Anne ve babalara çok iş düşüyor... Trikotillomani (saç koparma hastalığı) hakkında mutlaka bilinmesi gerekenler
Çocukluk ve ergenlik dönemi pek çoğumuz için sancılı süreçlerdi. Aile içi ilişkiler, çocuğun sosyal yaşamla bağ kuramaması ya da yanlış bağlar kurması, anne ve babanın çocuğun stres kaynaklarını fark edememesi ya da bu kaynakları ortadan kaldıramamak çocukların ruh sağlığı üzerinde oldukça büyük bir etkiye sahip. Trikotillomani işte tam da böyle dönemlerde ortaya çıkma olasılığı olan psikolojik bozukluk...
Anne ve babalar için en büyük korku şüphesiz çocuklarının sağlık sorunlarıyla mücadele etme ihtimalidir. Kimse çocuğunun sağlığının bozulmasını istemez. Hele ruhsal sağlığının bozulmasını, çocuğunun psikolojik sorunlar yaşamasını hiç istemez ancak bazen bunu önlemek çok da kolay olmaz. Eğer çocuğunuzun saçlarını kopardığını fark ettiyseniz ve Trikotillomani ile tanışmış olma ihtimaliniz yüksek.
BİR OKB TÜRÜ OLABİLİR AMA AYNI ŞEY DEĞİL
Halk arasında saç koparma hastalığı olarak tanının Trikotillomani, özellikle çocukluk ve ergenlik dönemlerinde görülmeye başlanan psikolojik ve zihinsel bir sorun. Bir çeşit dürtü bozukluğu olarak da değerlendirilebilir. Zihnimizde hissettiğimiz stresle ya da zor duygularla baş edemediğimizde vücudumuz bunlara fiziksel olarak tepkiler vermeye başlayabilir. Trikotillomani durumunda stres ve kaygıyla baş edemeyen hastalar saçlarını, kaşlarını, kirpiklerini ya da vücudundaki diğer kılları yolmaya başlarlar.
Trikotillomani, aslında obsesif kompülsif bozukluk türlerinden biri olarak da görülür. Nedeni tam anlamıyla açıklanamasa Trikotillomani hem genetik nedenlerle hem bireysel ve çevresel nedenlerle meydana gelebilir. Trikotillomani devam eden eylemleri kapsar. Yani hasta her stresli ve kaygılı hissettiğinde ezberlenmiş dürtülerle kıllarını yolmaya, saçlarını koparmaya başlar. Ve bu koparmaları sürdürdükçe mental olarak rahatlamaya, iyi hissetmeye başlar.
DÖNGÜDEN KURTULMAK ZORLAYICI OLABİLİR
Trikotillomani aslında fark etmesi en kolay ruhsal bozukluklardan biridir. Fiziksel olarak büyük bir eylemle gerçekleştiği için biri Trikotillomani mağduru olduğunda hem kendisi hem de çevresi bunu hemen fark edip müdahale edebilir. Ancak bu sürece müdahale etmek biraz zorlu geçebilir çünkü zaten bir anksiyete duygusu ile saç yolma eğilimine giren hasta bunu fark ettiğinde ya da fark ettirildiğinde yeniden anksiyete duyup yeniden saç yolma eylemine meyledebilir.
Trikotillomanide aslında hastaya stresini hafifletecek bir alan ya da nesne sunmak bu hastalığın kontrol altına alınması için yapılacaklar arasında ilk adım olarak düşünülebilir. Çünkü burada stresle baş etmek adına fiziksel bir eyleme başvurma durumu var. Örneğin Trikotillomani mağduru birine saçlarını yolmaya başladığında bir stres oyuncağı vermek saçlarını yolmasını durdurmak için ilk adım olabilir.
Trikotillomani hastalarının bir kısmı stres anlarında kopardıkları saçları yemeyi de düşünebilir hatta bazıları direkt yer. Bu durum hastanın sağlığı için de risk yaratır. Bu hastaların sosyal ilişkileri de bu eylem nedeniyle oldukça zarar görür. Trikotillomani mağduru bir çocuk asla utandırılmamalı, tedavi süresince yapıcı ve sakinleştirici bir dil kullanılmalı.
TRİKOTİLLOMANİ İLE NASIL BAŞA ÇIKILIR?
Trikotillomani bozukluğunda başarıya ulaşılacak tek şey tedavidir. Eylemi engelleyecek stres oyuncakları ya da saçlara bandana takmak ya da parmaklara bantlar yapıştırmak sadece anlık etki yaratır. Kesin çözüm için psikiyatrik tedaviye ihtiyaç duyulur. Çocuk yaşta maruz kalınan şiddet, taciz, kayıp, şiddete meyilli aile yaşantısı, okul ya da şehir değişikliği gibi büyük ve travmatik gelişmeler Trikotillomani için tetikleyici olabilir.
Trikotillomani ile bir hobi edinerek ya da zamana bırakarak ya da bunu görmezden gelerek baş etmek mümkün değildir. Bu durum hastaların günlük yaşamlarını, dış görünüşlerini ve sosyal ilişkilerini etkiler. Trikotillomani etkisiyle tekrarlayan kıl yolmaları deriyi tahriş edeceğinden sürekli kıl yolunan o bölgede yeniden kıl çıkması da zorlaşabilir. Tedavi oldukça önemlidir. İlk fark edildiği andan itibaren profesyonel bir desteğe başvurulması gerekir.