Telefona neden "alo" diye cevap veriyoruz?
Telefonu açtığımızda bir selamlama ifadesi olarak "alo" diyoruz. Evrensel olarak kullanılan bu sözcük, çok eski dönemlerde başka anlamlara geliyordu. Zamanla şekil değiştiren kelimenin bu kadar popüler olması, Thomas Edison sayesinde oldu.
- 1
Bugün, bizi telefonla arayan kişiyi "alo" diyerek karşılıyoruz ancak bu sözcük her zaman bu amaçla kullanılmıyordu. Bu kelime, 16. yüzyılda "halo" olarak "dur" anlamında kullanılıyordu.
- 2
Sonraki birkaç yüzyılda sözcük, birinin dikkatini çekmek amacıyla kullanıldı (uzaktaki birine "hey!" diye bağırmak gibi). Hatta bir süre kelimenin benzerleri köpeklere talimat vermek için söyleniyordu (bir nevi atlara hareket etmesi için söylenen "deh" gibi).
- 3
Ancak işler 19. yüzyılda telefonun yaygınlaşmasıyla değişti. Telefonun mucidi olarak bilinen Alexander Graham Bell ile aynı dönemde yaşayan Thomas Edison telefonu kullanan kişiler için bir sözcük arıyordu ve bunun "halo" olmasına karar verdi ve etrafındaki insanlara da bunu önerdi.
-
- 4
Buradaki "halo" yine bildiğimiz "alo" değil. O zamanlar telefon hatları bu kadar gelişmiş değildi doğal olarak hatlarda sorun yaşanıyordu. "Halo" sözcüğü, arayan kişinin karşı tarafın ilgisini çekmesi için kullanılıyordu; yani, "orada biri var mı?" gibi.
- 5
Edison'un da etkisiyle o dönem üretilen telefonların kullanım kılavuzlarında birini aradıkları zaman karşı tarafa "halo" diye seslenilmesi öneriliyordu.
Zaman geçtikçe telefon hatları daha iyi hale geldi ve "halo" kelimesini arayan değil, çağrıyı alan kişi selamlama kelimesi olarak kullanmaya başladı.
Kaynak: Mental Floss