Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Yüz güldüren sonuçlar! Terapi köpeklerinin varlığı hastaların tedavilerine yardımcı oluyor
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        “Terapi köpeği”, genellikle hastaneler, huzurevleri, bakımevleri, okullar, kütüphaneler, afet bölgeleri gibi ortamlarda insanlara sevgi, rahatlık ve destek sağlamak için eğitilmiş köpeklere deniyor. Bu köpekler, dünyanın birçok ülkesinde özellikle çocuklarda otizm ve kanser tanılarında da sık kullanılıyor. Hastalar dışında engelliler ile moral ve motivasyona ihtiyaç duyan herkese (sınav stresi yaşayan çocuklar da dahil) sevgi, rahatlık ve mutluluk veriyor. Amerika, Kanada ve İspanya’da uygulamanın günlük rutine alınması için çalışmalar gerçekleştirildiği belirtiliyor. Haberimize konu olan ise terapi köpekli uygulamaların Türkiye’de de gerçekleştirilmeye başlanmış olması. Üstelik bir ilk olma özelliği ile.

        TÜRK TIP DÜNYASINDA BİR İLK

        Bu projeyi hayata geçiren Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Doç. Dr. Eda Küçüktülü, konunun ilk olma boyutuyla ilgili olarak bu tür çalışmalarda hastalara “Gönüllü onam formu” imzalatıldığını söylüyor ve “Bu çalışmalar çoğu zaman tıbbi tedaviyle ilgili yenilikleri içermektedir. Bu içerik daha çok ilaç ya da yeni bir tıbbi tedavi yöntemini kapsar. Ülkemizde geçtiğimiz günlerde ilk kez bir tıbbi çalışmada (terapi köpeği destekli radyoterapi programı) bir köpeğin hastaya destek olmak için yapacakları hasta onam formunda yer aldı ve hastanın, bu onam formunu imzaladıktan sonra çalışmaya alınması Türk tıp dünyasında bir ilki oluşturdu” diyor.

        Peki terapi köpeklerinin hastanelerde tedaviye yardımcı ve kolaylaştırıcı amaçlı görev yapma fikri nasıl doğuyor? Doç. Dr. Eda Küçüktülü’nün tıp fakültesi öğrencisi olan kızı Itır Küçüktülü, İtalya tecrübesi sırasında köpeklerin onkoloji ünitelerine götürüldüğünü görünce annesiyle birlikte uluslararası yayınları inceliyor. Anne kız sonuçların olumlu olduğunu fark ederek bu çalışmayı ülkemizde de başlatmak için girişimde bulunmaya karar veriyorlar. Doç. Dr. Eda Küçüktülü’nün 6 yaşındaki lenfoma tanılı hastası ise bu alanda bir ilk oluyor. Küçük hastanın maske takarak (bu yetişkinlerin bile zor tolere ettiği ve nokta atışın yapılmasına yardımcı, kullanımı gerekli termoplastik bir malzeme) hareketsiz radyoterapi alabilmesi için her seansta anestezi ile uyutulması gerekiyor.

        Radyoterapi seansında kullanılan maske
        Radyoterapi seansında kullanılan maske

        Doç. Dr. Eda Küçüktülü, “Anestezinin yan etkileri düşünüldüğünde bu yan etkileri bertaraf etmek ve hastayı anestezisiz alabilmek en idealidir. Hastanın aşırı bir köpek sevgisi olduğu için bizim eğitimli köpeğimizden destek aldı ve her seans sonunda köpeği göreceğini bilen çocuk hastamız, tüm tedavisini anestezi almadan tamamladı. Bu tecrübe ve incelenen yurt dışı yayınlar sonrası geniş hasta sayılı bir çalışma planı hazırlayarak Sağlık Bakanlığı’na sundum. Çalışma planımız Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl’ün de desteğiyle aynı üniversiteden etik kurul onayı aldı. Çalışma ekibinde, Prof. Dr. Enis Özyar, Prof. Dr. Mehmet Ali Gülçelik, Prof. Dr. Lütfi Doğan, Prof. Dr. Gökhan Özyiğit, Prof. Dr. Uğur Selek, Prof. Dr. Banu Atalar, Doç. Dr. Gamze Uğurluer, Prof. Dr. Murat Topbaş gibi ülkemizin tanınmış onkoloji ve halk sağlığı uzmanları, cerrahları ile köpek eğitimi konusunda en bilinen isim olan Ali Yeşilırmak bulunuyor” diyerek devam ediyor;

        TÜRKİYE’NİN TANIDIĞI KÖPEĞİN TORUNU TEO

        “Çalışmamızdaki köpeğimizin adı Teo. Kendisi 2 yaşında ve Border Collie cinsi bir köpek. Halkımız Teo’yu dedesi Max’ten dolayı çok iyi tanıyor. Max, yıllar önce Ali Yeşilırmak tarafından yetiştirilen ve ‘Yetenek Sizsiniz’ yarışmasına katılıp birincilik kazanan köpekti. Uluslararası yayınlar, hastaların köpeklerle zaman geçirme sıklıkları arttıkça moral ve motivasyonlarının daha da arttığını bildiriyor. Biz de buradan yola çıkarak başlattığımız çalışmamızda uzun ve kısa süreli tedaviye giren hastaları karşılaştırıp hangi grupta daha etkili olduğunu tespit edeceğiz. Çalışmaya çok yeni başladık. İki grup halinde toplam 160 hasta değerlendireceğiz. Bunu yapmamızın ülke sonuçlarımız açısından uluslararası çalışma havuzuna ciddi katkı sağlayacağına inanıyoruz”

        BU KÖPEKLERİ KİM EĞİTİYOR?

        Terapi köpeklerinin eğitimi tecrübeli, her tür köpek karakteriyle etkileşimi olan, mevcut davranışları gözlemlemiş ve olası davranış problemlerini çözmüş uzman eğitmenler tarafından veriliyor.

        HANGİ HASTA GRUPLARINDA İYİ SONUÇ VERİYOR?

        Otizmli çocuklarda, acil serviste yatan hastalarda, ağrılı hastalar ile kanser hastalarında yapılan çalışmalarda terapi köpeklerinin etkinliği bilimsel olarak gösteriliyor. Buna karşın dünyada rutin bir destek tedavisi kolu oluşturmak için daha çok çalışmaya ihtiyaç duyuluyor. Türkiye’de engelli çocuklara moral ve motivasyon sağlamak için yapılan günübirlik aktiviteler çocukları mutlu etse de bu aktivitelerin hiçbirinin etik kurul onaylı bilimsel bir çalışmaya dönüşmediği belirtiliyor. Yurt dışında yapılan bilimsel araştırmalarda terapi köpeklerinin her yaş grubundaki hastalara iyi geldiği görülüyor. İlk bakışta sadece çocuklara yarar sağladığı düşünülse de yapılan çalışmalarda yaş ortalamasının erişkinler için 55-75, çocuklarda ise 3-12 olduğuna dikkat çekiliyor.

        Peki terapide her köpek kullanılabiliyor mu? Bu sorunun cevabı “Her köpek terapide kullanılamaz” şeklinde geliyor. Tercih güdülere ve genetik aktarıma bağlı koruma özelliği olan ve fazla sosyal olmayan köpekler yerine, sosyal enerjisini karşı tarafa rahatlıkla geçirebilen, eğitime yatkın ve işbirliğine açık köpeklerden yana oluyor. Labrador Retriever, Golden Retriever, Border Collie sıklıkla karşımıza çıkan ırklar arasında bulunuyor. Buna karşın, sayılan özelliklerin tutması halinde ırkın bir önemi olmadığı, ilerleyen dönemlerde travmatize olmamış sokak hayvanlarının da bu konuda eğitilebileceklerine (hastanın da isteğiyle) tedavi bitiminde de bu köpeklerin sahiplendirilebileceğine dikkat çekiliyor. Bu noktada, “Önemli olan köpeğin doğru iletişimi, yüksek enerji ile kontrollü bir şekilde aktarmasıdır” deniyor.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa