'Şike yasası'na veto!
İşte muhalefetin 'şike yasası'na karşı tavrı...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, şike cezalarını düşüren yasayı bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderme gerekçesi, yarın TBMM Genel Kurulunda okunacak.
Cumhurbaşkanı Gül'ün Meclise iade ettiği ''Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanununu'', bundan sonra yeni bir süreç bekliyor. Meclis Başkanlığı, gerekçe Genel Kurulda okunduktan sonra yasayı asıl komisyon olan Adalet Komisyonuna sevkedecek.
Ancak, yasayı yeniden görüşüp görüşmemek, bununla ilgili gündem yapıp yapmamak, Komisyonun takdirinde bulunuyor. Komisyon ve Genel Kurul, yasayı yeniden görüştüğünde, üzerinde değişiklik yapabileceği gibi aynen de kabul edebiliyor.
TBMM İçtüzüğü'ne göre, Meclis, geri gönderilen kanunu aynen kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanıyor. Ancak Cumhurbaşkanı'nın onayladığı yasayı Anayasa Mahkemesine götürme yetkisi bulunuyor.
Meclis geri gönderilen kanunda yeni bir değişiklik yaparsa, Cumhurbaşkanı değiştirilen kanunu tekrar geri gönderebiliyor.
MUHALEFETİN TAVRI
''SONUNA KADAR İMZAMIZIN ARKASINDAYIZ''
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderdiği şike cezalarını düşüren yasanın altında kendi imzasının da bulunduğunu ve sonuna kadar bu imzanın arkasında olacağını bildirdi.
Tarhan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, şike cezalarını düşüren yasayı bir kez daha görüşülmek üzere geri göndermesine ilişkin değerlendirmede bulundu. Gül'ün, yasayı geri gönderme hakkı bulunduğunu ve bu kapsamda tercihini kullandığını belirten Tarhan, ancak Gül'ün, daha önce toplum vicdanını zedeleyen, vicdanlarda yara açan çok sayıda yasayı onayladığının unutulmaması gerektiğini söyledi. Tarhan, Gül'ün onayladığı yasaların içinde ''davalara doğrudan müdahale niteliğinde'' olan ve toplumu vicdanını derinden yaralayan pek çok düzenlemenin bulunduğunu ileri sürdü.
Cumhurbaşkanı Gül'ün iade ettiği yasada kendi imzasının da bulunduğunu ve sonuna kadar bu imzanın arkasında duracağını vurgulayan Tarhan, ''Bu yasa, ölçülülük esasına göre yapıldı. Eğer 'ölçülülük' diyorsanız, sportif suça verilecek ceza miktarının çok yüksek olması nedeniyle toplum vicdanı yaralanıyor'' dedi.
Yasanın geri gönderilmesine, ''AK Parti'nin içinde yaşanan bir takım tartışmaların'' neden olabileceğini öne süren Tarhan, ''Bu duruma çok da şaşırmıyorum. Çünkü, tutuklu milletvekillerine ilişkin mutabakat metnine de bağlı kalmadılar. Burada da her zamanki gibi 'iyi polis, kötü polisi' oynadıklarını düşünüyorum. Bir takım iyi polisler, sanki kötü bir şey yapılmış gibi toplumsal anlamda denge sağlamaya çalışıyorlar'' diye konuştu.
Tarhan, AK Parti'nin, kendi arasındaki fikir ayrılığı konusunda nasıl bir sonuca varacağını ve nasıl bir yöntem bulacağını bilmediğini, ancak CHP olarak, kendilerinden emin ve imzalarının arkasında olduklarını bildirdi.
"AKP, İMZASININ ARKASINDA DURMAZSA..."
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunu geri göndermesini değerlendirdi. Kanuna ilişkin tavırlarını, hükümetin hareket tarzının belirleyeceklerini ifade eden Şandır, ''AKP'nin tavrı önemli bu noktada. AKP, imzasının arkasında durmazsa, biz de ona göre davranacağız'' dedi.
"DURUŞUMUZ NET"
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan da düzenleme hakkında Adalet Komisyonunda çok net görüş bildirdiklerini ifade ederek, ''Konuyla ilgili kamuoyunu vicdanının rahatsızlığını çok net dile getirdiklerini'' söyledi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de gerekçelerine katılarak yasayı iade ettiğini ifade eden Kaplan, ''Duruşumuz nettir. Komisyonda da Genel Kurul'da da 'ret' dedik. İmza sahibi üç parti kaldı geriye. Bundan sonrası onların takdiridir'' diye konuştu.