Bakan Fakıbaba: Tarım girdilerinde 'yarısı sizden yarısı bizden'
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Bloomberg HT Gıda ve Tarım Zirvesi'ne katıldı. Fakıbaba, 'Tarımsal hasılada Avrupa'da birinciyiz' dedi. Fakıbaba, tarım girdilerinde "yarısı sizden yarısı bizden" şeklinde farklı destekler olacağını bildirdi
Tarım ve gıda sektörünün tüm paydaşlarının katıldığı toplantıda farklı oturumlarda sektörü ilgilendiren öncelikli konular ele alınıyor.
Zirvenin ilk bölümünde konuşan Bakan Fakıbaba zirveyi düzenleyen Bloomberg HT'ye teşekkür etti. Fakıbaba, tarım girdilerinde "yarısı sizden yarısı bizden" şeklinde farklı destekler olacağını bildirdi.
Tarım ve hayvancılıkta rekabetçi bir Türkiye vizyonuyla 2018-2000 strateji planı yayınladıklarını belirten Fakıbaba "Sürdürülebilir üretimi, kırsal kalkınmayı ve rekabet edebilirliği sağlamak amacıyla stratejiyi 'milli tarım güçlü yarın' olarak belirledik. Tarımsal faaliyetlerin yürütülmesi için 2 kaynağa ihtiyaç var, tarım arazisi ve çiftçilerimiz. Bu 2 unsura sahip çıkmalıyız..Başarılı olmamak için hiçbir sebebimiz yok problemlerimiz olduğu doğru ama bunları tek tek aşabilecek güce sahibiz." dedi.
Bakan Fakıbaba'nın konuşmasını takip eden oturumda gelecekte tarımın nasıl sürdürüleceği masaya yatırıldı. Bloomberg HT Tarım Editörü İrfan Donat'ın moderatörlüğündeki oturumda Supersol Kurucu Ortağı Rafael De Toledo, Türk Traktör Satış Sonrası Direktörü Oktay Yıldırım, TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu ve Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Özertan konuştu.
Çiftçinin finansman sorunları ise bu oturumun ardından gerçekleşen oturumda Bloomberg HT Program Sunucusu Güzem Yılmaz'ın moderatörlüğündeki oturumda ele alındı. Bu oturumda Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Göğebakan, TARSİM Genel Müdürü Yusuf Cemil Satoğlu, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova ve KKB Yönetim Kurulu Üyesi Kasım Akdeniz yer aldı.
Fakıbaba'nın Bloomberg HT Gıda ve Tarım Zirvesi'nde yaptığı konuşmadan satırbaşları şöyle;
Üretimde verimliliği ve kaliteyi de göz önünde alarak daha fazla katma değer sağlamak ve uluslararası rekabete söz sahibi olmak zorundayız. Tarıma ve gıdaya hakim olan ülkeler ise geleceğin lider ülkeleridir.
Bakanlık olarak, rekabetçi ve milli çözümler üreten vizyonu ile 2022 stratejik planımızı yayımladık.
Tarım arazisi ve çiftçilerimize sahip çıkmamız gerekir.
Ben çiftçilerimize çok güveniyorum. Çiftçimiz ülkesine ve mesleğine büyük bir aşkla bağlıdır. Bizler çiftçilerimizden aldığımız güç ve ilhamla daha çok çalışıyoruz. Ortak aklın bereketinden istifade etmeyi, ülkemize ve insanlığa daha çok hizmet etmeyi önemsiyoruz.
Başarılı olmamak için hiçbir sebebimiz yok. Problemlerimiz var ama bunları da tek tek aşabiliriz.
Örneğin tarım sektörü 2003-2017 döneminde tarımın yıllık ortalama büyümesi yüzde 2.6'dır. Tarımsal hasılada Avrupa'da birinci sıraya yükseldik ve 2005'ten beri de ikinci sıradayız. Geleceği de öngörüyor ve faaliyetlerimizi de bu yönde sürdürüyoruz.
Değerli katılımcılar,
2002 yılında 1.8 milyar TL olan destek miktarımızı 8 kat artırarak 2018'de 14.5 milyar TL'ye çıkardık. Çiftçimize son 15 yılda 105 milyar destek vermişiz. Buğday ile yem bitkisi ise tyüm havzalarda destek kapsamında olacak.
Desteklerde bürokrasi azalacak ve daha sade bir şekilde düzenlenecek.
Eskiden ödemeler genelde Temmuz sonunda ya da başında oluyordu. Üretici kardeşlerimiz haklı olarak sitem ettiklerinden dolayı, tüm genelgeleri çiftçi ve üretici kardeşlerimizin lehine olacak şekilde ödemeler Nisan ve Eylül, Ekim aylarında yılda iki kez topluca olacak. Ekerken ve hasadını alırken bu kardeşlerimize desteklerimizi vermiş olacağız.
Tarımsal kredilerde yüzde 25 ila yüzde 100 arasında faiz indirim uygulaması devam edecektir. Tüm bankalara yürekten teşekkür ediyorum.
Çiftçi mazotunu 2003'te destek kapsamına aldık. Üreticilerimize 7.5 milyar TL ödeme yapmışız. 2018 yılında ise bir ilke imza atarak çiftçilerimizin kullandığı mazotun yarısını ödemeye başladık. 1.8 milyar TL destek ödemesi yaptık. Mazot ortalamasını aldık, yarısını biz verdik yarısını da çiftçi kardeşlerimiz ödedi.
BAŞKA ÜRÜNLERDE DE YARISI SİZDEN YARISI BİZDEN
Bu mazotta bir başlangıçtır, tarım girdilerinde bunu aynen yarısı sizden yarısı bizden farklı ve ana girdiler olacağını da sizlere müjdelemek istiyorum.
2005 yılında gübre desteğini vermiştik. 2017 dönemine kadar ortalama yüzde 15'ini destekledik. 2016'da gübredeki KDV oranını yüzde 18'den sıfıra indirerek yıllık ortalama 1 milyar TL dolaylı destek sağladık. 2018'de 530 milyon TL gübre desteği verdik.
Bunları hep revize edeceğiz.
Hayvancılığımızın gelişmesini yem bitkisi tohumu ve üretimi ile ilgili destekleri artırdık. 2018'de üretim ve kullanım desteğini yüzde 100 ve yem bitkisi üretim desteğini ise yüzde 50'ye kadar artırdık. Pamuk ekim alanlarında arazinin boş bırakıldığı zamanlarda yem bitkiciliği üretimine başladık.
Değerli katılımcılar,
Müdahale alımlarımız desteklerimiz de birçok kalemde önemli üretici kardeşlerimize katkı sağlıyoruz.
Çiftçilerimizin finansman ihtiyacı ve pazarlama konusunda her zaman yanında yer alıyoruz. Riskli bir faaliyet olduğunun bilincindeyiz. Bunun için 2017 yılında tarım sigortalarının kapsamını genişlettik. Buğday da 81 ilimizde kuraklık sigortasına geçildi.
Kıymetli katılımcılar,
Tarım, toprağa düşen bir tohumun suyla buluşması ile başlayan ve tüm canlılara ulaşan sevginin adıdır. Millet olarak tarımı çok seviyoruz. Tarım, bizden başlamış. Göbeklitepe'de başladığı söyleniyor.
Uyguladığımız doğru politikalarla ihracat ve ürün çeşitliliğini artırıyoruz.
2002 yılında 145 bin ton sertifikalı tohum üretimi varken 2017'de 1 milyon tona yükselmiş. Tohum ihracatımız 2017'de 136 milyon dolara yükselmiş. İthalatımız nedir? İthalatımız 185 milyon. Bugün Türkiye olarak 79 ülkeye tohum ihracatı yapıyoruz. Bakanlığımızın yetkilendirdiği 832 adet firma sertifikalı tohum üretimi yapıyor.
Bakanlık olarak tohumda 2023 hedefimiz 2 milyon ton üretim 500 milyon dolarlık ihracattır.
Tohumlarımızı kayıt ve koruma altına alıyoruz. 10 binden fazla tohum çeşidini kayıt altına aldık. Geleceğimizi düşünerek Ankara'daki Tohum Gen Fabrikası ve İzmir'deki Gen Fabrikası'nda 121 bin örneği muhafaza ediyoruz.
Değerli katılımcılar,
2002-2017 döneminde önemli artışlar sağlandı. Sığır sayısı 16.2'ye küçükbaş sayısı ise 46 milyon başa yükseldi. Artışa karşılık halkın alım gücünün artması sonucu gibi etkenler kırmızı ete olan talebi yükseltti. 2017'de 1.150 milyon tona yükseldi.
2023'e kadar ithalat eden bir ülke değil ithalatı bitiren hatta ihracat yapabilecek bir ülke haline gelebiliriz.
Arz açığı kapatmak ve fiyat dalgalanmalarını önlemek amacı ile kontrollü kırmızı et ithalatına geçici bir süre için müsaade ediyoruz. Hedefimiz, ihtiyacımız olan kırmızı eti yerli imkanlar ile karşılamak. Birçok yeni projeyi hayata geçiriyoruz. Kayıtlı aşıları yapılmış 4 ay ve üzeri buzağılar için 750 TL kadar destek veriyoruz. Benden önceki bakan arkadaşlarımızın projeleri. Buzağı kayıplarını önlemek için 2018 yılını ilan ettik ve tüm aşıları ücretsiz hale getirdik.
200 başa kadar yerli hayvan besleyen besicilere hayvan başına 250 lira destek veriyoruz. Bu da önemli bir destekleme. 30 ilde etçil düve alımlarında buzağılara 250 lira ilave destek veriyoruz.
Ramazan ayında Et ve Süt Kurumu aracılığıyla 29 TL'ye kıyma ve 31 TL'ye et satışının devam edecek. Besiciler, ithalatçılar para kazanacak elbet ama bunun dengeli olması lazım. Eğer dengesiz şekilde piyasayı speküle edecek olurlarsa onların karşısında olacağımı iyi bilsinler.