Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Türkiye-AB ilişkilerinde dönüm noktaları | Dış Haberler

        Türkiye, Avrupa Birliği'ne üye olmak için 1959'da attığı adımdan günümüze kadar gelen süre içinde AB ile inişli çıkışlı bir ilişkiye sahip.

        Türkiye, 1999 yılında AB'den aday ülke statüsünü aldı, ancak 2023'ün sonuna doğru yaklaştığımız bugünlerde halen üyelikle ilgili bir gelişme yaşanmadı. Zaman zaman bu konuya değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB'nin Türkiye'yi oyaladığını dile getiriyor, hatta son olarak Yeni Delhi'de G20 Liderler Zirvesi'nin ardından yaptığı açıklamada, "50 yıldır AB üyesi ülkeler hep oyalamıştır, bugün de oyalıyorlar" ifadelerini kullandı.

        Avrupa Parlamentosu'nun 2022 Türkiye Raporu, bağlayıcı olmasa da raporda Türkiye'nin köklü değişiklikler yapmadığı sürece AB'ye katılım sürecinin sürdürülemeyeceği vurgulandı. Peki Türkiye-AB ilişkilerinde bugüne kadar neler yaşandı?

        REKLAM

        Türkiye-AB ilişkileri son derece uzun bir tarihe sahip, ilişkilerin kökleri Avrupa Ekonomik Topluluğu'nu kuran Roma Antlaşması'na kadar dayanıyor.

        Türkiye, 1999'da AB'den aday üye statüsü aldı, 2005'te tam üyelik müzakerelerine başlandı. 2005'te başlayan müzakere sürecini, 2012'de Türkiye ve Avrupa Birliği arasında başlayan Pozitif Gündem takip etti. Pozitif Gündem'in amacı ilişkilerin geliştirilmesi, işbirliğinin artırılmasıydı, ancak Pozitif Gündem 2014 yılında sonlandırıldı.

        2018'de AB, Türkiye'nin AB'den uzaklaştığını söyleyerek katılım müzakerelerinin fiilen durduğunu açıkladı. Aradan geçen 3 yılın ardından, 2021'e geldiğimizde yumuşama süreci başladı, bu süreç 2023 itibariyle daha da hızlandı. Türkiye'de Mayıs ayında gerçekleşen seçimlerin ardından AB ülkeleri Türkiye ile işbirliğinin önemine vurgu yaptı.

        Ancak Avrupa Parlamentosu'nun 2022 Türkiye Raporu'nu kabul etmesi bu sürecin çok da hızlanmayacağını gösteriyor.

        REKLAM

        İSVEÇ'İN NATO ÜYELİĞİ GÜNDEMİYLE DEĞİŞEN SÖYLEMLER

        24 Şubat 2021'de Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasıyla iki komşu ülke İsveç ve Finlandiya NATO'nun kapısını çaldı. Türkiye, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üye olması için bazı şartları olduğunu söyledi. Şartları yerine getiren Finlandiya, 4 Nisan 2023'te NATO'nun resmen 31. üye ülkesi oldu, ancak İsveç için aynı durum şu an için söz konusu değil.

        Türkiye, İsveç'in terör örgütü PKK ve YPG'ye destek verdiğini ve Türkiye'nin güvenlik endişelerinin karşılanması gerektiğini vurguladı.

        Temmuz ayında gerçekleşen NATO Liderler Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Ulf Krisstersson bir araya geldi. Üçlü görüşmenin ardından İsveç, Gümrük Birliği'nin güncellemesi ve vize serbestisi dahil Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine destek vereceğini açıkladı, İsveç'in terör örgütü YPG/PYD ve FETÖ'ye destek vermeyeceğini yineledi. Türkiye de bu sözlerin ardından İsveç'in NATO üyeliğini destekleyeceğini son kararın TBMM'den çıkacağını belirtti.

        REKLAM

        Yaşanan gelişmelerin gölgesinde, NATO Zirvesi'nde Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğine dair iyimser bir hava oluştu. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Zirvesi'nin ardından yaptığı açıklamada AB üyelik sürecinin yeniden canlanabileceğini söyledi.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz hafta Yeni Delhi'de düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'nde AB Liderler Zirvesi Başkanı Charles Michel ile bir araya geldi ve görüşmeye ilişkin şu ifadeleri kullandı;

        "Sayın Michel'in tek başına karar verme yetkisi yok. O da tabii bütün AB üyesi ülkelerle görüşerek bir karar vermenin gayreti içerisinde. Bizi 50 yıldır AB üyesi ülkeler hep oyalamıştır, bugün de oyalıyorlar, hala oyalamaya devam ediyorlar. Oyalasalar da oyalamasalar da Türkiye Türkiye'dir, biz yolumuza devam ederiz"

        Yine aynı zirvede ABD Başkanı Joe Biden ile ayaküstü görüştüğünü belirten Erdoğan, görüşmelerinde ana gündem maddesinin F-16'ların alımı olduğunu dile getirdi. Erdoğan, "Maalesef bu konuda işi alıyorlar, götürüyorlar 'İsveç de İsveç' diyorlar. Bu yaklaşım bizi ciddi manada üzmekte. TBMM'den bu karar geçmediği sürece benim 'evet' demem mümkün değil, İsveç üzerine düşeni yapsın" açıklamasında bulundu.

        REKLAM

        VİZE SERBESTİSİ GÜNDEMİNDEN SCHENGEN KRİZİNE

        Suriye iç savaşının sonucu olarak yaşanan yoğun göç dalgasında Türkiye büyük bir yük aldı. Türkiye ile AB arasındaki göçmen anlaşması 18 Mart 2016'da Türkiye-AB zirvesi sonrası yürürlüğe girdi. Yapılan anlaşma kapsamında vize serbestisi de ele alındı.

        Anlaşma kapsamında tam olarak şu cümle yer aldı; "2016 yılı Haziran ayı sonuna kadar tüm kıstasların karşılanması şartıyla Türkiye lehine vize kolaylığı ve vize muafiyeti hususları değerlendirilecek, hız verilecek"

        Türkiye o dönem vize serbestisi için gerekli 72 kriterden 66'sını hayata geçirmişti.

        Avrupa Komisyonu'ndan Schengen yanıtı
        Haberi Görüntüle

        Aradan geçen 7 yılda vize serbestisine yönelik bir gelişme yaşanmazken, özellikle 2022 sonundan bu yana Schengen krizi patlak verdi. AB üyesi ülkelere gitmek için Schengen Vizesi'ne başvuran Türk vatandaşlarının ret oranları, geçtiğimiz yıllara ve başvuru oranlarına kıyasla arttı. Vize başvurusunda bulunmak için randevu bulmak bir hayli zorlaştı. Konuya ilişkin zaman zaman açıklama yapan AB makamları, bunun pandemi sonrası yaşanan personel eksikliği, yoğun başvuru talebi gibi sebeplerden kaynakladığını dile getirdi. Avrupa Komisyonu tarafından Habertürk'e yapılan açıklamada da bunun Türkiye'ye özgü bir sorun olmadığı dünya çapında bu yoğunluğun yaşandığı belirtilmişti.

        AB ve Türkiye arasında yıllardır yaşanan bu gelgitli ilişkinin nasıl bir sonuca bağlanacağı sorusuna ise kısa sürede cevap bulmak mümkün görünmüyor...

        *Haberin görselleri ShutterStock tarafından servis edilmiştir.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa