Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

Yunanistan Sisam’da meydana gelip İzmir Bayraklı’yı vuran, 114 kişinin can verdiği, yüzlerce kişinin yaralandığı, onlarca binanın yıkıldığı, yüzlerce yapının hasar aldığı depremle birlikte unuttuğumuz gerçeğimiz deprem yeniden gündemimizde. Bir yandan Ege faylarının, diğer taraftan Doğu Anadolu faylarının hareketliliği sürüyor. Neredeyse her gün yurdun bir yerinden deprem haberi geliyor. Tabi bir de o hep çok korktuğumuz İstanbul depremi olasılığı ve ürkütücü senaryoları var... İzmir felaketinin ardından akıllardaki tek soru ‘acaba binamız sağlam mı, riskli mi?’ Gerek deprem bilimciler, gerekse yapı mühendisleri, herkesin evini, işyerini kontrol ettirmesi gerektiği uyarısını yapıyor. 1999 öncesi, yani son deprem yönetmeliği öncesinde inşa edilmiş binalardaki risk zaten aşikâr. Zira binaların sismik dayanıklılığı için 1975 yönemeliği ile 1999 deprem yönetmeliği arasında ciddi fark var. Gerçi 1999 sonrası inşa edilmiş binaların depreme dayanıklılığı da garanti değil. İzmir’de gördük işte; 2 yıllık koca koca plazaların duvarları patladı, kirişlerde derin yarıklar oluştu. Uzun lafın kısası, tüm yapı stoğunun, özellikle de 1999’dan önce yapılmış olanların kontrolü, risk tespiti elzem. Peki bu nasıl yapılacak? İşte bu yazıda bu sorunun yanıtını vereceğim...

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ