Liverpoollular da maç bitsin istedi!

Beşiktaş’ın Liverpool’a 8-0 yenildiği maçı yönettiğini belirten Merk, "Uzatmaları oynatmadım. Bazı maçlarda uzatma yoktur. Çok hızlı bir maç oldu zaten. Öyle bir maçın bitmesini herkes ister. Önde olan da geride olan da. O gün herkes maçın bitmesini istedi. Beşiktaşlılar 15 dakika kala maçın bitmesini istediler ve bana ‘maç ne zaman bitecek?’ diye sordular. Liverpool bile oynamak istemedi, vites düşürdüler, oynamadılar.” diye konuştu.

İşte Markus Merk'in sözleri...

Lig TV’de her hafta oynanan maçları yorumlayan ve eleştirileri ile öne çıkan Markus Merk, hakem hatalarının ayyuka çıktığı 20. hafta sonrası star’a önemli açıklamalar yaptı. İşte Alman otoritenin sözleri: “Hiç bir insan, futbolcuların, stattaki taraftarların ve televizyon başındaki milyonların gözü önünde hata yapmak istemez. Hakemler oyuna pozitif katkı yapmalı, negatif olunca kötü etkileniyor. Gelmeden önce Türk hakemler hakkında çok şeyler duydum. Arkadaşlarım Türk hakemlerinin felaket olduğunu söylediler. Ancak Türkiye’de de kalite var. Kaliteyi sadece genişletmek gerekiyor. Süper Lig’de her maçı yönetebilecek 20 hakem var. Hafta sonunda oynanan maçlardan 1 tanesi kötü olunca bütün hakemler kötü oluyor. Hakemlerin yorum farklılığı çok olmamalı. Bir oyun içerisinde bile farklı yorum olunca inandırıcılık kayboluyor.

"BEŞİKTAŞ-KARABÜK MAÇININ PERFORMANSINI AÇIKLAYAMIYORUZ"

Beşiktaş-Karabük maçının hakemi Abitoğlu ligin ilk yarısında çok iyi maçlar yönetti. Bu maçtaki performansı açıklayamıyoruz. Hakemler bu pozisyonu görmeli. Yardımcı hakemin bulunduğu yer onun doğru karar verme imkanını elinden alıyor ve hakemin yeri de yanlış değil. Şut çekildiği anda doğru yerde. Çizgide olsa yanlış olurdu. Her sporcunun da, hakemin de kötü günü olabilir. Bu kadar büyük hataların tek açıklaması konsantre yoktu. Her yanlış karar ve pozisyon bir diğerini tetikledi. Abitoğlu formaların rengini ve kaleyi karıştırır hale gelmişti. Yönünü karıştırır hale geldiği izlenimini verdi. Abitoğlu medyadan uzak tutulmalı. Özgüvenini kaybettirmeden dinlendirilmeli. Alacağı not, maç verilmeyeceği süre konuşulabilir. Ama yerin dibine sokulmamalı.

"TOPA ÇİP LAZIM"

Teknoloji konusu çok uzun hikaye. Yıllardır bu konu hakkında kafa yoruyorum. Bir kaç yıl önce değişmesi gereken 30 nokta buldum. Topa çip koymak kesinleşti.

Yanlış bir karar çıkınca hemen yaygara kopuyor. Federasyon ve MHK yıllardır en aktif şekilde hakemlerini geliştirmek için uğraşıyor. UEFA hakem eğitmeni Ulemberg 2 yıldır seminer veriyor.. MHK Asbaşkanlığı konusunu düşünmüyorum. Türk futboluna başka bir şekilde faydalı olmak için uğraşıyorum. Yıldızlara özel kurallar yok. Bu hafta Karabük maçında gördük. Emenike’nin korunması lazım. Ama yıldız bir futbolcu, yıldız olmayana arkadan müdahale ediyorsa o da kırmızı görmeli. Alex, Guti ve Quaresma’ya karşı ciddi bir faul henüz görmedik. Küçük takımlara karşı kart gostermek, faul çalmak kolay. Büyükler şikayetçi ancak hakları yok. Bütün maça bakacak olursak, Beşiktaş’ın golü verilmedi ancak önceki pozisyonlarda kararlar doğru olsa 9 kişi kalırlardı ve Almeida’-nın pozisyonu hiç olmazdı. Hakem odalarını devre arası basanlar maçın aynı hakemle biteceğini bilmeliler. Gol atamazsınız maçı kazanamazsınız ve hakem maçta gol atacak en son kişi.”

PROFESYONEL HAKEMLİĞE KARŞIYIM

Profesyonel hakemlik konusunda çekinceleri olduğunu vurgulayan Markus Merk, “Bu tartışma 30 senedir bir çok ülkede var. Bazı ülkelerde bu uygulanıyor. Bence bu hakemliği daha iyi yapmayla değil, bazı kişisellikle alakalı bir konu. İkinci meslek olması baskıyı azaltıyor ve bağımsız olmanı sağlıyor. Hakemler oyuncular gibi şansa sahip değil. Galatasaray’da kötü olan futbolcu Fenerbahçe’de oynama şansına sahip. Ancak hakem kötü maçlar yönetince işini kaybeder. Hakemlerin de ikinci işi olması hayatlarını kurtarır. Göreceli bir konu. Maaş konusuna gelince... Futbolcuyla hakemin ücreti farklı olur. Hakemlerin profesyonel çalışma imkanları olmalı. Maç dısında antrenman yapmalılar. Fiyat kıyaslaması yapmak doğru olmaz. O zaman fabrikada çalışanlarla kıyaslayacak olursak farklı sonuç ortaya çıkar. İspanya’da boğalar kapalı tutulur ve sonra arenaya bırakılır. Hakemler böyle değil. Gün içinde, hafta içinde kendilerini geliştirmeliler” dedi.

TOROĞLU VE ÇAKAR'I HİÇ OKUMUYORUM

“Erman Toroğlu ve Ahmet Çakar’ı okumuyorum. Kişiliğimle alakalı. Başkalarının nasıl yaptığıyla ilgilenmiyorum. Kendi düşüncelerim önemli. Başkalarının gittiği yol olabilir. Benim hakkımda da konuşabilirler. Ancak ben konuşmuyorum başkaları hakkında.”

EN İYİ TÜRK HAKEM KİM SÖYLEYEMEM

“Türkiye’de en iyi hakemin ismini veremem. Bu ismi verecek olursak diğer hakemlere saygısızlık olur. En iyi olanlar zaten zor maçları yönetiyor. Sorumluluğumla alakalı olan konu bu, hakemler beni okuyunca alınır. Cüneyt, Türk hakemliğini yaşıyor, onlara katkısı çok. 10 seneden beri uluslarası maç yönetti. Türkiye’de 4 tane çok büyük yetenek var. Umarım bu yetenekli hakemler de kendilerini geliştirir.”

TRABZON STRES KURBANI

“Trabzonspor’un 2 yarıda yaşadığı düşüş stresle alakalı. Baskıyı kaldırmak zor bir iştir. Futbol psikolijisi, oyuna her şeyini vermediğin zaman böyle olabilir. Mesela bu hafta Fener, Bursa ile Kayseri kazandı ve onlar da sonra oynadı. Bu da Trabzonspolu futbolcuları daha fazla baskı altına aldı.

Başka ülkelerde Türkiye yorumları duyacak olursak algılanan her maç tribünlerin dolu olduğu... Ama Türkiye’de bazı maçlara çok az seyirci gidiyor. Yeni statlar yapılmalı. TT Arena güzel. Almanya’da yaşayan az sayıda Türk, bu kadar çok yetenekli futbolcu yetiştirebiliyorsa Türkiye’de 70 milyon insan da bunu fazlasıyla yapabilmeli. Bahis her tarafta yayıldı. Dünya da küçüldü. Ve bu da değişmeyecek. Futbolun dürüst oynandığına inanmalıyız.”

STAR