Ailesel kolesterol yüksekliği yaşamı tehdit ediyor
Ailevi kolesterol yüksekliği genetik bir bozukluk olup bir kuşaktan diğerine aktarılabilen kalıtsal bir hastalık. Uzmanlar hayati sonuçlar doğurabilen ve erken yaşta kalp krizine neden olan bu rahatsızlıkla ilgili uyararak erken tanının önemine dikkat çekiyor
Kalp krizi sadece yetişkinlerle ilgili bir sağlık sorunu diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Habertürk’ten Ceyda Erenoğlu’nun haberine göre; bu sorunla çocuk yaşlarda da karşılaşılabiliyor. Beylikdüzü Kolan Hastanesi Kalp ve Damar Hastalıkları Uzmanı Dr. Asil İşçi, “Erken yaşlarda gelişen kalp krizlerinin önemli bir nedeni olan, ‘Ailevi Hiperkolesterolemi’ (Ailevi kolesterol yüksekliği) genetik olarak karaciğerde kolesterolün kandan uzaklaştırılmasını sağlayan mekanizmalardaki eksiklik nedeniyle kan kolesterol düzeylerinin çok yüksek olması hastalığıdır. Çok yüksek kolesterol değerleri; deride, tendonlarda ve en önemlisi damarlarda birikerek erken yaşta ciddi kalp - damar rahatsızlıklarının görülmesine neden olabilir ve erken yaşta kalp krizi geçirmeye yol açabilir” diyor.
30 YAŞA ULAŞAMADAN YAŞAM YİTİRME RİSKİ
Ailevi hiperkolesterolemi genetik bir bozukluk olup, bir kuşaktan diğerine aktarılabiliyor. Hastalığın homozigot ve heterozigot olmak üzere iki formu bulunuyor. Homozigot olarak adlandırılan yani hastalığı hem anne hem de babalarından alanlarda,kalp krizleri 10 yaş öncesi dönemde başlayabildiği için kan kolesterol düzeyleri düşürülmezse bu çocuklar 30 yaşa ulaşamadan hayatlarını kaybedebiliyor.Heterozigot olarak adlandırılan yani hastalığı tek ebeveynden alanlarda (ya anne ya da babadan) ise kalp krizleri 30’lu yaşlardan itibaren görülüyor.
TÜRKİYE’DE ÇOK SIK RASTLANIYOR
Ailesel kolesterol yüksekliğinin ülkemizde çok sık görülen hastalıklardan olduğuna dikkat çeken Dr. Asil İşçi; “Genetik olmasına rağmen ailesel hiperkolesterolemi ülkemizde çok sık görülen bir hastalık. Kesin sayı bilinmemekle birlikte her 100 - 300 kişiden birinde olduğu tahmin ediliyor ve dünyada yaklaşık 30 milyon kişide bulunduğu düşünülüyor. Tanısı kan kolesterol düzeyleri ve klinik bulgularla konulsa da genetik testlerin de yardımı oluyor. Tedavide özellikle homozigot formunda erken tanı çok önemli görülüyor. Sorunla mücadelede çocukluktan itibaren kolesterolün damardan temizlendiği tedavi yöntemleri (lipid aferezi vb) gerekiyor. Son yıllarda yeni çıkan kolesterol düşürücü ilaçların da olumlu sonuçları bulunduğuna dikkat çekiliyor. Kolesterolün kalp-damar hastalıklarına yol açtığının en büyük kanıtının ailevi hiperkolesterolemi hastalığı olduğu belirtiliyor.