz sakallı birpir-i fani geliyor ve ona diyor ki 'Bir oğlan çocuğu doğuracaksın. Ona iyi bak, o özel birisi' diyor. Ben kendimi çok özel hissettim, annem bana o rüyayı anlattı. Ondan dolayı görevimi keşfettim ve elimden geldiği kadar yapmaya çalışıyorum. İliklerime kadar işlemiş durumda."
FAKİRLİKLE GEÇEN BİR ÇOCUKLUK
Çocukluğundaki yoksulluk günlerini anlatan Cüceloğlu, "İki tane anımı paylaşmak istiyorum; sofrada yemek yiyoruz. Babam o kadar çok iflas olacak mı olmayacak mı bahsediyor ki her an için kaşığımı doldururken, fazla doldurmayayım 'Niye o kadar dolduruyorsun' diye kızabilirler diye çekindiğimi hatırlıyorum, duyarlı birisiydim.
Ve rahmetli Muazzez Öğretmenim ilkokul 1'de, 'Oğlum bu ayakkabıyla gelme artık sana yeni bir ayakkabı alsınlar' dedi. Dükkana gittim ama nasıl söyleyeceğim. Dükkana gidemiyorum, babam orada. Rahmetli Abdullah abim de babama yardım ederdi. Köşede bekliyordum, abime nazım daha çok geçer. O sırada kunduracı İbrahim, 'Sizin oğlan köşede bekliyor' diye haber vermiş. Abdullah abim geldi, beni kolumdan tutup dükkana götürdü. Babam 'Oğlum niye orada bekliyorsun' dedi. 'Baba öğretmen ayakkabı aldırmak istiyor' dedim. Babam durdu, 'Tamam oğlum, alalım' dedi. Kunduracı İbrahim'e gittik, öyle izliyorum ki hangi ayakkabıyı giydirseler 'Tamam oldu' diyeceğim. Onun için yeni ayakkabı bende hep gerginlik yaratır, çünkü hep olmamıştır, hep vurmuştur. 'Bu olmadı, bunu giyeceğim' diyememişimdir. Bu iki anı bizim ekonomik durumumuz hakkında bilgi veriyor" demişti.
"DOĞAN KİMSESİZSİN"
Annesini kaybettiğinde yaşadıklarını anlatan Cüceloğlu, "İlk üç gün hiçbir şeyin farkında olmadım, annem bir yere gitti gelecek gibi. 10 yaşındaydım, üç günden sonra birden bire farkına vardım ki; annemi bir daha görmeyeceğim. Kaçarak gittim annemin mezarının başına. Orada ağladım ağladım ve annemi bir daha görmeyeceğimi anladım. O akşamiçimden dua ediyorum, 'Allahım babamı öldürme' diye. Bir şey oldu, babam azarladı. Orada şunun farkına vardım; 'Doğan kimsesizsin.' Ve bir karar vermiştim; kimsesizsin, ancak insanları memnun ederek hayatta kalırsın" demişti.
"HAYDİ ARKADAŞLAR İŞ BAŞINA"
Cüceloğlu, Twitter hesabından "Keşfederek anlamamızı ve severek hizmet vermemizi bekleyen bir dünya var. Haydi arkadaşlar, iş başına" paylaşımında bulunmuştu.
DOĞAN CÜCELOĞLU'NUN KİTAPLARI