Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Cem Karaca filmine durdurma kararı - Son dakika magazin haberleri

        Cem Karaca'nın hayatını anlatan "Cem Karaca'nın Gözyaşları" adlı sinema filmi cuma günü gösterime girdi. Yüksel Aksu'nun yönettiği filmde Cem Karaca'yı İsmail Hacıoğlu canlandırırken kendisine başrollerde Fikret Kuşkan, Yasemin Yalçın, Melisa Aslı Pamuk, Buçe Buse Kahraman, Meral Çetinkaya, Melisa Döngel eşlik etti.

        Merhum Cem Karaca'nın eşi İlkim Karaca, kendisinden izin alınmadan çekildiği gerekçesiyle, film izleyicilerle buluşmadan önce gösterimini durdurulması için İstanbul Fikri ve Sınai Haklar ve Hukuk Mahkemesi'nde yapımcı şirket Aytaç Medya Film Dizi Müzik Yarışma Yapımları'na dava açtı. Talebi 3 kez kabul edilmeyen İlkim Karaca, film gösterime girdikten sonra da mahkemeye başvurdu. Açıklanan ara kararda bu kez filmin gösteriminin durdurulmasına karar verildi

        Bunun üzerine Cem Karaca'nın oğlu Emrah Karaca, yapımcı şirket Aytaç Medya'nın avukatı Kaya Türkü ve merhum sanatçının şarkılarının telif haklarını elinde bulunduran All Stars Music şirketi sahibi Mine Aksoy'un katılımıyla bir basın toplantısı düzenlendi.

        REKLAM

        Emrah Karaca, filmin gösterime girdiği hafta böyle bir konuyla karşılaşmaktan üzüntülü olduklarını ifade ederek; "Davacı taraf babamın son eşidir. Kendisine miras hukukuyla intikal eden 4'te bir hakların da sahibidir. Bir sanatçının en büyük mirası eserleridir. Ortada 2018 senesine kadar devam eden bir ortaklık söz konusuydu. Bu ortaklık babamın şarkılarıyla alakalıydı. 2018'de kendi tasarrufuyla haklarını All Stars Music şirketine satmıştır" dedi.

        Emrah Karaca, 2018'den bugüne yüzlerce dizi, film, belgesel ve reklama babasının müziklerini kullanma hakkı verdiklerini belirterek, İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nden filmin gösterimini durdurmaya yönelik ara karar çıkmasının kendilerini şaşkına çevirdiğini söyledi. Emrah Karaca, şunları söyledi: Enteresan bir süreçten geçiyoruz. Muhteşem bir galanın sonunda çok emek verilmiş ve gerçekten galaya gelen herkesin ve ilk gün itibarıyla sinemaya giden tüm izleyicilerin neredeyse tam not verdiği bir filmin sonunda gösterime girdiğimiz ilk hafta böyle bir durumla karşınızda olmaktan dolayı gerçekten üzüntülüyüz. Davacı taraf babamın son eşidir. Evler filan zaten babamın vefatıyla her şey paylaşıldı. 2018 yılına kadar babamın eserleriyle ilgili 4'de 1 hak kendisine aitti. Bu konu benim bu filme verdiğim 4 bölüm 3 şarkı haklarıyla ilgilidir. Kendisinden filmle alakalı bir izin almamızı gerektirecek bir durum olmamıştır. Çünkü kendisine ait olan 4 bölüm 1 hakkını 2018 yılında Mine Aksu'ya satmıştır. Şarkıları yüzlerce diziye, filme, belgesele, yurt içi yurt dışı onlarca reklama, onlarca albüme vermişizdir. Bunlarla ilgili ödemeler alınmıştır. Bu bugüne kadar bunlarla ilgili herhangi bir sorun çıkarmayan şahıs sadece bu filmle alakalı kendisine doğan bir haktan bahsetmektedir. Haklarını satmasıyla alakalı olarak da dolandırıldığını iddia etmektedir. Zaten bu konuyla alakalı da başka bir dava görülüyor" dedi.

        Yüksel Aksu - Emrah Karaca

        "BU KADAR BÜYÜK BİR YATIRIMDA BÖYLE BİR TEMİNAT KOMİK"

        Konuşmasının devamında Emrah Karaca; "Kendisi, 'Bana bir merhaba bile denmedi, bana sorulmadı, benim haberim yoktu' diyor. Kendisine avukatlar, yapımcılar aracılığıyla ulaşıldı ve soruldu. Ancak yapımcılardan 500 bin Euro yani 16 milyon TL para talep etti. Talebi karşılanmadığı için de bu agresiflik söz konusu. Enteresan bir şekilde bir günde ikinci bir bilirkişi raporuna başvurulması ve bilirkişi raporunun anında çıkması ve bir anda anlamadığımız bir şekilde bu durdurma kararının çıkması bizi gerçekten şaşkına çevirmiştir. Yapımcılar filmin 90 milyonluk bir bütçeye mal olduğundan söz ediyorlar. Karşı tarafın teminat olarak ödemesi istenen rakam ise 3.5 milyon olduğunu gördük. Bu kadar büyük bir yatırımda böyle bir teminatın komik olduğunu ve bu teminatın hangi zararı karşılayacağının gerçekten şüphesini duyuyoruz" ifadelerini kullandı.

        Emrah Karaca

        "BABAMIN MEZARINI AÇTILAR KARŞIMIZDA NORMAL BİRİ YOK"

        İlkim Karaca´nın, daha önce kendisinin Cem Karaca´nın oğlu olmadığını iddia ettiğini hatırlatarak DNA raporunu gazetecilere gösteren Emrah Karaca; "Bu kişi daha önce benim Cem Karaca´nın oğlu olmadığımı iddia etmişti. Ben de bu konuyla alakalı kendisine tazminat davası açtım. Mahkeme kararınca DNA testi yaptırmam sonucuna varıldı. Babam öldükten sonra biz onun acısını yaşayamadık, yaşatmadılar. Beni iki tane polis kolumdan tuttu, adli tıpa götürdü. Kolumdan damgalandım, kan ve saç örneği aldılar. Hadi beni geçtim, gittiler babamın mezarını açtılar. Oradan kemik örnekleri aldılar. Bize bunları yaşattılar. Bunun amacı neydi? Miras kavgası. Yüzde 99.9 Cem Karaca'nın oğlu olduğumun ispat edildiği bir DNA testi raporum var benim. Bu şahıs bu raporu bile tanımadı çünkü karşımızda normal biri yok" şeklinde konuştu.

        "EVDEKİ TABLOLALARI KAÇIRDI"

        İlkim Karac'nın, Cem Karaca ve ailesine ait tabloları sattığını da iddia eden Emrah Karaca; "Kendisi `Cem Karaca'yı çok seviyorum. Bizim sevgimiz şöyleydi´ falan diyor ya bakın arkadaşlar şöyle bir şey gösteriyorum. Bu bir delildir. Burası bizim evimizdi, babamın evinde onunla beraber yaşadığı ev. Burada bulunan üç tane tablo var. Bu tablolardan biri babaannem, bir tanesi dedem, bu da babam. Bu şahıs tabloları müzayede de satışa çıkardı. Bunların aslında 4'de 3´ü benim olması gerekirken, bunları bizim evimizden bu kadın kaçırdı ve satmaya kalktı. Satıldı mı, satılmadı mı bunu da bilmiyorum. Biz Cem Karaca´nın ismi daha çok yayılsın, daha çok konuşulsun, daha çok bilinsin, şarkıları daha çok insana ulaşsın diye yıllardır çaba sarf ediyoruz. Mahkemenin vermiş olduğu bu karar Türk hukuk tarihinin inanılmaz bir kara lekesidir. Bu dosyada hakimin önüne gittiğinde bu davayı direkt reddetmesi gerekirdi. Çünkü 4'de 3 hakkın sahibi benim. 4´de 1 hakkın sahibi de burası. Sizin bir hakkınız var mı? Yok. Şarkılar üzerine nasıl bir hak iddia edebilirsiniz? Zaten satmışsınız" dedi.

        Aytaç Medya Temsilcisi Avukat Kaya Türkü de kararın kendilerine dün sözlü olarak iletildiğini ve içeriğinden haberdar olduklarını dile getirdi. Türkü, karara ilişkin değerlendirmelerinin sürdüğüne işaret ederek, davanın seyrini şu sözlerle anlattı: Mahkemenin vermiş olduğu tedbir kararı bir meblağ karşılığında verilen bir tedbir kararıdır. Bu meblağın ödenmesinden sonra durdurma işlemleri maalesef gerçekleşecek. Bu durumda biz itiraz hakkımızı kullanacağız. Talep ve isteklerimiz mahkeme tarafından karşılanmaz, reddedilir ise maalesef filmin gösterimi bu şartlarda yapılamayacak. Zannetmeyin ki şu an gösterimler yapılmıyor. Şu an devam ediyor. Halkımızı, sinema salonlarına davet ediyoruz. Belki kısa bir zamanları var. Bu süreyi de iyi değerlendirmelerini tavsiye ederim" ifadelerini kullandı. 2023 yılının aralık ayında açılan bir dava. Davacı tarafın daha önce de kendi şahsi haklarına ilişkin açmış olduğu davalar vardı. Bugüne kadar herhangi bir sonuç alınamamıştı. Dün itibariyle dava dosyası içeriğinde esasa yönelik pek bir değişiklik olmadı. 18 Ocak'ta bir ara karar verilmişti. Dosya içerisinde belge ve bilgiler ışığında tedbir talepleri reddedilmişti. 24 ve 26 Ocak tarihlerinde dosyaya iki tane bilirkişi raporu girdi. Bilirkişi raporlarında esası değiştirecek ve dosyaya yeni bir şey katacak herhangi bir bilgi yoktu. Bu kez tedbir kararı verildi maalesef. Henüz bu teminat yatırılmamıştır. Gösterimler devam etmektedir. Bizim umudumuz ve temennimiz hukuki mücadelemiz sonucunda haklı olduğumuz ve açılan bu davanın yersiz, usul ve esasa aykırı olduğu, davacının haklarının ihlal edilmediği gün yüzüne çıkacaktır. Tedbir kararının esasa uygun olmadığı kanaatindeyiz. Sonuç itibariyle bu karar, bunca emek ve çabanın boşa gitmesi anlamına gelecektir. Davacının da menfaatlerine aykırı olan bir karardır. Karar yürürlüğe girer ve filmin gösterimi durdurulursa ekonomik kazanç elde edilemeyecektir. Burada menfaat dengesinin doğru kurulmadığı kanaatindeyiz. En kısa sürede başvurumuzu yapacağız.

        All Stars Music şirketi sahibi Mine Aksoy ise Emrah Karaca ve İlkim Karaca arasında hep bir köprü olmaya gayret gösterdiğini kaydederek, şunları kaydetti: İşin ne hukuki ne manevi ne de ticari boyutu gerçekle örtüşen bir taraftadır. Rahmetli Cem Karaca'nın eserlerinin kullanılabilmesi ve gençlere duyurulabilmesi için çabaladım. İlkim Hanım defaten benim kapımı çalmıştır. 'Ben bu işten yoruldum, lütfen haklarımı satın alır mısın?' demiştir. Ben kendisine edisyon sözleşmesi teklif ettim. Edisyon istemediğini ve devir istediğini söylemiştir. O dönemin ciddi bir meblağ karşılığında ben bu hakları devir aldım. Tabir yerindeyse yerde yatan bir kataloğu ayağa kaldırdım. Emrah'ın (Karaca) da burada çok büyük desteği vardır. Bütün bu uzun yolculukta yanlarında olmuşumdur."

        "AYLIK FAİZİ KADAR"

        Filmin yapımcısı Aytaç Ağdağ, konuyla ilgili olarak Habertürk'e özel açıklamalarda bulundu. Ağdağ, 90 - 95 milyon lira harcadıkları filmi bütün izinleri alarak çektiklerini söyledi; "Müziklerin hakkının % 25'ini İlkim Karaca'nın haklarını sattığı şirketten, % 75'ini ise Emrah Karaca'dan aldık. Ortada haklar verilmeden çekilen bir film yok. Mahkeme, böyle bir ara karar aldı. Mahkeme; filmin gösteriminin durdurulması için İlkim Karaca'dan 3 milyon 500 bin lira teminat talep etti. Bu teminatı yatırırsa filmin gösterimi durur. Yatırmazsa devam eder. Gösterim devam ediyor. Pazartesi gününü bekleyeceğiz. Gösterim durursa o 3 milyon 500 bin lira bize verilecek ama neye yarar ki?Harcadığımız 90 - 95 milyon liranın yanında ne ki? Aylık faizi kadar... Bizim de İstinaf Mahkemesi'ne başvurma hakkımız var ama dava 6 ay sürer. Kazansak da iş, işten geçmiş olur. Bakalım, bekleyip göreceğiz."

        Aytaç Ağdağ

         "Mülteci değilse gelmeliydi"
        "Mülteci değilse gelmeliydi" Haberi Görüntüle
        ÖNERİLEN VİDEO

        BURÇLAR

        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa