Son dakika... İran, nükleer faaliyetlere başlayacağını duyurdu!
Son dakika... İran, Birleşik Krallık, Fransa, Almanya, Çin ve Rusya Büyükelçilikleri'nin 2015 nükleer anlaşma gereği durdurduğu nükleer faaliyetlerine tekrar başlayacağını duyurdu. İran Cumhurbaşkanı Ruhani, İran'ın nükleer anlaşmadaki çıkarları korunmazsa 60 gün içinde zenginleştirilmiş uranyum seviyesini artıracaklarını duyurdu
İran devlet televizyonu, Tahran hükümetinin Birleşik Krallık, Fransa, Almanya, Çin ve Rusya Büyükelçiliklerini nükleer faaliyetlere tekrar başlayacağı konusunda bilgilendirdiğini duyurdu. Tahran, anlaşmanın iptali için henüz erken olduğunu açıkladı.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 60 gün sonra İran'ın nükleer anlaşmayla uygunluk konusunda küçülmeye gidileceğini, uranyum zenginleşme seviyesini artıracaklarını söyledi. Ayrıca Ruhani, nükleer anlaşma tekrar BM Güvenlik Konseyi'ne gönderilirse sert yanıt vereceklerini, Tahran'ın nükleer uzlaşma konusunda hazır olduğu yönünde uyarıda bulundu.
RUHANİ'DEN NÜKLEER ANLAŞMAYA TARAF ÜLKELERE UYARI
Nükleer anlaşmaya taraf 5 ülkenin (Rusya, Çin, İngiltere, Fransa, Almanya) devlet başkanına gönderdiği mektubun içeriğiyle ilgili olarak da Ruhani, şu bilgileri paylaştı:
"5 ülkeye gönderdiğim mesajda çok açık olarak şunu söyledim: Eğer bu attığımız adımı bahane edip dosyayı BMGK'ye götürürlerse çok kesin bir hamleyle karşı karşıya kalacaklar. Mektupta atacağımız kesin adımı da kendilerine anlattım. Sizlerin tavsiyesi ile 1 yıl bekledik. Bu tarihi bir ruh ve milli gücün sabrıydı. Aynı şekilde direnişimiz ve diplomasimiz de tarihidir. Biz bu süre içinde taahhütlerimize bağlı kaldık. Bugün de nükleer anlaşmadan çıkmak istemiyoruz. Tüm İranhalkı ve dünya halkları bilmelidir ki bugün nükleer anlaşmanın sonu değildir."
Ruhani, şöyle devam etti:
"Avrupalı dostlar direkt olarak benimle irtibata geçerek mühlet istediler, biz de buna olumlu cevap verdik. Çünkü biz gerekçelere önem verdik ve halkımızın da acele etmediğimizi görmesini istedik. Nükleer anlaşmanın ne kadar önemli olduğunu ve bölge ile dünyaya ne kadar etkisi olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu sebeplerle birkaç hafta yerine aylarca sabrettik, onlar ise temas kurarak biraz daha süre istediler. Biz bir kere daha sabrettik ve bu esnada Avrupalı dostlarımız güzel konuşmalar yaptılar ancak pratikte hiçbir sonucu olmadı."
"BU NÜKLEER ANLAŞMA VE ONUN TEMELİNDE ATILMIŞ YENİ BİR ADIMDIR"
"Dostlarımıza tanıdığımız 60 günlük süre içinde yapıcı müzakerelere ve arzu edilen noktaya varacağımızı ümit ediyorum." diyen Ruhani, şöyle devam etti:
"Dünya bilmelidir ki nükleer anlaşma ABD'nin istediği gibi kazan-kaybetmeye dönüşmeyecek. Eğer bir şey olacaksa bu kaybet-kaybet olacaktır. Nükleer anlaşma ya kazan-kazan olacak ya da kaybet-kaybet. ABD'nin bunu kazan-kaybetmeye çevirmesine izin vermeyeceğiz."
"BUGÜN SAVAŞ DEĞİL, DİPLOMASİ YOLUNU SEÇTİK"
Bugün yeni bir dil ile müzakereleri başlattıklarını müzakere masasını terk etmediklerini aktaran Ruhani, "Bugün savaş değil, diplomasi yolunu seçtik. Bu konuyu bilen ve İran halkının temsilcisi olarak seçtiğimiz yolun dünya ile savaş olmadığını ve yine diplomasi yolunu seçtiğimizi söylüyorum. Bu diplomasi yeni bir dil ve yeni bir mantık ile olacaktır. Biz yine yasalar ve mantık çerçevesinde konuşacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Nükleer anlaşmanın milli ve stratejik bir karar olduğuna vurgu yapan Ruhani, "Nükleer anlaşmanın özü doğru ve stratejikti. Bizim bir yıllık sabrımız da stratejikti. Seçtiğimiz yeni yol da stratejik ve millidir ve halkımızın çıkarına olacaktır. Bu yolda yürümeye devam edeceğiz." dedi.
"NÜKLEER ANLAŞMAYA KARŞI OLANLAR AYNI ZAMANDA İRAN'A KARŞIYDI"
Nükleer anlaşmanın başından bu yana İran düşmanları olarak nitelendirdiği ABD'deki aşırılıkçılar, İsrail ve bölgedeki bazı Arap ülkelerinin bu anlaşmaya muhalif olduğunu dile getiren Ruhani, şunları kaydetti:
"Nükleer anlaşmaya karşı olanlar aynı zamanda İran'a karşıydı. Herkes her konuda eleştiride bulunabilir ancak nükleer anlaşmaya düşmanlık İsrail, ABD'deki aşırıcılar ve bölgedeki gerici yönetimlere özgüydü. Nükleer anlaşma İran'ın ve tüm dünyanın çıkarına ancak İran düşmanlarının zararınaydı. O nedenle 2014 yılından bu yana bu heybetli yapıyı çökertmek için tüm yolları denediler. Beyaz Saray'da birçok işi elinde bulunduran aşırıcılar, ABD Başkanı'nın yapacağı işleri bile ellerine geçirmiş durumdalar. ABD yönetiminin mevcut halinden sadece bu ülke halkı değil ABD'nin müttefikleri, Kanada, Avrupa, Meksika ve dünya ticari şirketleri ve girişimcileri de rahatsız."
Nükleer anlaşmadan çekilmenin içerideki aşırı gruplar ve İsrail'in baskısı sonucu gerçekleştiğini belirten Ruhani, "ABD ayrıldıktan bir gün sonra İran'ın da çıkmasını istiyordu. Bu şekilde yükü kendi üzerinden atacak ve dosyayı BMGK'ye götürerek yaptırımları sertleştirecekti. İran bilinci ve ustalığıyla bu tuzağa düşmedi ve ABD'ye bu alanı açmadı." ifadelerini kullandı.
RUHANİ'DEN NÜKLEER ANLAŞMAYA TARAF 5 ÜLKE BAŞKANINA MEKTUP
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi, nükleer anlaşmaya taraf İngiltere, Çin, Fransa, Rusya ile Almanya'nın Tahran Büyükelçilerini bakanlığa davet ederek, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin Tahran yönetiminin taahhütlerinden bazılarını durduracağıyla ilgili bu ülkelerin devlet başkanlarına yazdığı mektubu iletti.
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif de Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’ye Tahran yönetiminin nükleer anlaşmadaki taahhütlerinden bazılarını durduracaklarını bildiren bir mektup gönderdi.
İRAN ANLAŞMANIN 26 VE 36'INCI MADDESİNE DAYANIYOR
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya ile İran arasında 2015'te imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşma,Tahran'a yüzde 3,67 oranında uranyum zenginleştirme faaliyetini sürdürme hakkı veriyor. Anlaşma çerçevesinde İran, en çok 300 kilogram uranyumu elinde tutabiliyor.
Anlaşma İran'a 300 kilogramın üzerindeki uranyumu uluslararası piyasada satarak karşılığında doğal uranyum alabilme imkanı tanıyor.
İran ayrıca anlaşmaya göre, ağır su stokunu 130 tonun altında tutmak zorunda ve aşımı halinde ülke dışına çıkarmakla yükümlü bulunuyor.
İran, nükleer anlaşma metninde, "Yaptırımların geri getirilmesi halinde ya da taraflardan birinin anlaşmadaki sorumluluklarını yerine getirmediği durumda İran'ın nükleer anlaşmadaki yükümlülüklerini tamamen ya da kısmen durdurabileceğini" ifade eden 26 ve 36'ncı maddeyi esas aldığını belirtiyor.
ABD yönetimi, nükleer anlaşmadan Mayıs 2018'de tek taraflı çekilerek İran'a yönelik yaptırımları geri getirmişti.
ZARİF'TEN "NÜKLEER ANLAŞMA KAPMASINDA" AÇIKLAMASI
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ABD'nin nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilmesine karşılık Tahran'ın aldığı kararların nükleer anlaşmaya uygun olduğunu söyledi.
İran'ın attığı adımların nükleer anlaşmaya uygun olduğunu belirten Zarif, mesajında şu ifadelere yer verdi:
"ABD, 8 Mayıs 2018'de KOEP'ten çekilerek BMGK'nın 2231 nolu kararını ihlal etti ve E3 (İngiltere, Fransa, Almanya) dahil olmak üzere diğerlerine de aynısını yapması için baskı uyguladı. İran, bir yıl sabrettikten sonra ABD'nin eylemleriyle devamını imkansız hale getiren taahhütlerini durduruyor."
İran'ın attığı adımların nükleer anlaşmanın maddelerine uygun olduğunu vurgulayan Zarif, bu adımları geriye çevirmek için nükleer anlaşmanın taraflarının vakitlerinin daraldığını belirtti.
NETANYAHU'DAN JET AÇIKLAMA
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin açıklamalarına yanıt verdi.
Netanyahu, İsrail'in, İran'ın nükleer silahlanmayı sürdürmesine izin vermeyeceğini belirterek, "Bu sabah İran'ın nükleer programa devam etme niyeti olduğunu duydum. İran'ın nükleer silahlanmayı başarmasına izin vermeyeceğiz. Bizi öldürenlerle savaşmayı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
ABD TEK TARAFLI ÇEKİLMİŞTİ
Washington yönetimi, İran ile BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında 2015'te imzalanan nükleer anlaşmadan Mayıs 2018'de tek taraflı çekilmişti.
ABD'nin anlaşmadan çekilerek yaptırımları getirmesinin ardından Tahran yönetimini nükleer anlaşmada tutmak isteyen AB, İran'la ticareti kolaylaştırmak ve Avrupalı şirketleri ABD'nin yaptırımlarından korumak için INSTEX adlı ödeme mekanizmasını devreye sokmuş ancak mekanizmanın sadece ilaç ve gıda ticaretini kapsayacağı açıklanmıştı.
İran nükleer anlaşması, ABD Başkanı Donald Trump'ın Mayıs 2018'de anlaşmadan çekildiğini ve İran'ın nükleer programı nedeniyle yaptırımların yeniden devreye girdiğini açıklamasıyla tehlikeye girmişti. Ancak Rusya, Çin, Fransa, Almanya ve İngiltere de dahil olmak üzere anlaşmaya katılan diğer ülkeler, ABD'nin Tahran'a tek taraflı olarak getirdiği kısıtlamaları eleştirerek, İran Nükleer Anlaşmasına bağlı olduklarını açıklamıştı.