Nobelli’dir ne yapsa yeridir
Nobel ödüllünün hep uslu cümleler kurması beklenir. Sınırı aşarsa felaketi olur. Son örnek Tim Hunt, bilim kadınlarına sataştı, hayatı karardı. Beteri de vardı. Çifte sarmalın babası Watson, "Tombul kadınlar daha şehvetlidir" deyince aforoz edilmişti, Nobelli fizikçi Feynman ise "Bar kızları sürtüktür" sözüyle... Ciddiyet elbisesini sıyırıp muzır olmak istemişlerdi kadınlar affetmedi
ABONE OLAyşe Özek KARASU/HT PAZAR
Orhan Pamuk, Nobelliler kulübünün kendi türündeki tek üyesi, sanırım. “Yıkıcı” cümleyi Nobel’i kazanmadan önce kurdu. Aradan neredeyse 10 yıl geçti, “Nobel’i o cümle sayesinde kazandı” safsatası halen capcanlı. Pamuk’un esrarlı roman âlemine hiç girmemiş, ‘Rüya’nın peşine düşmemiş olanlar açısından ortaya savrulması kolay bir safsata tabii.
Günter Grass da Almanya’yı sarsan “yıkıcı” cümlelerini nesir-şiire döktü; Nobel’den 13 yıl sonra. “Söylenmesi Gereken” diye başlığını attı, İsrail’in nükleer silahlarıyla dünya barışını tehdit ettiğini yazdı. Hem İsrail’in İran politikasını, hem de Almanya’nın İsrail’e nükleer füze kapasiteli denizaltı satışını eleştirdi ve kıyamet koptu. Zaten 2. Dünya Savaşı’nda 17’lik bir SS askeri olduğunu da itiraf etmişti, adı “antisemitist”e çıktı. Yahudi cemaati kınadı, siyasetten tepkiler geldi; “Yahudilerle sorunu vardı ama dile getirmiyordu, megalomaniye de hep eğilimliydi” diye yazılar döşenildi. Grass geçen 13 Nisan’da göçtü gitti.