Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Bütün dünya alarmda! Artık yeterince bebek doğmuyor | Sağlık Haberleri
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dünya şaşırtıcı bir demografik dönüm noktasıyla karşı karşıya. Kısa bir süre sonra küresel doğurganlık oranı, nüfusu sabit tutmak için gereken noktanın altına düşecek. Wall Street Journal’a göre hatta bu çoktan gerçekleşmiş bile olabilir.

        Doğurganlık neredeyse her yerde, her gelir, eğitim ve işgücüne katılım düzeyindeki kadınlar için düşüyor. Düşen doğum oranları, yaşam biçimleri, ekonomilerin büyüme şekilleri üzerinde büyük etkiler yaratıyor.

        Yüksek gelirli ülkelerde doğurganlık oranı 1970'lerde nüfus yenilenme seviyesinin altına düştü ve pandemi sırasında daha da geriledi. Gelişmekte olan ülkelerde de düşüyor. Örneğin; Hindistan geçen yıl en kalabalık ülke olarak Çin'i geçti; ancak doğurganlığı şu anda nüfus yenilenme seviyesinin altında.

        “DEMOGRAFİK KIŞ GELİYOR”

        Pensilvanya Üniversitesi'nden demografi konusunda uzman ekonomist Jesús Fernández-Villaverde, "Demografik kış geliyor" diyor.

        Birçok dünya lideri bunu ulusal bir aciliyet meselesi olarak görüyor. Daralan işgücü, yavaşlayan ekonomik büyüme ve yetersiz emeklilik maaşları ile giderek daha az çocuk sahibi olan bir toplumun canlılığı konusunda endişe duyuyorlar. Daha küçük nüfuslar, azalan küresel nüfuzla birlikte geliyor ve bu da ABD, Çin ve Rusya'da süper güç olarak uzun vadeli konumlarına ilişkin soruları artırıyor.

        DEMOGRAFİ UZMANLARI: DÜNYA NÜFUSU 40 YIL İÇİNDE AZALMAYA BAŞLAYABİLİR

        Bazı demografi uzmanları, dünya nüfusunun 40 yıl içinde azalmaya başlayabileceğini düşünüyor.

        Eski ABD Başkanı Donald Trump, çökmekte olan doğurganlığı Batı medeniyeti için Rusya'dan daha büyük bir tehdit olarak nitelendirdi.

        Bir yıl önce Japonya Başbakanı Fumio Kishida, ülkenin doğum oranındaki çöküşün Japonya’yı “bir toplum olarak işlev görmeye devam edip edemeyeceğimizin eşiğinde” bıraktığını ilan etti.

        İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ise ülkenin “demografik GSYH’sini (Gayrisafi Yurt İçi Hasıla) yükseltmeye öncelik verdi.

        REKLAM

        Hükümetler bu düşüşü durdurmak için programlar başlattı; ancak şu ana kadar pek bir ilerleme kaydedilemedi.

        DEMOGRAFİK SÜRPRİZ

        Bir kadının yaşamı boyunca kaç bebek sahibi olmasının beklendiğini gösteren küresel doğurganlık oranının 2.5 olduğu 2017 yılında, Birleşmiş Milletler bu oranın 2020'lerin sonunda 2,4'e düşeceğini düşünüyordu.

        2017 yılında küresel doğurganlık oranı (bir kadının yaşamı boyunca kaç bebek sahibi olmasının beklendiğini gösteren küresel doğurganlık oranı) 2.5 iken, Birleşmiş Milletler (BM) bu oranın 2020'lerin sonunda 2.4'e düşeceğini düşünüyordu. Ancak BM, 2021 yılına gelindiğinde bu oranın 2.3'e düştüğü sonucuna vardı ki bu da demografi uzmanlarının küresel nüfus yenilenme oranı olarak kabul ettiği 2.2'ye yakın. Nüfusu zaman içinde sabit tutan yenilenme oranı zengin ülkelerde 2.1 iken, kız çocuklarının erkek çocuklarından daha az doğduğu ve daha fazla annenin doğurganlık döneminde yaşamını yitirdiği gelişmekte olan ülkelerde biraz daha yüksek.

        REKLAM

        DOĞUM ORANLARI BM TAHMİNİNİN ALTINDA KALDI

        BM henüz 2022 ve 2023 yılları için tahmini doğurganlık oranlarını yayınlamamış olsa da Fernández-Villaverde, BM tahminlerini dünya nüfusunun kabaca yarısını kapsayan bu yıllar için gerçek verilerle destekleyerek kendi tahminini üretti. Ulusal doğum kayıtlarının genellikle BM'nin öngördüğünün yüzde 10 ila 20 altında doğum bildirdiğini tespit etti.

        Çin geçen yıl 9 milyon doğum bildirdi; bu, BM'nin merkezi senaryosunda tahmin edilenden yüzde 16 daha az. ABD'de ise geçen yıl 3,59 milyon bebek doğdu; ve bu da, BM'nin tahmininden yüzde 4 daha az. Diğer ülkelerde hedefin altında kalan rakam ise daha da büyük. Mısır geçen yıl yüzde 17 daha az doğum bildirirken; 2022'de Kenya yüzde 18 daha az doğum bildirdi.

        Fernández-Villaverde, küresel doğurganlığın geçen yıl 2.1 ila 2.2 arasına düştüğünü tahmin ediyor ve bunun insanlık tarihinde ilk kez küresel nüfus yenilenmesinin altında olacağını söylüyor.

        Austin'deki Teksas Üniversitesi'nde nüfus ekonomisti olan Dean Spears, verilerin doğurganlığın tam olarak ne zaman düşüp düşmediğini bilmek için yeterince iyi olmadığını söyleyerek, “Ancak geçiş noktasının çok uzak olmadığı konusunda emin olmak için yeterli kanıtımız var” dedi.

        REKLAM

        2061’DE ZİRVE YAPACAK VE DÜŞMEYE BAŞLAYACAK

        Birleşmiş Milletler 2017 yılında, o zamanlar 7.6 milyar olan dünya nüfusunun 2100 yılında 11,2 milyara ulaşacağını öngörmüştü. 2022 yılına gelindiğinde ise bu rakam düşürüldü ve 2080'lerde 10.4 milyara çıkarıdı. Bu da muhtemelen güncelliğini yitirdi. Washington Üniversitesi Sağlık Ölçütleri ve Değerlendirme Enstitüsü şimdi 2061'de 9.5 milyar civarında zirve yapacağını ve ardından düşmeye başlayacağını öngörüyor.

        ABD’DEKİ PANDEMİ BEBEK PATLAMASI TERSİNE DÖNDÜ

        ABD'de kısa ömürlü pandemi bebek patlaması tersine döndü. Geçici hükümet rakamlarına göre; toplam doğurganlık oranı geçen yıl 1.62'ye düşerek kayıtlardaki en düşük seviyeye geriledi.

        New Hampshire Üniversitesi'nden kıdemli demografi uzmanı Kenneth Johnson'a göre, doğurganlık 2007'de olduğu gibi 2.1 civarında kalmış olsaydı, ABD o zamandan bu yana tahminen 10,6 milyon daha fazla bebeği kucaklamış olacaktı.

        “SİNSİCE YAKLAŞTI”

        2017 yılında doğurganlık oranı 1.8 iken, Nüfus Sayım Bürosu bu oranın uzun vadede 2.0'a yaklaşacağını öngörmüştü. O zamandan bu yana bu oran 1.5 olarak revize edildi. Maryland Üniversitesi'nde demografi konusunda uzmanlaşmış bir ekonomist olan Melissa Kearney, “Bu bize sinsice yaklaştı” dedi.

        İKİNCİ BİR DEMOGRAFİK GEÇİŞ Mİ?

        Tarihçiler, sanayileşmekte olan ülkelerde 18. yüzyılda başlayan doğurganlıktaki düşüşü demografik geçiş olarak adlandırıyor. Çocuk doğurma dürtüsü azaldı. Kadınlar daha iyi eğitim aldıkça ve işgücüne katıldıkça, evliliği ve doğumu ertelediler, bu da daha az çocukla sonuçlandı.

        Spears, "Büyük resimdeki gerçek şu ki, birçok farklı toplum ve ekonomide doğum oranları düşük veya düşüyor” ifadelerini kullandı.

        REKLAM

        Bazı demografi uzmanları, bunu, evliliğe ve ebeveynliğe daha az vurgu yapan ve daha az çocuğu veya hiç çocuğu daha kabul edilebilir hale getiren, toplum çapında bireyciliğe doğru yeniden yönelim olan "ikinci demografik geçişin" bir parçası olarak görüyor.

        TÜRKİYE’DE GEÇEN YIL CANLI DOĞAN BEBEK SAYISI: 958 BİN 408

        Ülkeler nüfus sayısındaki azalmaya dikkat çekerken, Türkiye İstatistik Kurumu da (TÜİK), 2023 yılına ilişkin doğum istatistiklerini açıkladı.

        Buna göre, 2023'te canlı doğan bebek sayısı 958 bin 408 olarak kayıtlara geçti. Toplam doğurganlık hızı, 2001'de 2.38 çocukken, 2023'te 1.51’e düştü. Bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2.1'in altında kaldığını ortaya koydu.

        EN YÜKSEK TOPLAM DOĞURGANLIK HIZI FRANSA’DA

        Toplam doğurganlık hızının Avrupa Birliği (AB) üye ülkeleri ortalaması, 2022 yılında 1.46 çocuk olarak kayıtlara geçti.

        AB üyesi 27 ülkenin toplam doğurganlık hızları incelendiğinde, 2022 yılında en yüksek toplam doğurganlık hızına sahip ülkenin 1.79 çocukla Fransa olduğu, en düşük toplam doğurganlık hızına sahip olan ülkenin ise 1.08 çocukla Malta olduğu görüldü.

        REKLAM

        Toplam doğurganlık hızı 2022 yılında binde 1.63 olan Türkiye, AB üyesi ülkeler arasında 5'inci sırada yer aldı.

        İSTANBUL, ANKARA VE İZMİR’DE DOĞURGANLIK ORANI DÜŞÜYOR

        Büyük şehirlerde toplam doğurganlık hızı azaldı. İzmir'de bu oran 1.22 olurken; İstanbul ve Ankara'da ise 1.20 olarak kaydedildi.

        En yüksek toplam doğurganlık hızı 3.27 çocukla Şanlıurfa'da kaydedildi.

        Şanlıurfa’yı 2.72 çocukla Şırnak, 2.4 çocukla Mardin izledi. Toplam doğurganlık hızının en düşük olduğu il ise 1.13 çocukla Bartın oldu. Bartın’ı 1.14 çocukla Zonguldak ve Karabük, 1.16 çocukla Kütahya takip etti.

        Toplam doğurganlık hızının Avrupa Birliği (AB) üye ülkeleri ortalaması, 2022 yılında 1.46 çocuk olarak kayıtlara geçti.

        Toplam doğurganlık hızı 2022 yılında binde 1,63 olan Türkiye, AB üyesi ülkeler arasında 5'inci sırada yer aldı.

        KABA DOĞUM HIZI BİNDE 11,2 OLDU

        Bin nüfus başına düşen canlı doğum sayısını ifade eden kaba doğum hızı, 2001 yılında binde 20,3 iken, 2023'te binde 11,2 oldu. Buna göre, 2001'de bin nüfus başına 20,3 doğum, 2023 yılında ise 11,2 doğum düştü.

        REKLAM

        Kaba doğum hızının en yüksek olduğu il geçen yıl binde 24,8 ile Şanlıurfa olarak belirlendi. Bu ili binde 22 ile Şırnak, binde 19,3 ile Mardin izledi.

        Kaba doğum hızının en düşük olduğu il ise binde 6,9 ile Zonguldak olarak saptandı. Bu ili binde 7.2 ile Bartın, binde 7.6 ile Karabük takip etti.

        Türkiye'nin kaba doğum hızının AB üyesi 27 ülkenin kaba doğum hızlarından daha yüksek olduğu görüldü. AB üyesi 27 ülkenin kaba doğum hızları incelendiğinde, 2022 yılında en yüksek kaba doğum hızına sahip olan ülkenin binde 11,2 ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi olduğu, en düşük kaba doğum hızına sahip olan ülkenin ise binde 6.7 ile İtalya olduğu kayıtlara geçti.

        REKLAM
        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa