Bir lokmada İtalya
İtalya denince akla tarih, spor otomobiller, futbol, şık beyler, güzel kadınlar ve elbette nefis Akdeniz mutfağı geliyor. İtalyan yemeklerini dünyanın pek çok yerinde bulmak mümkün. Ama neden o lezzetleri yeme-içme kültürünü de soluyarak tatmayasınız ki? İşte size hızla, buram buram Roma, Milano, Bologna...
ABONE OLLevent Özçelik
lozcelik@htgazete.com.tr
ROMA
Roma’yı keşfetmek demek damağınızın da bir keşfe çıkması anlamına gelir. Tercihiniz yemek, pasta, dondurma ya da kahve olabilir. Sondan başlayalım... Kahvenin Roma’daki en ünlü adresi kuşkusuz Sant’Eustachio. Piazza Navona, Pantheon’a çok yakın olan kafe mozaikleriyle dikkat çekiyor. Bu eski kahvecide kahve büyük fincan ve özel bir kahve kremasıyla ikram ediliyor. Kahveci Senato’ya çok yakın ve her zaman İtalyan ve yabancı müşterileri var. Roma’nın en eski kafesi olarak da bilinen Via Condotti’de bulunan Caffe Greco ise geçmişte önemli entelektüellerin buluşma merkeziymiş. Bugün de Roma’nın en popüler kafelerinden biri. 1919’da açılan Sciascia Cafe, ilk bakışta eski stil İtalyan eczanesi gibi görünse de durum farklı. Burada öncelikle spesiyalleri denemelisiniz; espressoyla yapılan çikolatalı kahve kısa zamanda sizi de müdavim yapacak. Ducati Caffe Roma’ya gelince, şehrin farklı konsept mekânlarından, tasarımıyla bana kendimi Roma değil Milano’da hissettiren bir kafe. Dünyaca ünlü motosiklet markasının etkisi kafenin genel tasarımına yansımış haliyle. İçeride motosiklet aksesuvarları ve özel Ducati teşhirleri de bulunuyor. Aperitif mönüleri ve kokteyller oldukça iyi.