Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Suriye'nin geleceğine dair bir örnek: İdlib | Dış Haberler

        2015 yılında Rusya'nın Suriye İç Savaşı'na dâhil olmasıyla birlikte güçlenen Baas Rejimi, 2016 yılının sonunda Halep'te yaşanan şiddetli muharebeyi kazanarak rejim karşıtı muhalif grupları İdlib bölgesine itmiş oldu. 2017 yılının başında ise Türkiye ve Rusya'nın öncülüğünde Astana Görüşmeleri olarak adlandırılan süreç başladı ve Türkiye ile Rusya İdlib kırsalından Halep kırsalına uzanan bir hat çekerek bu bölgede gözlem noktaları kurdu.

        Sınır bölgelerindeki ufak çaplı çatışmalar ve hava saldırıları istisna tutulursa İdlib'te ciddi bir savaş yaşanmadı ve HTŞ İdlib'te yaklaşık 4 milyon Suriyelinin yönetimini ele aldı. HTŞ 7 yıl boyunca İdlib'te ciddi bir yönetim tecrübesi elde etti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da, yaptığı basın toplantısında muhaliflerin yönetim konusunda tecrübesiz olmadığını İdlib'te belediye hizmetleri dâhil olmak üzere birçok idari görev yürüttüklerini ifade etti.

        REKLAM

        HTŞ'nin İdlib'teki yönetimi ise Suriye'nin geleceği açısından önemli bir örnek teşkil ediyor.

        2017-2024 ARASI İDLİB

        2017 sonrasında birçok farklı fraksiyondan oluşan muhalif grupların İdlib'te toplanması sonucu aralarındaki istişareler de artık kaçınılmaz hâle geldi. İdlib adeta muhalifler açısından bir toplantı merkezi oldu. Ahmed Şara da gerek bulunduğu fraksiyonun büyüklüğü gerek idari yetenekleriyle ön plana çıkarak İdlib'te politik bir lider hâline geldi. Ahmed Şara, HTŞ'ye muhalif olan fraksiyonları da bünyesine katarak İdlib'in tek hâkimi oldu ve İdlib'teki barış dönemi başladı.

        Sky News'e konuşan İdlibliler Ahmed Şara'nın DEAŞ ile hiçbir alakası olmadığını onun kendileri gibi bir insan olduğunu belirtti. Ahmed Şara'nın yönetiminden memnun olan İdlibliler, Şara'nın tecrübesini Suriye'nin tamamına taşıyacağını düşünüyor.

        France24'e konuşan İdlibli üniversite öğrencileri ise internet açısından herhangi bir kısıtlamaya tâbi tutulmadıklarını ve İdlib'teki yaşamdan memnun olduklarını ifade etti.

        REKLAM

        İdlib'le ilgili en önemli araştırmalardan biri ise Patrick Haenni ve Olivier Roy'dan geldi. İkili yazdıkları makale ile 2017-2024 yılları arasında İdlib'te yaşanan gündelik yaşam ve dini kanunlar arasındaki ilişkiyi ele aldı.

        "İdlib bölgesinde dini kanunların uygulanması ve polis" başlıklı makalede HTŞ'nin Taliban'ın aksine dini kuralları aleni biçimde uygulamaktan kaçındığı aksine çok daha hoşgörülü bir yönetim

        benimsediği ifade edildi.

        Makalede ayrıca HTŞ'nin İdlib'de yönetimi devraldıktan sonra keskin dini bakış açısından uzaklaştığı ve sosyolojik koşullara uygun bir idari sisteme kurduğu iddia edildi.

        HTŞ, 2023 yılında çıkardığı yasa ile İdlib'de Hz. Muhammed'e saygısızlığı, büyücülüğü, cuma günü namaz vaktinde ticareti, fuhuşu, zinayı ve alkolü yasakladı. HTŞ ayrıca birtakım sosyal düzenlemeler de yaptı. Bu düzenlemeler bazı çevreler tarafından fazla katı bulundu. Ancak makaleye göre bu yasanın İdlib'teki muhafazakarların da baskısı sonucu çıktığı iddia edildi. Yani HTŞ bu yasayı İdlib halkından gelen talep üzerine çıkardığı belirtildi. Özellikle şehrin eski sakinleri, İdlib'te yaşanan 'sekülerleşmeden' rahatsız oldu. Büyük ihtimalle yaşanan sekülerleşmeden rahatsız olan HTŞ üyeleri de vardı. Ancak Ahmed Şara yürüttüğü denge politikası ile huzuru sağlamayı başardı.

        REKLAM

        GÜNLÜK HAYATTAN ÖRNEKLER

        Örneğin kontrol noktalarındaki görevlilere kadın erkek bir arada bulunan çiftlerin ilişkilerinin niteliğinin sorulmaması emredildi. Bu HTŞ yönetiminin kadın-erkek ilişkilerindeki esnekliğini gösteren önemli bir detay olarak beliriyor.

        Makaleye göre İdlib'te kadınlara yönelik uygulamalar ise oldukça yenilikçi görünüyor. Kadınlar arasında araba kullananların sayısı arttı, üniversiteye giden öğrencilerin yarısından fazlası ise

        kadınlardan oluşuyor. Ayrıca üniversiteye giden kadınlar arasında makyaj yapanların sayısında da artış yaşandı.

        İDLİB'DE ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ

        İdlib'de kamusal alanda en çok dikkat çeken noktalardan biri de alışveriş merkezlerindeki artış oldu. 30'a yakın alışveriş merkezinin hizmete alınması kamusal alanın genişlemesini ve insan ilişkilerinin artmasını sağladı. Ayrıca açılan kafelerin de isimleri küresel kültür ile uyumlu görünüyor. Charisma, City Rose, Green Parc gibi isimler taşıyan kafeler gerek tüketim kültürünün gerekse batı kültürünün İdlib'de yayılmasını sağladı.

        REKLAM

        Bu arada kamusal alanda yani kafelerde ve alışveriş merkezlerinde kadın ve erkeklerin bir arada bulunmasında herhangi bir sorun görmeyen HTŞ yönetimi iş yerlerinde ise kadın-erkek bölümlerinin

        ayrı olmasını uygun gördü. HTŞ bir şekilde din ile modern dünya sistemi arasında bir yol tutturmaya çalıştı. Kafelerin, alışveriş merkezlerinin yayılmasına müdahale etmeyen HTŞ kadın ile erkeğin bir arada çalışmasına izin vermedi.

        EKONOMİNİN ETKİSİ ve MODERN DÜNYA SİSTEMİ

        HTŞ bir yandan İdlib'de bulunan muhafazakar halkın tepkisini çekmemek için belli kurallar uygularken aynı zamanda yapılacak yatırımları engellememek adına hoşgörülü bir siyaset izliyor.

        Suriye'ye yapılacak yatırımların daha çok İdlib'e yönelmesini isteyen HTŞ yönetimi yatırımcılara huzurlu ve özgür bir ortam sunabilmeye çalışıyor. Ancak bu HTŞ'nin içinde ve halk nezdinde bazı çelişkiler yaratıyor. Oldukça muhafazakar bir geçmişe sahip olan HTŞ'nin bu dengeyi nasıl sağlayacağı merak konusu.

        Ancak Orta Doğu'da denize kıyısı olan ve çok kültürlü bir yapıya sahip olan Suriye'nin ticaret açısından modern dünya sistemine entegre olması olası görünüyor. Ekonominin getirdiği kültürel değişimin HTŞ'nin uygulamak istediği dini ilkelerle ne derecede örtüşeceği ya da ne derecede entegre olabileceği ise İdlib örneğinde görülüyor. HTŞ, ekonominin getirdiği kültürel değişimi, dini ilkelerle dengelemeye çalışan bir politika uyguluyor ve bu tecrübenin Suriye'nin geleceğine ışık tuttuğu söylenebilir.

        TALİBAN İLE HTŞ FARKI

        HTŞ Lideri Ahmed Şara BBC'ye verdiği röportajda Suriye'nin sosyolojisinin Afganistan'dan çok farklı olduğunu ve dolayısıyla yönetim biçiminin de Afganistan ile aynı olamayacağını açıklamıştı. Benzer bir görüş Olivier Roy ve Patrick Haenni tarafından öne sürüldü.

        Afganistan toplumunun %70'inden fazlasının kırsal alanda yaşadığı göz önüne alındığında Suriye'nin çok kültürlü şehir yapısı ile birçok farklılıklara sahip olduğu net şekilde belli oluyor. Olivier Roy da bu konuya vurgu yaparak HTŞ'nin Taliban'ın aksine şehir hayatına çok daha kolay uyum sağladığını ve ticaret ile olan ilişkisinin de gayet iyi olduğunu savunuyor.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa