Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema 21. yüzyılın en iyi 20 müzikali
        • 1

          KARANLIKTA DANS (2000)
          (Dancer in the Dark)

          Pop müzik yıldızı Björk, filmde oğlunun kör olmasını engellemek için para biriktiren yoksul bir göçmen işçiyi canlandırıyor. Bir melodram örgüsüne sahip öykü, yönetmen Lars Von Trier’in tüm filmlerinde olduğu gibi sağlam bir düşünsel çerçeveye sahip. Anneliğin gücünü her şeyin üstünde tutan filmde el kamerasıyla çekilen sahneler gerçekçi bir işçi sınıfi filmini getiriyor akla…. Bir Hollywood müzikali gibi tasarlanan sahneler ise görkemli ve rengârenk… Gerçekçi üslup ile “hayallere kaçış sineması”nı bir araya getiren özgün bir deneme… Bir yanda realizm, diğer yanda müzikal estetiği.

        • 2

          KIRMIZI DEĞİRMEN (2001)
          (Moulin Rouge!)

          1900 yılında Paris’in bohem hayatına karışmak isteyen genç İngiliz yazar (Ewan McGregor), gece kulübü yıldızı Satine’e (Nicole Kidman) âşık olur. Dönemin bohem kültürü üzerine düşündüren gösterişli bir müzikal... Eğlenceli bir tonda başlayan filmin giderek melodrama kaydığını belirtelim. Avustralyalı yönetmen Baz Luhrmann’ın bir tür yabancılaştırma efekti gibi kullandığı şarkıların özelliği, öykünün geçtiği dönemden çok sonra bestelenmiş ve farklı bir biçimde yorumlanmış olmaları… Elton John’un ‘Your Song’ ya da Sting’in tango olarak yorumlanan “Roxanne” şarkıları gibi...

        • 3

          CHICAGO (2002)

          1920’li yılların Chicago’sunda gece kulübü yıldızı Velma (Catherine Zeta Jones) ile ev kadını Roxie (Renée Zellweger) aynı hapishanede kalırlar. Mahkemeleri sürerken idamdan kurtulmak için şöhrete kavuşmak amacıyla ellerinden geleni yaparlar. Bir Broadway müzikalinden sinemaya aktarılan “Chicago”; koreografisi, müzikleri, kurgusu ve stilize anlatımıyla seyirciyi koltuğuna adeta mıhlıyor. Çağdaş müzikal janrının en usta yönetmenlerinden biri olan Rob Marshall’ın imzasını taşıyan ‘Chicago’nun en iyi film dahil 6 Oscar kazandığını hatırlatalım.

        • 4

          SEKİZ KADIN (2002)
          (8 femmes)

          Bir ceset ve şüpheli 8 kadın… Fransız yönetmen François Ozon muzip bir tavırla, Agatha Christie tarzı eski usul bir polisiye öyküyü, klasik Hollywood müzikaliyle buluşturuyor. Bu arada, Fransız sinemasının Catherine Deneuve, Fanny Ardant, Emmanuelle Beart, Isabelle Huppert, Virginie Ledoyen, Ludivine Sagnier gibi farklı kuşak yıldızlarını bir araya getirmeyi de ihmal etmiyor. Feminist esintiler taşıyan, benzerine zor rastlanır bir komedi, polisiye ve müzikal füzyonu…

        • 5

          OPERADAKİ HAYALET (2004)
          (The Phantom of the Opera)

          Opera binasında yaşayan tutkulu ve öfkeli bir “hayalet”in aşkıyla sevgilisi arasında kalan Parisli opera yıldızının hikâyesi... İngiliz besteci Andrew Lloyd Webber’in 1986’da Londra, 1988’de ise New York’ta sahnelenmeye başlanan efsane müzikalinin sinema uyarlaması, orijinal esere sadakatiyle öne çıkıyor. Hızlı kurgu, hareketli kamera ve görsel atmosfer konusunda maharetleriyle tanınan yönetmen Joel Schumacher, karanlık ve romantik müzikale popüler film estetiğiyle hayat veriyor. Başrollerde Gerard Butler ve Emmy Rossum oynuyor.

        • 6

          RÜYA KIZLAR (2006)
          (Dreamgirls)

          Üç kadın şarkıcıdan oluşan Dreams adlı Detroit kökenli bir soul grubunun 1960’ların başlarından 1970’lerin ortasına kadar uzanan müzikal serüveni… Amerikan R&B müziğinin tarihi ve gelişim süreci üzerine de gözlemler içeren film, The Supremes adlı bir müzik grubunun gerçek hikâyesinden esinleniyor. 1981 tarihli, besteci Henry Kieger ile yazar Tom Eyen’ın imzasını taşıyan bir Broadway müzikalinden sinemaya uyarlanan filmi Bill Condon yazıp yönetti. Jamie Foxx, Beyoncé, Eddie Murphy gibi starların rol aldığı filmin ‘gizli yıldızı’ ise Effie White karakterini canlandıran Jennifer Hudson oldu… Gişelerde kayda değer bir başarı kazanan film, Jennifer Hudson’a yardımcı kadın oyuncu dalında bir Oscar getirdi.

        • 7

          ACROSS THE UNIVERSE (2007)

          Eleştirmenlerin çoğu ‘Across the Universe’i pek ciddiye almaz ama herhangi bir yerde karşınıza çıktığında, seyretmeye karşı koymanız zordur. Beatles’ın şarkıları ve görüntüler sizi alır götürür… ‘Across the Universe’, 1966’da babasını bulmak umuduyla Liverpool’dan New Jersey’e gelen genç denizci Jude (Jim Sturgess) ile Amerikalı Lucy’nin (Evan Rachel Wood) kesişen hikâyelerini, Beatles şarkıları eşliğinde görselleştiren bir müzikal…. “Girl”, “Hold me Tight” şarkılarıyla başlayan film, “Across the Universe”, “Hey, Jude” ve “Lucy in the Sky with Diamonds”a kadar uzanıyor. 1968’in ruhunu Beatles şarkıları ve video klip estetiğiyle anlatan seyri keyifli bir film. Yönetmen koltuğunda, tiyatro sahnelerindeki müzikal tecrübesini sağlam bir video klip estetiğiyle birleştiren Julie Taymor oturuyor.

        • 8

          MANHATTAN'DA SİHİR (2007)
          (Enchanted)

          Disney’in animasyon dünyasında yaşayan prenseslerden biri olan Giselle, New York’un çizgi filme dönüşmemiş gerçek dünyasına uyum sağlamaya çalışır… Bill Kelly’nin yazdığı, Kevin Lima’nın yönettiği film, Disney’in masal dünyasını eğlenceli bir parodi malzemesine dönüştürürken aynı dünyaya saygı duruşunda bulunmayı da ihmal etmiyor. Giselle rolünde Amy Adams’ı izlediğimiz filmde diğer önemli rolleri Patrick Dempsey, James Marsden, Timothy Spall ve Susan Sarandon canlandırıyor. Bu filmin devamı niteliğini taşıyan ve Amy Adams’ın bir kez daha Giselle rolünde karşımıza çıkacağı ‘Disenchanted’ın çekimleri de tamamlandı.

        • 9

          SWEENEY TODD: FLEET SOKAĞI'NIN ŞEYTAN BERBERİ (2007)
          (Sweeney Todd: The Demon Barber of Fleet Street)

          Stephen Sondheim ve Hugh Wheeler'in Tony Ödüllü 1979 tarihli müzikal oyunlarından sinemaya uyarlanan film, Viktorya Çağı’nda seri cinayetler işleyen bir katilin hikâyesini anlatır. Berber Sweeney Todd, Mrs. Lovett’in yardımlarıyla müşterilerini öldürür ve sonra da onları ortadan kaldırır. Öğrencilik yıllarından beri müzikali sinemaya uyarlama hayalleri kuran Tim Burton, orijinaline sadakatiyle dikkat çeken uyarlamada her zaman olduğu gibi görsel açıdan kişilikli bir iş koyuyor ortaya. Şarkıları söylemek için özel dersler alan Johnny Depp, Oscar’a aday gösterilmeyi başardı. Film ise Altın Küre’lerde en iyi müzikal ödülünü kazandı.

        • 10

          MAMMA MIA! (2008)

          Catherine Johnson’un kendi yazdığı aynı adlı sahne prodüksiyonundan sinemaya uyarladığı film, hikâyesini ABBA grubunun unutulmaz hit şarkılarıyla anlatan bir müzikal… Ege’deki bir Yunan adasında geçen filmde Sophie (Amanda Seyfried) düğününden önce heyecan içindedir. Annesi Donna’dan (Meryl Streep) habersiz olarak adaya davet ettiği üç erkekten birinin babası olduğuna emindir… Pierce Brosnan, Colin Firth ve Stellan Skarsgard’ın canlandırdığı üç baba adayının adaya gelmesiyle her şey daha da eğlenceli, duygusal ve komik bir hal alır… Phyllida Lloyd’un yönettiği film, nostaljik ABBA şarkıları eşliğinde seyredebileceğiniz son derece hafif, ‘şurup şeker’ bir müzikal…

        • 11

          PRENSES VE KURBAĞA (2009)
          (The Princess and the Frog)

          “Prenses ve Kurbağa” masalıyla büyüyen bir kızın hikâyesi... Bir Disney animasyon prodüksiyonundan beklemediğimiz kadar “realist” yanları olsa da fantastik ve masalsı dünyadan asla vazgeçmeyen bir film. Grimm Kardeşler’in orijinal masalından ayrılan en önemli yanı, kurbağayı öpmenin çok farklı sonuçlara yol açması… Prensesin yerini işçi sınıfından bir kızın aldığı filmde caz tutkunu nevrotik bir timsah da var. Blues ve gospellerin harmanlandığı, eski usul animasyon tekniğiyle hazırlanmış bu nefis caz müzikaline yönetmen olarak imza atan isimler ise Ron Clements ve John Musker…

        • 12

          MÜKEMMEL UYUM (2012)
          (Pitch Perfect)

          Bilgisayarında kendi müziğini yapan asosyal Beca (Anna Kendrick) üniversitedeki ilk yılında babasının zorlaması ve yeni tanıştığı Chloe’nin (Brittany Snow) ısrarıyla kızlardan oluşan bir akapella grubuna girer. Daha ilk andan grubun lideri Aubrey (Anna Camp) tarafından dayatılan demode müzik anlayışından hoşlanmaz. Aslında Chloe ve Amy (Rebel Wilson) dahil grubun tüm üyeleri yeni arayışlara ve daha çağdaş ritimlere açıktır ama Aubrey’nin direncini kırmak zordur. Beca’nın da ‘takım oyunu’ ve grubu ciddiye alma konusunda eksiklikleri vardır… Jason Moore’un yönettiği, Mickey Rapkin’in kitabından uyarlanan ‘Pitch Perfect’, akapella şarkılarıyla öne çıkan, kız dayanışması üzerine eğlenceli ve duygusal bir film… 2015 ve 2017’de iki devam filmi daha çekilmişti…

        • 13

          SEFİLLER (2012)
          (Les Miserables)

          Victor Hugo’nun ünlü klasiğinin uyarlaması, destansı bir üslupla aktarılıyor sinemaya. Oyuncuların şarkıları tiyatro performansı gibi sette canlı olarak seslendirmesi, filme ekstra bir gerçeklik duygusu getiriyor. İngiliz yönetmen Tom Hooper, sahne şovunu hatırlatan biçimsel numaralardan özellikle uzak duruyor; bunun yerine gösterişli setler, etkileyici kadraj düzenlemeleri ve teatral oyunculuklar koyuyor. Anne Hathaway, Hugh Jackman ve Russell Crowe başta olmak üzere oyuncuların üstün performansıyla seyre değer bir film.

        • 14

          KARLAR ÜLKESİ (2013)
          (Frozen)

          Hans Christian Andersen'in 1844 tarihli peri masalı ‘Kar Kraliçesi’nden esinlenen film, iki kardeş prensesin hikâyesini anlatır... Dokunduğu şeyleri buzla kaplayabilen Elsa, gücünün başkalarına zarar vermemesi için kendini yalnızlığa mahkûm eder. Prensini arayan Anna ise bitmeyen bir kışa mahkûm olmuş ülkesini kurtarmak için harekete geçer. Anna gerçek aşkı beklemediği bir yerde bulurken Elsa yalnızlığın çözüm olmadığını anlar. Fantastik bir romantik komedi tadında ilerleyen masal, gerçek sevginin anlamını sorgular. Senaryoyu yazan Jennifer Lee, filmi Chris Buck ile birlikte yönetti. Gişelerde büyük ilgi gören film, animasyon ve şarkı dalında 2 Oscar kazandı.

        • 15

          SİHİRLİ ORMAN (2014)
          (Into the Woods)

          Stephen Sondheim’ın 1986 tarihli Broadway müzikalinden sinema uyarlanan filmi Rob Marshall yönetti… Grimm Kardeşlerin, ‘Kırmızı Başlıklı Kız’, ‘Sindrella’, ‘Rapunzel’, ‘Jack ve Fasulye Sırığı’ gibi masallarının kahramanlarını sihirli ormanda buluşturan film, cadı tarafından lanetlenen bir fırıncı ve eşinin öyküsünü anlatıyor. Çocuk sahibi olmak isteyen çift, cadının lanetini kaldırmak için ormanın derinliklerinde ellerinden geleni yapıyor. Masalların dünyasına farklı bir bakış getiren film, Meryl Streep, Emily Blunt, James Corden, Anna Kendrick, Chris Pine ve Johnny Depp gibi isimlerden oluşan yıldız oyuncu kadrosuyla öne çıkıyor. 3 dalda Oscar’a aday olmuştu.

        • 16

          ÂŞIKLAR ŞEHRİ (2016)
          (La La Land)

          Damien Chazelle’in yazıp yönettiği film, gençlik hayalleri, sinema ve caz tutkusu üzerine şekilleniyor. Mia (Emma Stone) oyunculuğa, Sebastian (Ryan Gosling) caza tutkun iki genç. Los Angeles’ta yaşıyorlar. Müziğin ruhsuzlaştığı bir dünyada Mia, Sebastian’ın hayalciliğine vuruluyor. Filmin bir sahnesinde sıkıcı bir yemekten kaçarak, kapısı caddeye açılan o sinemadan içeri girdiği anda, düşler dünyasına teslim ediyor kendini. Sonra her şey filmlerdeki gibi gelişiyor. “Âşıklar Şehri” artık kaybolan eski usul caz kulüpleri ve cadde sinemaları üzerine bir ağıt aynı zamanda... Yönetmen Chazelle bir film seyrettiğimizi unutturmuyor ve hikâyesini 1950’lerin “Technicolor CinemaScope müzikalleri”nin canlı renkleri, tiyatro tarzı ışıkları, dansları ve diğer klişeleriyle anlatıyor. Müzikal sahneler, karakterlerin düşleri gibi yerleştiriliyor öyküye...

        • 17

          SING STREET (2016)

          Aslında klasik anlamda bir müzikal olduğu söylenemez. Karakterler bir anda normal diyalogları bırakıp şarkı söylemeye ve dans etmeye başlamıyorlar. Ama hikâyenin şarkı sözleri üzerinden akması ve yer yer ana karakterin hayal gücünü yansıtması itibarıyla müzikal türünün ruhunu taşıyan bir film… Üstelik danslı sahneler var ve video kliplerdeki koreografiyi de hesaba kattığımızda, bu seçkide olmayı hak ediyor. Her şey bir yana bu duygusal, hüzünlü ve komik film, herkesi kendi gençliğine götürebilir… John Carney’nin yönettiği film, 1980’li yılların İrlanda’sında âşık olduğu kızı tavlayabilmek için müzik grubu kuran liseli bir gencin hikâyesini anlatıyor. 1980’lerin İngiliz pop ve rock müziğini sevenlere özellikle tavsiye ederim.

        • 18

          GÜZEL VE ÇİRKİN (2017)
          (Beauty and the Beast)

          İç güzelliğin önemi ve dış görünümün yanıltıcılığı üzerine birkaç bin yıl öncesinden gelen bir peri masalı... Kibirli ve genç prens, dış görünüme verdiği önem nedeniyle cezalandırılıyor. Bir cadı tarafından iki ayaklı, tüylü ve boynuzlu bir hayvana dönüştürülüyor. Lanetten yıllar sonra hırlayan, gürleyen öfkeli bir canavar gibi çıkıyor karşımıza. Ama Belle’e duyduğu aşkla birlikte içindeki iyilik daha çok görünür hale geliyor. Canavar’ın şatosundaki şamdan, dolap, çaydanlık gibi canlı eşyalar filmin en eğlenceli yanı... Ewan McGregor, Ian McKellen, Stanley Tucci ve Emma Thompson gibi usta oyuncuların dublajıyla hayat bulan ‘lanetli’ hizmetkârlar, filme mizahi bir boyut katıyorlar. Yönetmen Bill Condon’un profesyonel anlatımı, gösterişli müzikal sahneleri ve yüksek prodüksiyon kalitesiyle ideal bir aile filmi... Walt Disney’in 1991’de gösterime giren animasyon müzikalinden esinlenen filmde Alan Menken’in besteleri yeniden kullanılıyor.

        • 19

          MARY POPPINS: SİHİRLİ DADI (2018)
          (Marry Poppins Returns)

          54 yıl sonra karşımıza gelen devam filminde, Mary Poppins (Emily Blunt) çocuklarına bakmakta zorlanan baba Michael Banks’i (Ben Whishaw) kurtarmak için yeryüzüne iniyor. Banks, üç çocuğu ve kahya Ellen'la (Julie Walters) birlikte Londra'da yaşadığı evini nerdeyse kaybetmek üzere... 1930'larda Büyük Buhran döneminde geçiyor film. Hollywood müzikallerinin altın çağından çıkıp gelmiş filmlerde olduğu gibi, gerçeklerden hayallere kaçıyoruz... Banyo küvetinden girilen masmavi bir deniz, deniz altında rengarenk bir dünya, ters dönen eski evler, parkta balonlara tutunarak uçan insanlar... Ayrıca 1964 yapımı ilk filmde olduğu gibi animasyonla gerçek çekimler de bir araya getiriliyor; karakterler eski usul bir Disney çizgi filminin içine dahil oluyorlar... Yönetmen Rob Marshall, Disney tarzıyla eski usul Hollywood müzikallerini bir araya getiriyor. Seyrederseniz, içine girip ısınmak isteyeceğiniz bir düşler alemi bekliyor sizi.

        • 20

          ROCKETMAN (2019)

          Elton John'un bizzat müdahil olduğu bir Elton John biyografisi… Film, çocukluk ve ilk gençlik acılarıyla başlıyor. Elton John'un gençlik yıllarında şöhretle baş edememesinin, alkol ve uyuşturucu batağına saplanmasının en önemli nedeni, anne baba sevgisini tam anlamıyla yaşayamamış olması... “Rocketman”, bir “Elton John güzellemesi”... Yönetmen Dexter Fletcher, klasik müzikal türüyle video klip estetiğini ikibinli yılların sinemasıyla bir araya getirirken teknik olarak çok iyi iş çıkarıyor. Sahneler adeta su gibi akıp giderken film, bir noktadan sonra uzun bir video klipe dönüşüyor. Filmdeki 22 Elton John şarkısının çoğu, klasik müzikal formuna uygun şekilde, ana karakterin ruh halini yansıtma amacıyla hikâyenin bir parçası gibi yer alıyor...

        Yazı Boyutu

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ

        Habertürk Anasayfa