Spor yazarları, Galatasaray'ı yorumladı

Galatasaray'ın kazandığı penaltıyı görüp kendisi verse daha iyi olurdu. Onun haricinde ayağa basma pozisyonları var ama böyle bir maçı mümkün olduğu kadar oynatmaya çalıştı. Öyle olduğu halde iki taraf futbolcularından da dokunduğun zaman bazıları bas bas yerlerde bağırıyorlardı. Mesela G.Saray'da Ömer'in olduğu gibi…

AHMET ÇAKAR: Maçın geneline bakarsak da maçın hakkı G.Saray'ındı. Ama bu mağlubiyet G.Saray'ı düşme potasına soktu. Bence Fatih Terim'e yapılan yanlış da Galatasaray'ın üzerine kâbus gibi çöktü.

RIDVAN DİLMEN: Demorilize olan bir takım Galatasaray ve çok enteresandır Torrent'le 3. maçında ve 3 maçta da öne geçmesine rağmen kaybettiler.

Galatasaray'ın mevcut stoperleri, ligimizin vasat stoperleridir. Nelsson ve Marcao ortalama oyuncular. Asla Galatasaray'ın stoperleri falan değiller. Kim ne derse desin. Hücuma çıkmazlar, arkası dönük oyuncuya faul yaparlar, top kaybı yaparlar, saçmalayabilirler.

Galatasaray'da sezon başından gelen bir güvensizlik var. 'Eyvah yedik, eyvah yiyecek miyiz?' derken kalesinde 2 gol gördü. Maç öncesi Galatasaray taraftarı oyunculara bir protesto yapılır diye bekleniyordu. Taraftar da şaşırdı 'Ne diyeceğiz bu çocuklar' dediler.

GÜNTEKİN ONAY: Galatasaray’da Emre Kılınç takımının en etkili ismiydi. Kerem çalışkandı ancak fazla şey yapmak istiyor ve enerjisini ekonomik kullanamıyor. Sarı kırmızılı takımda Halil yerine Babel’in santrfor başlaması daha doğru bir tercih olurdu.

İlk 45 dakika yoğun efor sarfeden sarı kırmızılar doğal olarak ikinci yarıda oyundan düştü. Galatasaray için krizin daha da derinleştiği bir sonuç oldu. Torrent için düşündürücü olan, geldikten sonra 3 maçı da öne geçtiği halde kaybetmesi.

SERDAR ALİ ÇELİKLER: Visca'nın ve Bakasetas'ın vuruşlarını misal, G.Saray'ın hangi oyuncusu yapabilir? Uğurcan'ı zaten kıyaslamaya sokmayalım.

2 tane net bireysel hata ile kaybedilen bu maç Domenec Torrent'e yazmaz. Adam, özellikle ilk 30 dakika ve 65-80 arasındaki top dolaştırma oyununda takımını oynattı. Lakin bu negatif enerji zor dağılır. Bu kırılan vazo artık yapışmaz. Burak Elmas Başkan'ın olağanüstü kongre kararı alması beklenecektir artık.

ŞANSAL BÜYÜKA: Galatasaray sezonun en iyi, en coşkulu, en baskılı başladığı maçını Kerem’le, Halil’le , Emre Kılınç’la kazanabilirdi. Üstelik başlangıç görüntüsü ile bunu hak etmişti. Ama ne demişler; nasıl başladığın değil, nasıl bitirdiğin önemli... Galatasaray bu müthiş başlangıcına ve son 10 dakikaya skor avantajı ile girmesine rağmen Ömer’in, Marcao’nun, kaleci Fatih’in, Taylan’ın büyük hataları ile “kazandım” dediği maçı kaybetti.

Galatasaray “feci” yanlış transfer politikasının bedelini ve faturasını ödüyor. Umarım akıllanırlar...

OSMAN ŞENHER: Son haftalarda bilhassa da maçın ilk yarısında bu kadar motive, agresif, yüksek tempolu, pres yapan bir Galatasaray’ı ilk defa seyrettim. Bunlar Galatasaray’da görmediğimiz şeylerdi. Ama biliyorsunuz futbol 45 değil; 90 dakika… Trabzonspor bu ligin lideri. Çok iyi bir hocası var, çok da iyi bir kadroya sahipler. İlk yarı takımının hatalarını tespit etmiş, ikinci yarıda değişikliklerle oyunu sarı-kırmızılıların sahasına yıktı.

Berkan ile Taylan yorulup oyundan düştüler ve çok hata yapmaya başladılar. Yenen ilk golde Bakasetas topa vururken, Berkan o pozisyonu seyrediyor. Halbuki Yunan futbolcuya o gol vuruşunu yaptırmamalıydı. İkinci goldeyse Taylan’ın affedilmez bir hatası var. Resmen harakiri yaptı. Ayağındaki topu rakibin önüne yuvarladı, Visca’nın da vuruşu gol oldu. Galatasaray’ın Berkan ile Taylan’ın oynadığı orta saha mevkisinde, iyi de futbol oynasa maçı tutması mümkün değil. Bu ikili Fatih Terim’in de çok başını yaktı, şimdi de yeni hocanın başını yakıyor.