Cahit Yavuz yazdı: "Serena'nın Tütü'sü"
Habertürk yazarı Cahit Yavuz, ABD Açık'ın tek kadınlar finalinde Naomi Osaka'ya yenilen Serena Williams'ın maçta yaptıklarını değerlendirdi
Herkese merhaba. Habertürk internet gazetesindeki ilk yazımı, geçen hafta sona eren Amerika Açık'a ayırmak istedim. Ancak biraz endişeliyim... İlk günden Avustralyalı karikatürist gibi "Başım derde girmesin" diye düşünmüyor değilim. Serena'nın kortta Portekizli duayen hakem Carlos Ramos'un gözüne parmağını sokarcasına yaptıklarını görünce, tırstım biraz. O, caanım final maçı berbat oldu. Japon tenisine ilkler yaşatacak Osaka ise gözyaşları içinde kaldı. Onca yıldır çektiği acılar, final gecesinin yanında, düğün bayram oldu. Ve işin garip tarafı, suçlu olan, gücünü kullanarak haklı olma mücadelesi verdi. Ve daha da garibi; işi, ırkçı hisleri tetikleyerek duygu sömürüsüyle fiyonklayıp paketlemesiydi.
Biz de yedik!!! Serena tenis oynayınca, onun tütüsünü görüp tenis oynama aşkı depreşen dünyada bir kişi/çocuk var mıdır acaba?. Ama ablası Venüs için asla böyle bir şey söyleyemem. Hatta, dünya tenisine Venüs'ün kattıklarını, Serena'nın geriye aldığını söyleyebilirim. Özetle, Serena biri kendisinin, diğeri koçunun olmak üzere iki kez kural hatası yaptı. Carlos Ramos da kuralları uygulayarak ceza verdi. Olay bu kadar basit. Ancak, Serena olayı anneliğe getirip, yapılan basit kural hatalarını toplumsal bir sorun haline taşımakla, hatayı içinden çıkılamaz hale getirdi. Öyle bir toplumsal ateşe odun attı ki, Avustralyalı Mark Knight, Herald Sun gazetesine çizdiği karikatür nedeniyle ölümle tehdit edilir hale geldi. Allah'tan spor kurallarla yönetiliyor. Kural kimseye ayrıcalık tanımıyor. WTA'in official açıklamaları adettendir. Billie Jean King de protokol nezaketi ile Serena tarafında yer aldı. Eurosport yorumcusu Mats Wilander de, tıpkı maçlardaki gibi, sansürlü yorumuyla her zamanki edasıyla ünlünün yanında oldu. Kimse şuna dikkat etmedi. Hakem, koç Patrick'e coaching yaptığı için, sporcusu Serena'ya ceza verdi. Serena'nın koçunun müdahalesini görmüş olması veya olmaması sonucu değiştirmiyor. Sporda sonuç önemli değildir. Daha doğrusu önem sırasında ikincildir. Birinci olan, dürüstçe mücadele etmektir. Rakibine ve oyun kurallarına saygılı olmaktır. Serena tipik bir Amerikan REKABETÇİ karakteri ile kendi egosunu tatmin etmek için mücadele ediyor. Oysa Serena rekabet yerine daha değerli olan DEĞER YARATMA içgüdüsü ile mücadele etse idi dünya tenisine daha fazla katkı sağlayabilirdi.
Cahit Yavuz
cahit@govestrateji.org