Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Yıllık 'check up'ları bir kenara atın!

        Günlük yaptığımız birçok şeyin sağlığımızı ciddi şekilde tehdit ettiğinin farkında mıyız? Hızlı ve fabrikasyon beslenme, şehir trafiği, kapalı ortamlarda tüm gün çalışma, televizyon karşısında uykuya dalma, hafta sonu alışveriş merkezlerinde geçensaatlerimiz...

        KENDİNİZİ 100 YAŞINDA HAYAL EDİN, SAĞLIK DURUMUNUZ NASIL?

        Diyabet, hipertansiyon, Alzheimer gibi kronik hastalıklar her geçen gün artıyor. Uzak gelecekte kendinizi 100 yaşında hayal edin. Sağlık durumunuz nasıl? Bugün çoğumuz böyle bir geleceği gözümüzün önüne getirdiğimizde o yaşta sağlığımızın bozulacağını, yürümekte, işlerimizi yapmakta ve bir şeyleri hatırlamakta zorlanacağımızı, daha çok ağrı ile kıvranacağımızı düşünüyoruz. Böyle bir durumu yaşlanmanın doğal süreci olarak görüyor, gelecekten endişe ediyoruz. Hattabazıinsanlar öyle korkuyorlar ki o yaşa gelince bu sıkıntıları yaşamak yerinedaha erken ölmeyi tercih ediyor. Kliniğimize gelen hastalara kaç yaşına kadar yaşamak istediklerini sorduğumda sıklıkla, ‘90 yaşına kadar, ama yürütece bağımlı olmadan’ cevabını alıyorum.

        Hele ki ailemizde hastalığı olan yakınımız varsa sağlığımızdan endişe ediyor, hastalanmadan hastalık riski taşıyor muyuz? merakıyla her yıl ‘check up’ programları satın alıyoruz.

        Check up’lar sağlık sektöründe ciddi bir gelir kaynağı haline geldi.Fakat tam olarak işe yaradıkları şüphe götürür.Check up'a baktığımızda ya gereksiz bir şeyler çıkıyor ya da sonuçlar yeterince sağlık durumumuzu anlatmıyor. Check up sırasında kişinin akciğerinde tesadüfen bir leke çıkabilir. Bunun sonucunda 'İleri araştırılma yapalım' denildiğinde, ‘Ben kanser miyim?’ stresine girip uykuları bozulan, sinir sistemi olumsuz etkilenen insanlar var. Diğer yandan iki ay önce check up yaptırmış ve her şeyi normal çıkmış, fakat kalp krizi sonucu kaybedilen insanlar var. Peki, bunları nasıl açıklayacağız?

        Check up yaptırmak sizi -daha sağlıklı- grubuna sokmuyor. Sayfalarca ayrıntılı tetkik yaptırmanın kişinin genetiğini, yaşam şeklini bilmeden manası yok. Tetkikleri bir kenara bırakıp, öncelikle sizin yaşam şeklinizin, genetik özelliklerinizin sorgulanması ve risklerinizin hesaplanması gerekli.

        "HASTALIK YOK, HASTA VAR"

        Artık yaşam şeklinizi ve genetiğinizi merkeze koyarak, kişiye özelhastalık risklerini belirleyebiliyor ve vücudun hastalıklara karşı korunma planını oluşturabiliyoruz. Hastalıklara sebep olan riskleri ‘bütüncül sorgulayıcı tıp’ dediğimiz yeni bir yaklaşımla ele alıp, sorunun esas kaynağına ulaşarak, hastalıktan korunmak ve hastalıklarla baş etmek mümkün. Yani her hastaya aynı tetkik ve ilaç dönemi bitiyor.

        “Hastalık yok, hasta var”mantığı, bütüncülsorgulayıcı tıp dediğimiz yaklaşım şeklinin temelini oluşturuyor. Aslında bütüncül sorgulayıcı tıbbı, kişiye özgü dedektiflik hizmeti gibi düşünebilirsiniz. Sağlıkla ilgili tüm biyolojik sorunları araştırıp, eksik veya fazla olanı bulup, tedavi ediyor. Bütüncül sorgulayıcı tıp, bir alternatif tıp veya tamamlayıcı tıp değil, bir beslenme düzeni hiç değil, hekimlerin fakülte eğitiminde öğrendikleri tüm bilgilerin bir araya getirilerek kişinin bir bütün olarak daha ayrıntılı değerlendirilmesi yöntemidir.

        Bu yöntem sağlığımıza çok yönlü geniş bir pencereden bakmayı sağlıyor. Dünyadaki yeni yaklaşım, hastalığın ne olduğunu değil, genetik özellikleri sorgulanan kişinin sağlığında bozukluk, eksiklik (mikrobesin, hormon, uyku, egzersiz, sosyal ilişki) veya fazlalıklar (toksin,alerjen, stres, kötü beslenme) nerede bunları belirleyip düzeltmeyi hedefliyor.

        Bütüncül sorgulayıcı tıpta hekimler hastanın şikayetlerini ayrıntılı dinliyor ve onları ayrıntılı muayene ediyor. Ardından ailede risk oluşturabilecek hastalıklar araştırılıyor ve günlük yaşamda karşılaştığımız sorunlar sorgulanıyor; uyku, sigara, iş hayatı, aile ilişkileri, stres ve travma gibi... Tüm bunlar kişinin sağlık haritasına kaydediliyor. Sağlık haritamızın merkezinde ise hastanın hekime inanması ve hekim hasta ilişkisinin sağlam kurulması en önemli yeri teşkil ediyor.Bu yaklaşım ile anladıkki aslında yaşamımızda çok basit değişiklikler yaparak sağlıklı bir hale gelebiliriz.

        LÜTFEN HATIRLAYALIM

        * Uzun, sağlıklı, dolu dolu bir hayat yaşamak zor değil. Kararlı olarak atmanız gereken adımları attığınızda kuvvetle muhtemel!

        * Sizin sağlığınız, sizin sorumluluğunuzda. Sağlığınızı iyileştirmek için şimdi harekete geçerek, uzun yıllar boyunca sağlıklı olmanın temelini atabilirsiniz.

        * Gerçek sağlık, vücudunsistemik düzeninin korunması temeline bağlıdır.

        * Hastalıklar, modernteknikler tanı koymadan çokdahaönce ortaya çıkmaya başlar ve bunlar her zaman vücudun fabrika ayarlarının bozulmasından kaynaklanır.

        *Doktorunuz sizinle ilgili yanlışgidenbir şey bulamamış olsa bile, sürekli yorgun hissetme hali, sağlığınızda bir sorun olduğuna işarettir.

        * Sağlığımızın bozulması ve hastalıkların başlıca nedenleri şunlardır: Vücudumuzda toksin birikimi, hormonal dengesizlikler ve yetersiz hormon üretimi,uyku sorunları, sağlıksız bir yaşam tarzı,olumsuz düşünce ve inançlar.

        * Günümüzün yoğun, hızlı tempolu dünyasında dengesizliğin olması zor olmadığı gibi, yeniden dengeyi sağlamak da zor değil.

        * İdeal bir sağlığa sahip olmak ve onu sürdürmek sizin ellerinizde.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa